Ana SayfaHaberler“Saraya kemer gevşettiren, halka kemer sıktıran bir bütçe”

“Saraya kemer gevşettiren, halka kemer sıktıran bir bütçe”

Bütçe görüşmelerinde konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: “Yüksek faiz düşük kur politikalarıyla Türkiye ithalat cenneti haline getirildi”, HDP Eş Genel Başkanı Buldan: “Ekonomik ve sosyal olarak çökmekte olan halka, diriliş, şahlanış, uçuş hamasetini izlettiren anlayış halktan kopmuştur”, İYİ Partili Dervişoğlu: “Bu bütçenin sahibi burada yok. Nerede bu Cumhurbaşkanı?”

“Güçlü Türkiye yolunda ilerleyeceğiz”

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Bütçeler hükümetten hesap sorma yeridir doğru. Ama aynı zamanda bütçeler Türkiye’nin yarınının değerlendirildiği, bugününde almamız gereken derslerin çıkarıldığı ortamlardır.

“Tezgâhı dağıtanların bir daha tezgâhı toparlamaları mümkün değil. Bu ana fikirle ekonomiye güç vermeye devam ettik. Bu yıl alınan tedbirlerle istihdamda tarım dışı istihdam 24 milyona ulaşmıştır.

“2013’te ne oldu? Türkiye ekonomisi yüzde 4.5’lik faiz oranına ulaştı. Faiz oranlarının bu kadar düşmesine paralel olarak Türkiye’nin 50 yıldır sırtında duran IMF yükünü kenara koyarak Türkiye yoluna devam etti.

“Bu çerçevede yüksek faiz düşük kur politikalarıyla Türkiye maalesef ithalat cenneti haline getirildi. Türkiye’nin ticaretinin merkezi olan Mahmutpaşa’da birtakım yabancı ülkelerin daha kalitesiz malları satılırdı.

“Karadeniz’de niye doğal gazla uğraşıyorsunuz daha ucuzunu dünya piyasasından bulursunuz diyorlar. Be kardeşim hala mı akıllanmadın? Elden gelen öğün olmaz o da her vakit bulunmaz. Adamlar Doğu Akdeniz’de şunu yapmayacaksınız diyecekler, siz kim oluyorsunuz diyeceksiniz? Kapalı Maraş’ı açmayın diyecekler, siz onu açacaksınız.

“Çok yakın bir tarihte Türkiye kendi uçak motorunu yapacak ve dünyayla rekabet edecek. Bunu söyleyince S-400’ler meselesinden tartışma çıkaranlar rahatsız oluyor. Güçlü Türkiye yolunda ilerleyeceğiz.

“Biz burada tartışmalar yaparken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız toplumumuzun bütün kesimlerinin beklediği konularda önemli kararları kamuoyuyla paylaştı. Tüm memur ve emeklilerin maaşlarını yüzde 30-35 seviyelerinde artırma kararı aldık. Ayrıca sadece doktorlara değil, sağlık çalışanlarımızı da ekleyerek yolumuza devam ediyoruz.

“50’den az kişi çalıştıran kobilerimizi kişi başına 100 bin liraya yaklaşan destek vererek daha güçlü hale getireceğiz.”

“Bu bütçe iktidarınızın son bütçesidir. Dönüşü olmayan gidiş bütçenizdir”

HDP eş genel başkanı Pervin Buldan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Halkın bütçe hakkının yok sayıldığı, katılımdan uzak, sarayın emir ve isteğine göre hazırlanan bir bütçedir. Asgari ücret artışı başta olmak üzere grubumuzun bütçeye ilişkin verdiği tüm değişiklik önergeleri bir bir ret edildi, çünkü bu bütçe retçi iktidarınızın retçi bütçesidir”

“Halkın sofrasındaki ekmeği daha da küçültme, yoksulluğu, açlığı daha da büyütme bütçesidir. Bu bütçe, adaletsizliği ve eşitsizliği daha da çoğaltma bütçesidir. Saraya kemer gevşettiren, halka ise kemer sıktıran bir bütçedir.

“Toplumsal barış taleplerini ve bu ülkenin çoğulculuğunu, farklılıkları reddeden tekçi sistemin retçi bütçesidir. Kadınları ve eşitlik talebini reddeden erkek düzenin bütçesidir. Ve bu bütçe iktidarınızın son bütçesidir. Dönüşü olmayan gidiş bütçenizdir”

“Ekonomik ve sosyal olarak çökmekte olan halka, diriliş, şahlanış, uçuş hamasetini izlettirmek isteyen, kitlesel açlığın karşısında iktidar yandaşlarının tokluğunu güvence altına almaya çalışan bir anlayış bu ülkeden de halktan da sokağın gerçekliğinden de çoktan kopmuştur. 

“Tanzim kuyruklarından sonra halkın ekmek kuyruklarına girdiği, bebek mamalarının raflara kelepçelendiği, açlığın sefaletin kol gezdiği, kasapların sadece camından bakıldığı bir ülke, iktidarınızın bir özetidir.

“Sürekli iç düşman yaratan bu sistem esas savaşı içeride halkına karşı veriyor”

HDP eş genel başkanı Mithat Sancar’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Erken seçim önergesini TBMM’ye getirmeliyiz. Sandığı getirelim, halkın önüne koyalım. Bu sistem yoksulluk üretiyorsa, o sistemin yoksullukla mücadele etmesini bekleyemeyiz.

“Yeni ekonomi modeli bu ülkeyi ucuz emek cennetine çevirmektir. Bu ülkenin halkları için ise cehenneme çevirmektir.

