Sedat Peker, “Deli Çavuş” Twitter hesabından 25 yeni tweet paylaştı.
Dün (13 Ağustos) bünyesinde Kanal 24, 360, Akşam gibi basın kuruluşlarının bulunduğu Türk Medya grubunun sahibi Zeki Yeşildağ ve kardeşi Hasan Yeşildağ ile ilgili 75 tweet paylaşan Peker, Yeşildağ kardeşlerle ilgili paylaşımlarına devam etti.
“Kapalıçarşı’da kuyumculuk ve döviz işi yapan bir adamın 20 yaşındaki oğlunu kaçırdılar”
“76-40 yaşından genç kardeşlerim, Zeki ve Hasan Yeşildağ sahibi oldukları basın kuruluşlarında benle ilgili haber yapmayıp Doğu Perinçek’i ve çetesini benim üzerime salıyorlar ya (enerjimi boşa harcamam için) vallahi bunlarda fındık kadar beyin yok. Enerji nasıl harcanırmış bunlara göstermem artık farz oldu.
Çakma Doğu ve saz heyetine benim için CIA ve MOSSAD ajanı diye haber yaptırıyorlar. Aslında bu istihbarat kuruluşları onların yakını herkes biliyor.
Mesela ben niye video çekemiyorum değil mi veya kendi hesabımdan tweet yazamıyorum? Kahpeler hepinizle görüşeceğiz.
Zeki Yeşildağ İsviçre’de kız arkadaşı üzerinden bankaları dolandırmıştı ya o paraları bankaya nerden gelen parayla ödedi biliyor musunuz?
1994 yılında Kapalıçarşı’da kuyumculuk ve döviz işi yapan bir adamın 20 yaşındaki oğlunu kaçırdılar. Bugünün bilinen simalarından Mustafa Bilgin’in Olimpiyat Stadı’nın çevresindeki çiftliğine getirdiler.
Öndeki arabada Zeki ve Hasan Yeşildağ vardı. 20 yaşındaki kaçırılan çocuk o arabanın bagajındaydı. Ali Yeşildağ da arkadaki arabayla onları takip ediyordu.
Daha sonra çocuğun babası ile beraber İsviçre’ye gittiler. 3 milyon dolar para alındı. Bu parayla Zeki Yeşildağ’ın İsviçre’deki bankalardan dolandırdığı paralar ödenerek suçlamalar düşürüldü.
“Çatlı, Yeşildağ’ın şirketini yazıhane olarak kullanıyordu”
Kalan parayla da ileriki tweetlerde anlatacağım ilk şirketlerini kurdular. Zeki Yeşildağ’ın Zeytinburnu’nda Zeya Turizm diye bir şirketi vardı. Olimpiya 2 halı sahaları da bu şirkete aitti. Ortağı ise rahmetli Yahya Efe idi.
Rahmetli Çatlı da orayı yazıhane olarak kullanıyordu. Rahmetli Çatlı’nın üzerinden de bir sürü yollarını buldular (rahmetlinin haberi olmadan). Ülkemizin saygın medya patronlarını görüyorsunuz değil mi? Daha ben size neler anlatacağım bunlar ne ki?
Bir de devamlı Hasan Yeşildağ’a yükleniyorsunuz ya aslında beyin olan Zeki Yeşildağ’dır.
Hasan Dağcı isminde bir şahıs var. Bu şahıs Sn. Cumhurbaşkanımızın eski özel kalem müdürüdür. Bu şahsın Zeki Yeşildağ ile ortak olduğu Detay İnşaat var.
“Zarar eden minyatür parkı Cumhurbaşkanı’nı ikna ederek AK Partili belediyeye fahiş fiyata sattılar”
Antalya CHP belediyesinden minyatür park kurmak için yer aldılar. Kurdukları minyatür parkın adını MINICITY koydular. Ancak yer çok zarar ediyordu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’ni AK Parti kazanınca Mehmet Cengiz’in Sungate Oteli’nde Hasan Yeşildağ, Hasan Dağcı, Ali Erdoğan, Ali Yeşildağ beraber otururken Sn. Cumhurbaşkanı gelince zarar eden bu parkı Antalya belediyesine satmak için adeta yalvarıp kendisini ikna ettiler.
Zarar eden bu park fahiş fiyatla Antalya belediyesine satıldı. Hatta parkın 2004 yılındaki açılışını da o dönem Başbakan olan Sn. Cumhurbaşkanı yaptı. Bu anlattığıma da inanmayanlar olacaktır. Ancak gazeteci arkadaşlar bir program üzerinden girip dediklerimi doğrulayacak evrakları hemen yayınlıyorlar zaten.
Ayrıca Hasan Dağcı’nın Belen inşaat diye bir firması var. Devletten ne kadar büyük ihaleler aldığını internetten girip bulabilirsiniz (hep fahiş kârlarla). Lan maaşı namusu kadar olan gazeteciler ne oldu? Patronunuza sorsanıza bunlar doğru mu diye? Beni yalanlattırsanıza. O zaman bakın neler olacak.
Daha önceki tweetlerimde anlattığım Zeki Yeşildağ’ın yapı yapının ortağı olduğunu doğrulayan evraklar nasıl ortaya çıktı değil mi? Kardeşlerim siz onlara baskı yapın beni yalanlasınlar. Ben size ne kayıtlar dinlettireceğim.
