2006 doğumlu, sabıka kaydı olmayan, çevresindekiler tarafından “Sessiz sakin, kendi halinde” diye bilinen Arda K., dün bir manifesto yayımladıktan sonra neo-Nazi sembolleri bulunan hücum yelek, Nazi askeri miğferi, balta ve bıçak kuşandı, evinin yakınlarındaki Tepebaşı Camisi’nin çevresinde bulunan insanları bıçakladı ve saldırıyı telefonundan canlı yayınladı.
Biri boynundan olmak üzere beş kişiyi bıçaklayan Arda K.’yi, polisler daha fazla kişiyi bıçaklamadan yakaladı.
İnternette yayımladığı 16 sayfalık manifesto ve gizemli semboller nedeniyle saldırının bir örgüt talimatıyla kapsamlı bir şekilde planlanarak yapıldığı düşünülse de Arda K.’nin ailesiyle sorunlar yaşayan, yaşıtları tarafından dışlanan ve gününün büyük bölümünü bilgisayar başında geçiren biri.
Bütün radikal fikirlerinin kaynağı da internet.
Yazım hatalarının dikkat çektiği “Mass Cleaner El Kitabı” ismini verdiği manifestoda Arda K. kendisini şöyle tanımlıyor:
“Ailemle aram hiç iyi olmamıştır”
“2006, Eskişehir doğumlu, orta halli bir aile’de doğan bir erkeğim. Ailemle aram hiç iyi olmamıştır, genellikle dedem ve anneannemle daha samimi olmuştur. İnsanlığa nefretim ortaokul sonlarına doğru başladı, ortaokul bittiğinde ise büyük bir depresyona girmiştim. Hayat yaşamaya değer değildi, bu boktan sisteme köle olmak mantıklıca gelmiyordu.”
Arda K.’yi küçüklüğünden beri tanıyan, saldırının meydana geldiği mahallenin muhtarı Hasan Güler, anlattıklarını doğruluyor:
“Anne-baba çalıştığı için anneannesi ile dedesi baktı. Küçüklüğünü biliyorum ama büyüyünce hiç sohbetimiz olmadı.”
Arda K.’nin babasının 2 ay önce, oğlunun 18. yaşı için paylaştığı fotoğraf ise aile bağlarının halen tam anlamıyla kopmadığını gösteriyor.
“Hayat amacım; kendimle beraber öldürebildiğim kadar böceği dünyadan silmek”
Yaşadığı depresyon ile birlikte insanlığa karşı nefret etmeye başladığını söyleyen Arda K., “Böcek” olarak tanımladığı insanları öldürmeyi kendisine amaç edindiğini ifade ediyor:
“Fakat bu depresyonun üstüne insanlık nefreti eklenince artık hayat amacımı bulmuştum… Kendimle beraber öldürebildiğim kadar böceği dünyadan silmek. Bu nefret ta ki bu güne kadar devam etti, beni büyük ihtimalle ya haberlerde yada şehrimin haber sayfalarında bulabilirsiniz. Ki bu motivasyonla yapılan ilk saldırı(?) olduğu için büyük ihtimalle haberlere çıkacağımı düşünüyorum. Politik açıdan bir Nasyonal Sosyalist’im denebilir, ama bu yahudi kontrollü s.kik sistemde ve toplumda bu mümkün değil gibi.”
İntihar etmek istediği için psikiyatriste gitmeyi düşünmüş
İntihar etmeyi düşünen insanların kendini anlattığı bir forum sitesine üye olan Arda K., 26 Nisan’da kullanıcılardan destek isterken sorunlarını şöyle açıklamış:
“Ailem üniversiteye gitmeye zorluyor, dışarı çıkınca odamı arıyor”
“Merhaba, yine ben. Durumum şu an daha da çıkmaza girdi. Atlamak için bir yerlere gittim ama merdivenlerden çıkıp yere bir bakış atmak bile bana korku veriyor. Ailem beni hala üniversiteye gitmeye zorlarken (üç buçuk ay önce 18 yaşıma girdiğimi küçük bir not olarak düşeyim), biraz nefes almak için dışarı çıktığımda odamı arayıp her çekmeceyi kontrol ederken.
Ve babamla gelecekte ne yapmak istediğim hakkında konuştuğumda bana bağırıyor ve aptal diyor. Annem de farklı değil. Beni her saniyesinde acı çekeceğim bir geleceğe zorluyorlar. Onları gerçekten insan olarak görmüyorum, sadece hayatımı daha acı verici hale getiren iblisler olarak görüyorum.”