“Hakikat bizzat halkın yaşadığı yerdedir, sokaktadır, manavdadır, pazardadır, markettedir. TÜİK verileriyle bu hakikati gizleyebileceğini sananlar büyük yanılıyorlar, yanıldıklarını büyük darbelerle öğreneceklerdir. Halkın kendilerine vereceği dersle bunun farkına varacaklar.

“Kara paranın aklanmasına ilişkin Mali Eylem Gücü tarafından hazırlanan bir liste. Türkiye gri listede. Sebep kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanının engellenmesinde başarısız olması. Her önüne geleni terörist ilan eden bu iktidar terörizmi engellemeyen bir iktidar olarak gri listeye giriyor.  

“Öte yandan sefalet endeksine baktığımızda Türkiye 1. sıradadır. En sefil ülke kategorisinde yer almaktadır. Bütün bunları yaratan bu düzedir bu düzenden beslenen mevcut iktidardır. 

“Sürekli iç düşman yaratan bu sistem esas savaşı içeride halkına karşı veriyor. Bu ülkeyi çökerten tam da bu anlayıştır.

“Bu ülkede en büyük sorun Cumhuriyetin demokrasi ile buluşamamış olmasıdır. Bu sorunun yarattığı tahribatları yüz yıldır yaşamaktayız. “Önümüzdeki büyük hedef cumhuriyet demokrasi ile buluşturmak olmalıdır. Bunun içinde Kürt sorunun da mutlaka demokratik yollarla çözülmesi gerekiyor. 

“Bugün iktidarın Kürt sorununda işlediği politika 1925 Şark Islahat Planından bir farkı yoktur. Aynı ruhla yürütülmektedir. 

“Bütçede en büyük paylardan biri güvenlik harcamalarıdır. Yani bu bütçe bir savaş bütçesi olarak karşımıza çıkıyor. Peki güvenlik harcamalarına bu kadar payın ayrılmasının karşılığı nedir. Bunu her gün sofradan ekmeğin biraz daha alınması, aşın biraz daha azalması demektir.

“Kürt sorununda savaşçı politikalardan vazgeçerseniz o zaman yeni bir başlangıç için mecliste burada demokratik siyasetin işleyişi işle yeni yollar bulmamız elbette mümkün. Biz Kürt sorunun çözümü Türkiye’de sömürü, kadına karşı her türlü ayrımcılık ve şiddet gençliğin yok sayılması çocuklara karşı uygulanan her türlü zulüm politikası, yoksulluk ve yoksullaştırıcı politikasından ayrı görmüyoruz. 

“BAE veliahtı buraya niye geldi. Hani büyük şeytandı, 15 Temmuz’un arkasındaki finansördü. Ülkeyi içine soktuğunuz krizin fırsatlarından yararlanmak için geldi. Çağırdınız ‘Gel, Türkiye halkaların biriktirdiği kamu kaynaklarını ucuza, hatta bedavaya veririm’ diye çağırdınız. İşte eğer dış aktör arıyorsanız bunlara bakın.”

“Bu bütçe yokluk bütçesidir ve bu bütçenin sonucu da doğal sonucu da pek tabiidir ki yolsuzluktur”

İYİ Parti adına konuşan Müsavat Dervişoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Bütçe yapma yetkisi elinden alınmış bir Meclis’te, seçilmişlerin değil, atanmış bürokratların sunduğu bir bütçeyi tartışıyoruz. Hatta buna ‘tartışma’ demek dahi ne kadar doğru bilemiyorum. Saraydan buraya bir metin geldi, yanında sayfalarca doküman.

“İçinde vatandaşın yoksulluğuna çare yok, EYT’linin sorununa çözüm yok, 3600 sözünüzü yerine getirecek kaynak yok, gençler yok, çocuklar yok, kadınlar yok. Önümüze gelen bu bütçede geleceğe dair bir umut yok, insanımıza vadedilen bir mutluluk da yok.

“Bu bütçenin sahibi de burada yok. Nerede bu Cumhurbaşkanı? Kendi bütçesini savunmaya gelmiyor, kendi bütçesini sunmaya gelmiyor; biz de diyoruz ki: ‘Sayın Cumhurbaşkanının herhâlde çok işi var’ Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin itibarını nazarı itibara almalı ve öyle davranmaya kendini mecbur hissetmelidir.

“Bu bütçe yokluk bütçesidir ve bu bütçenin sonucu da doğal sonucu da pek tabiidir ki yolsuzluktur.

“Bir taneniz bile söz alıp bu önergelerin üzerinde konuşmadınız, bir taneniz bile tartışmadınız, bir taneniz bile önerilerimizi istişare etme zahmetine katlanmadınız.

“Bakanların dahi Cumhurbaşkanı izin vermeden konuşamadığı, onurlu bir istifa hakkına dahi sahip olmadığı, yalnızca af dileyebildiği bu ucube sistemde belki de size çok fazla yükleniyoruz, fazla şey istiyoruz. Sizlere hürriyet ve şahsiyet kavramlarının faziletini hatırlatıyor, lafın daha fazlasını feraset ve tahayyül kabiliyetinize bırakıyorum.”

“Sizin, Türk halkının emeğini ucuz iş gücü olarak uluslararası piyasalara pazarlamaktan başka savunacak hiçbir şeyiniz kalmamıştır.

“Türk milletinin cebinden aldığınız faizi Londra’daki tefecilere verdiğiniz ve bu milletin kanını emen müteahhitleri ihya ettiğiniz bu iktidarın miadı dolmuştur.”

- Advertisment -