Ali Fevzi Bir’in kaçırılma konusunu Hasan Yeşildağ organize etti, Ali Yeşildağ ile bir emniyet amiri kaçırdılar demiştim ya o emniyet amirinin ismi Ayhan Tokcan’dı. Adamı da yaktılar. O kadar cezaevinde yattı, meslekten atıldı, ona da hiç maddi destek olmayıp ortada bıraktılar.
Bak aklıma ne geldi. Ulus Park’ın en sıkı müdavimlerinden birisi kimdi biliyor musunuz? Ergenekon kumpas davalarının savcısı Zekeriya Öz idi. Hasan Yeşildağ’ın büyük kankasıydı.
“Fahri Kasırga’nın oğlu Hasan Yeşildağ ve Zeki Yeşildağ ile beraber devlete çok büyük montanlı yazılım işleri yapıyorlar”
Ne kadar enteresan değil mi? Ayrıca Hasan Yeşildağ varlığıyla onur duyduğum Yılmaz Özdil abiye dava açmış. Yılmaz abi bu adam açtığı her davayı kazanır.
Çünkü eski Başbakan müsteşarı Cumhurbaşkanlığı genel sekreteri. Şu anda da Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı olan Fahri Kasırga ile 1980 öncesine dayanan çok yakın dostlukları var.
Yılmaz Abi seni tazminata mahkûm ettirebilirler. Ancak onları öyle rezil edeceğim ki sen o tazminat parasını keyifle ödeyeceksin.
Fahri Kasırga 1990’lı yıllarda İzmir Başsavcısı iken Hasan Yeşildağ ve Ali Yeşildağ ziyarete gidip il emniyet müdürünün başsavcıya benle ilgili yaptığı çalışmaları anlatırken Hasan Yeşildağ bunları öğrenir hemen bana haber verirdi. Ne kadar enteresan değil mi?
Fahri Kasırga her gelen ziyaretçisine hep bir evim bir arabam olsun hayalim vardı hamdolsun her ikisine de sahip oldum diye övünerek anlatır, başka da hiçbir şeyi olmadığını övünerek söyler.
Vallahi doğru ancak Fahri Kasırga’nın oğlu Serdar Kasırga Amerika’daydı. Oradan Türkiye’ye çağırdılar. Şu an Hasan Yeşildağ ve Zeki Yeşildağ ile beraber devlete çok büyük montanlı yazılım işleri yapıyorlar.
Vallahi bir benim çocuklar devlete büyük işler yapıp zengin olamadılar. Geri kalan herkesin çocukları devlete iş yapıp maşallah çok zengin oldular. Ben ajanım he, hepinizi kibrit kutusuna sokacağım göreceksiniz.
“Hasan Yeşildağ, 80 öncesinde savcı olan Fahri Kasırga’nın aracında kaçtığı için hiç yakalanmadı”
Fahri Kasırga beyle Sn. Cumhurbaşkanımızı tanıştıran da Hasan Yeşildağ’dır. Ancak esas bomba bu değil.
1980 öncesinde bütün herkes ufacık bir eylem yapınca yakalanırken Hasan Yeşildağ’ın hiç yakalanmaması herkesin dikkatini çekerdi. Öyle ya Hasan Yeşildağ o dönemin en meşhur bombacısı. O olay anında hiç yakalanmıyor.
Ben şimdi anlatacaklarımdan dolayı Hasan Yeşildağ ve Ali Yeşildağ’ın yalancısıyım. O tarihlerde Fahri Kasırga yedek subay olarak askerlik yapıyor. Hasan bombalı eylemleri yaptığında bir sokak arkada bekleyen Fahri Kasırga’nın aracına binerek her sefer kaçıyormuş.
Hikâye çok fantastik değil mi? Doğru mudur değil midir bilmem. Gazeteciler araştırsın. Fahri Kasırga askerliğini Anadolu yakasında mı yapmış? Bu hikâye ballandırılarak anlatılırken ben kaydımı yapmıştım, bende kayıt var. Dediğim gibi ben yalancı çıkmam. Ben onların yalancısı olurum (bende daha ne kayıtlar var).
Ali Yeşildağ, Zeki ve Hasan Yeşildağ ile beraber bütün her şeye ortaklar. Tabii sahip oldukları servet büyüyünce, Ali Yeşildağ da az parayı kabul etmeyince Ali’ye de tezgâh kurdular. Vallahi bunlar müthiş adamlar.
Ancak Ali Yeşildağ hakkını yedirecek bir adam değil. Bakalım bu işin sonu nasıl olacak. Ayrıca Hasan Dağcı ile Zeki Yeşildağ’ın çok enteresan bir durumları var. Ali Yeşildağ abisi Zeki Yeşildağ’a bu sebeple ateş ediyor.
Bu çok enteresan bir hikâye. Arkadaşları olan bir doktoru çağırıp olayı basına yansıtmadan kapatıyorlar. Ben ajanım he, siz beni tahrik etmeye devam edin. Aferin çok iyi yoldasınız, hem de çok iyi. Daha ben size neler edeceğim. Göreceksiniz…”