“Belki psikiyatristler bana hap yazarlarsa, ailem daha nazik olur”
“Durumumun ne kadar ciddi olduğunu bilmeleri için bir psikiyatriste gitsem nasıl olur diye düşünüyorum. (Bir yanım da beni umursamadıkları için bunun hiçbir işe yaramayacağını söylüyor). Belki psikiyatristler bana hap yazarlarsa, bir şekilde daha nazik olurlar? (Tabii ki, beynimi dikkatsizliğe sürüklemek istemediğim için hapları almayacağım). Bunun dışında, bir işte çalışmak istemediğim için ailemin yanından taşınamayacağım, bu yüzden bu boktan dairede her gün öfke krizleri geçirdiğim, kafamı vurduğum ve kendimi kestiğim bu boktan boşlukta sıkışıp kaldım. Birinin beni av tüfeğiyle kafamdan vurmasını istiyorum, şu anda hiçbir şey yapamayacak kadar zihinsel olarak zayıfım.”
Bu sırada saldırı esnasında kuşandığı ekipmanları edinen Arda K., giydiği kaskı yurt dışından sipariş ettiği için bir teknoloji forumunda peş peşe çok sayıda soru sormuş.
Esinlendiği kişiler kim?
Arda K., “günümüzün azizleri” olarak gördüğü Anders Behring Breivik, Brenton Tarrant, Stephen Paddock ve Timothy McVeigh ırkçı terör saldırıları düzenlemişti.
Anders Behring Breivik: 2011’de Norveç’in başkenti Oslo’da bir hükümet binasına bombalı saldırı düzenleyen, daha sonra Utøya Adası’nda Norveç İşçi Partisi’nin gençlik kampına silahlı saldırıda bulunan Breivik, 77 kişinin ölümüne sebep oldu. İslam ve sol görüşlere karşı düşüncelerini bir manifesto ile paylaştı.
Brenton Tarrant: İslam karşıtı görüşler içeren bir manifesto yayımladıktan sonra 2019’da Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki camiye silahlı saldırı düzenleyerek 51 kişinin ölümüne ve 40’tan fazla kişinin yaralanmasına sebep oldu. Saldırı anlarını tıpkı Arda K. gibi internette canlı yayınladı.
Stephen Paddock: 2017’de ABD’deki bir müzik festivaline silahlı saldırı düzenledi. 60 kişiyi öldürdü, 800’den fazla kişiyi yaraladı. Saldırının ardından intihar etti.
Timotyhy McVeigh: 1995’te ABD’nin Oklohoma eyaletinde eyalet hükümet binasına düzenlediği bombalı saldırıda 168 kişi hayatını kaybetti. Saldırıyı federal hükümete karşı tepki olarak yaptığını söyledi. 2001’de idam edildi.
Saldırı öncesi manifesto yayımlayan bu kişiler de örnek aldıkları kişileri “aziz” olarak tanımlamışlardı.
Manifestoda “aziz” denilmese de ABD’li seri katil Theodore Kaczynski ile ilgili bir bölüm bulunuyor.
Teknoloji karşıtı radikal fikirlere sahip olan ve uzun süre kimliği açığa çıkmadığı için “unabomber” olarak bilinen Kaczynski matematik profesörüyken bir dağdaki kulübede yaşamaya başlamış ve bombalı saldırılar düzenlemişti.
1996 yılında yakalanan ve ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Kaczynski geçen sene cezaevinde ölmüştü.
Kullandığı semboller ne anlama geliyor?
Arda K.’nin saldırı esnasında kuşandığı aksesuarlarda ve kıyafetlerinde çok sayıda Nazi ve faşist sembolü yer alıyor.
Hücum yeleğindeki “Kara Güneş” sembolü bir Nazi sembolü. Sembol ilk olarak Nazi hükûmeti sırasında, Heinrich Himmler tarafından SS için bir merkez olmayı amaçladığı Wewelsburg’daki bir kalede bir tasarım öğesi olarak ortaya çıktı.
Sembolün tasarımı, SS tarafından logolarında kullanılan sembollere benzer şekilde on iki radyal işaretten oluşur. Sembol dünyanın farklı yerlerindeki neo-Nazi gruplar tarafından sıkça kullanılıyor.
Yeni Zelanda’daki cami saldırganı Brenton Harrison Tarrant ve ABD’deki Buffalo katliamı saldırganı Payton S. Gendron da bu amblemi göstermişti.
