Sözcü Gazetesi’nden Saygı Öztürk, uzun zamandır yaşayıp yaşamadığı bilinmeyen Mahmut Yıldırım’ın gazetenin santralinden kendisini aradığını yazmıştı.
İçişleri Bakanlığı açıklama yaptı:
“11 Aralık 2025 tarihinde “Telefonla arayan kişi ben Yeşil dedi” başlıklı bir medya haberi yayınlanmıştır.
Şahsın söz konusu gazeteyi santral numarasından 9 Aralık 2025 günü 3 kez aradığı belirlenmiştir.
🔻İlk arama 1 dakika 59 saniye sürmüştür
🔻2. arama 15 dakika sürmüştür.
🔻3. arama ise 13 dakika 34 saniye sürmüştür.
Kişinin tespitine yönelik yapılan çalışmalarda aramanın bir açık cezaevinden yapıldığı; aramayı yapanın ise C. A. adlı hükümlü olduğu tespit edilmiştir.
Şahsın, “Adam öldürme, kasten yaralama ve mala zara vermekten” suç kaydı bulunmaktadır.”
Konuştuğu kişinin gerçekten “Yeşil” olup olmadığını bilmediğini söyleyen Öztürk’ün yazısından bir bölüm şöyleydi:
‘9 Aralık 2025 tarihinde saat 13.30 civarında gazetemizin santralinden beni arayan kişiyle, uygun olmadığım için konuşamamıştım. Yarım saat sonra yeniden aradı. ‘Ben Yeşil’ dedi.
Tabii ki bu kod isimle bilinen ‘Yeşil’, Bingöl’ün Solhan ilçesi nüfusuna kayıtlı, Güneydoğu’da her olayın içinde olduğu yazılan, söylenen Mahmut Yıldırım’dı.
Ama gerçekten arayan Mahmut Yıldırım mı, yoksa onun adını kullanan başkası mıydı bilemem.
Ben onun gerçekten ‘Yeşil’ olduğunu anlamak için geçmişte yazdığım bazı haberlerle ilgili sorular yönelttim.
1953 doğumlu olduğunu, karaciğer nakli yapıldığını, sağlık durumunun iyi olmadığını anlattı. Karaciğer naklinin farklı bir isimle yapıldığını, bu konuda kendisine yardımcı olan ünlü bir ismin adını verdi.
Uzun bir süre Azerbaycan’da kaldığını, şimdi Türkiye sınırına yakın olan Suriye’de güvendiği bir ülkücü dostunun yanında kaldığını kaydetti.
“Emekli Binbaşı Cem Ersever’in, Yeşil tarafından öldürüldüğü söyleniyordu.
‘Yeşil’ olduğunu söyleyen kişi, ‘Benim öldürdüğüme ilişkin söylentiler tam anlamıyla Köroğlu efsanesi’ dedi. Çok şeyler yaptığını, ama kimseye ihanet etmediğini anlatırken, en büyük ihanetlerden birisini Suriye’de yaşadığını öne sürdü.
Yeşil, şunları söyledi: ‘Evet, Abdullah Öcalan’ı Şam’da kaldığı evde bombalı araçla öldürecektik. Bu olayda benimle birlikte bir bayan, iki üsteğmen, Bursa Özel Tip Cezaevi’nden alınarak getirilen ismini vermek istemediğim bir kişi ile başka bir arkadaşımız vardı.
Orada aslında Abdullah Öcalan’ı ortadan kaldırmamız mümkünken ihanete uğradık. Başarısız bir suikast girişimi oldu. Bize yardımcı olan Suriyeli aracı uzağa park edince bütün plan bozuldu.’”
“Konya’da yakalandım ancak serbest kaldım”
Dış görünüş olarak eski haline benzemediği için Türkiye’ye döndüğünü, ancak Konya’da yakalandığını belirten şahıs, verilen bir emir üzerine serbest bırakıldığını söyledi ama emri kimin verdiğini açıklamadı.













