Avrupa Birliği (AB) ve Polonya arasında uzun süredir yaşanan “hukuki soğukluk”, Anayasa Mahkemesi’nin bazı AB yasalarının ve Avrupa antlaşmalarının Polonya Anayasası’yla uyumlu olmadığına karar vermesinin ardından kırılma noktasına geldi.
Polonya Anayasa Mahkemesi, AB yasalarının Polonya’nın iç hukukundan üstün olmasının Polonya Anayasası’nın Polonya Cumhuriyeti’nin en yüksek yargı organı olmadığı anlamına geldiği yorumunda bulundu ve Polonya Cumhuriyeti’nin egemen ve demokratik bir devlet olarak işlev görememesinin, Polonya Anayasası’na aykırı olduğuna hükmetti.
Karar, tam da AB’nin Polonya’daki bazı yasal değişiklikleri durdurmaya yönelik girişimlerinin gerilimi artırdığı bir döneme denk geldi.
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, AB yasalarının ulusal yasalardan önce geldiğine hükmeden bir mahkeme kararına itiraz ederek Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
İngiliz Independent gazetesi kararı “Brüksel’in suratına atılan bir tokat niteliğinde” diye yorumladı.
Karar metninde, “yargı erkinin Polonya makamlarının tasarrufunda olduğu ve asla AB organlarına devredilemeyeceği” tespiti yer aldı.
Daha önce ne olmuştu?
Lüksemburg merkezli AB Adalet Divanı (ECJ), Polonya’nın, Krakow kentinde bir hukuk mahkemesinde görev yapan yargıç Waldemar Zurek’in tayinine ilişkin davada adil temyiz hakkını reddettiği tespitinde bulunmuş, “Polonya’nın yeterince bağımsız olmayan yargıçlar atayarak demokratik normları çiğnediği” yorumunu yapmıştı.
Avrupa Mahkemesi, Zurek’in davasını inceleyen Polonyalı Yüksek Mahkeme yargıcının “tarafsızlığı hakkında makul şüpheler uyandıracak şekilde atanmasını” gerekçe göstererek, Zurek’in görevden alınmasını “geçersiz ve hükümsüz” ilan etmişti.
Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Slovenya’da düzenlediği basın toplantısında kararı “sosyal ve yasal düzeni tam kalbinden vurma girişimi” olarak nitelendirmiş, bunun Polonya mahkemelerinde alınan “yüz binlerce” kararı etkileyebileceğini söylemişti.
Polonya’da iktidardaki Hukuk ve Adalet (PiS) partisi, otuz yıl önce sona eren komünist dönemin kalıntılarını ortadan kaldırmak için politikacılara yargıçları seçme konusunda daha fazla yetki veren kapsamlı değişiklikler yapmıştı.