Arda K.’nin üzerinde çıkan bıçaklardan birinde gamalı haç ve beyaz üstünlüğünü savunan Ku Klux Klan’ın kısaltması olan KKK bulunuyor.
Nazi gamalı haçları Adolf Hitler ve Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) tarafından “Aryan” halklarıyla olan ilişkisi nedeniyle bir sembol olarak kullanıldı. Ku Klux Klan (KKK) ise 1860’larda ABD’de kurulan ırkçı ve siyahilere karşı nefret temelli bir örgüt. İlk olarak, 1865’te Güney’deki eski Konfederasyon devletlerinde, özellikle Afro-Amerikanların haklarını hedef alarak, kölelikten sonra ortaya çıkan toplumsal değişikliklere karşı bir tepki olarak kurulmuştur. Klan, zaman içinde çeşitli dönemlerde yeniden yapılanmış ve geniş bir nefret ideolojisi, özellikle ırkçılık ve anti-Semitizm içeren faaliyetlerle tanınmıştır. Modern dönemde, KKK, genellikle marjinal bir grup olarak kabul edilir, ancak tarih boyunca Amerikan toplumu üzerinde önemli etkiler yaratmıştır. Örgüt amaçlarına ulaşmak için şiddet eylemleri düzenlemişti.
Kürt, Yahudi ve LGBT karşıtı söylemler yer alan manifestoda dikkat çeken diğer ifadeler şöyle:
- “Pis yahudi medyasının yalanlarına gelmeyin. Bu tamamen bir lonewolf saldırısıdır”
- “Eski planımda TKP binasına saldırmayı amaçlıyordum”
- “Beni insan nefreti, mizantropi motive etti”
- “Umarım bunlar ile yeteri kadar böcek temizleyebilirim”
- “Ailemle aram hiç iyi olmadı”
- “Göçmen kayıt merkezine EYP yerleştir ve havaya uçur”
- “Göçmen evlerini hedef al ve hepsini ortadan kaldır”
“Atatürk ve Saddam bu böcekleri (Kürtleri) zamanında iyi temizledi”
Kürtler hakkındaki özel bölüme ise “Ne kadar güçlü gözükselerde ayrımcılığa uğradıklarını yurtdışına irtica (iltica demek istemiş) ederken ağlayarak belirtirler. K*rtler hiçbir zaman hiç bir şeyi icat etmemişlerdir, çoklu etnik genleri vardır. Atatürk ve Saddam bu böcekleri zamanında iyi temizlemiştir” ifadelerini kullanıyor.
Arda K., geriye bıraktığı manifestoda kendisinin örnek alınacağını düşünerek tavsiyelerde bulundu.
Çoğunlukla saldırı yöntemleri hakkında olan 10 madde içinde “Saldırı anında black metal dinle” ve “Zade’ye abone olun” maddeleri soru işaretlerine yol açtı.
Neden “black metal dinleyin” dedi?
Black metal müziğinde bazı gruplar, aşırı sağcı, ırkçı ve neo-Nazi temaları müziklerine ve sözlerine dahil ettiler. Bu gruplar, özellikle kuzey Avrupa’nın pagan kökenlerine vurgu yaparak, bu temaları Avrupa’nın “saf” ırkını öne çıkaran ideolojilerle birleştiriyor. Örneğin neo-Nazi görüşleri savunan Norveçli black metal’ci Varg Vikernes, bir cinayet ve kilise yangınlarıyla ilişkilendirerek 1994 yılında tutuklanıp 2009 yılında serbest kalmıştı. Vikernes halen benzer görüşleri savunuyor.
Yeni Zelanda’daki cami saldırganını örnek alarak “Zade’ye abone olun” dedi
Saldırganın tavsiyelerinde son maddede yer alan “Zade’ye abone olun” ifadesi, siyasi görüşleri dillendirmemeye dikkat eden, oyun videolarıyla ünlü olan yayıncı Zade’yi hedef haline getirdi.
Zade ismiyle tanınan Barış Danış, yaptığı açıklamayla olayla ilgisi bulunmadığını söyledi:
“Bugün yaşanan üzücü olayın ardından takipçilerimi/merak eden insanları bilgilendirme ihtiyacı hissettim. Öncelikle, olayda yaralanan tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Böyle bir olayda adımın anılması beni son derece üzdü. Olayı yayında öğrendim ve öğrenir öğrenmez emniyet birimleriyle iletişime geçtim. Ayrıca, adımın bu konuda geçmesinden dolayı savcılığa gidip şikayetçi olacağım. Herkese bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi sunuyor, olayın mağdurlarına acil şifalar diliyorum.”
Saldırganın “Zade’ye abone olun” demesinin arkasında da yine fikirlerinin ithal olması bulunuyor. Yeni Zelanda’da iki camiyi silahla tarayan Brenton Tarrant da yayımladığı manifestoda, o dönem 90 milyon abonesi olan dünyaca ünlü YouTuber Pewdiepie’a abone olunmasını tavsiye etmiş ve olayla ilgisi olmayan YouTuber’ı sorumlu ilan etmeyi amaçlamıştı.
Saldırıyı nasıl planladı?
T24’ün edindiği bilgilere göre; Arda K., saldırıyı Steam adlı online oyun platformundan tanıştığı, kendisinden yaşça küçük olan ve 2011’de Norveç’te 77 kişiyi öldüren neo-faşist Anders Behring Breivik’in yeni adı olan “Fjotolf Hansen” kullanıcı adı olarak kullanan Doğu Avrupalı bir kişiyle birlikte planladıklarını anlattı.
Arda K., aynı kendisi gibi, insanlardan hazzetmeyen bu kişiyle savaşlar ve siyaset hakkında konuşmaya başladı. Bu kişi Arda K.’ya bulunduğu ülkelerde gittiği okullarda silahlı eylem düzenlemek istediğini söyledi. Arda K., bu kişiye silah almak istediğini ancak silah bulamadığını söyledi. Bu kişi de ona patlayıcı yapmayı öğretebileceğini söyledi. Arda K. de bu süreçte patlayıcı yapmayı öğrenmek için araştırmalara başladı. Ancak hem malzemeleri temin edemediği hem de evde bomba imal etmesinin tehlikeli olabileceğini düşündüğü için bu fikrinden vazgeçti.
Arda K., üç gün önce eylem yapabileceği yerlerin krokisini çizerek bu kişiye yolladı. Bu krokide saldırının gerçekleştiği Tepebaşı Camisi çevresinin yanı sıra Kanatlı AVM, Espark AVM ve civarındaki yerler vardı. Krokiyi yollamasının ardından Arda K., konuştuğu kişiyle birlikte saldırıyı gerçekleştirmek üzere Tepebaşı Camisi ve çevresini belirledi. Arda K., daha sonrasında bölgeyi keşfe çıktı. Kıyafetlerini değiştirebileceği ve saldırıyı gerçekleştireceği yerleri belirledi. Bu yerleri konuştuğu kişiye yollayarak onay aldı. Ulaşılan bilgiye göre, Arda K., konuştuğu kişiye daha çok dikkat çekeceği için kiliseye saldırı yapmak istediğini söyledi. Bu kişi de Arda K.’yi bu saldırı için teşvik etti. Ancak ikili, saldırı planını tam anlamıyla yapamadı ve Arda K. kiliseye saldırmaktan vazgeçti.
Saldırı öncesinde silah ve patlayıcı temin edemeyen Arda K., internet üzerinden balta, bıçak, kask, maske, koruyucu gözlük, hücum yeleği, eldiven, pantolon ve palaska aldı. Bu malzemelerin üzerine politik görüşü olarak tanımladığı Nazizm amblemini yapıştırdı. Ayrıca KKK (Klu Klux Klan) ibarelerini ve gamalı haç işaretini bıçağının üzerine çizdi. Üzerine de “Humanity is overrate” (İnsanlık abartılıyor) yazan tişört giydi.
Saldırıdan birkaç saat önce görüştüğü kişiden onay alan Arda K., iz kalmasın diye tüm teknolojik aletlerine format attı. Tramvay ile saldırıyı gerçekleştireceği bölgeye gitti. Telefonundan canlı yayın platformu üzerinden yayın açan Arda K., cami bahçesine girdi. Bu sırada konuştuğu kişiyle de yayını kayda alması konusunda anlaştı. Bunun ardından insanları öldürmek maksadıyla bıçaklamaya başladı. 5 kişiyi bıçakladıktan sonra kendisine doğru koşan bir polis olduğunu fark eden saldırgan, kaçmaya başladı. Bu sırada yolda karşılaştığı insanları bıçaklamaya devam etti. Arda K., bu saldırıyı insanları sevmediği, gelecek planı olmadığı ve ses getireceği için yaptığını aktardı.
Arda K.’nin Steam hesabındaki profil fotoğraflarında da ırkçı görüşleriyle bilinen Nihal Atsız ve Nazi subaylarının fotoğrafları yer alıyor.