Yayınladığı videolar ile Türkiye’de mafya-siyaset-medya ilişkileriyle ilgili açıklamalarda bulunan Sedat Peker, bugün 9. videosunu paylaştı. Peker, yeni videosunda Demirören Grubu’nun Doğan Medya’yı satın alırken kullandığı krediyi ödemediğini söyledi. AK Parti’nin seçim zamanı dağıttığı kahvelerin kendisine ait olduğunu ve bu kahvelerden ödeme almadığını dile getirdi. Gündemde uzun zamandır tartışma konusu olan ‘10 bin dolar’ meselesine de değinen Peker, “Ben kimseye 10 bin dolar vermedim ama daha büyük paralar yolladım” ifadesini kullandı. Peker, yer değiştirdiğini de söyleyerek “Kusura bakmayın, yoruldum kardeşlerim gecenin 1’i çoluk çocuk yeni bir yere yerleştik. Epey bir yol geldik” dedi.
Sedat Peker’in açıklamalarından detaylar:
‘10 bin dolar yolladığım milletvekili yok daha çok yolladıklarım var’
Kardeşlerim bu 10 bin dolar konusuna gelelim. Şimdi biz sizinle akit yaptık, yalan konuşmayacağız diye. Benim her ay 10 bin dolar yolladığım bir milletvekili yok ama daha çok yolladıklarım var. Bir de çok ayıp ya bana 10 bin doları nasıl yakıştırdınız siz ya! Hani diyorlar ya bunu açıkla belge yok, dekont yok. Çünkü ben kimseye öyle bir para yollamadım ama daha büyüklerini yolladım çanta çanta.
Şimdi Metin Külünk’ten konuşacağız. Metin abi beni telefonla aradı, “Biden” dedi, “Tayyip Erdoğan’a karşı.” “Abi ne diyorsun sen ya Biden işi gücü bırakmış Sedat Peker’i mi takip ediyor.” Hepten delirdik vallahi delirdiler adamlar.
‘Seçim zamanı dağıttıkları kahve benimdi’
Bir de bana diyorlar ya pislik mafya… AK Parti’nin seçim zamanlarında o dağıttığı kahve var ya, o dağıttığı kahve hani hepiniz içtiniz ya koyu kahverengi, üzerinde sarı bir şey var tren vagonu, tarihi Beyoğlu kurukahvecisi, benimdi o. Hani ben pislik mafyaydım, hani ben pisliktim. Onlarca, milyon liralık kahveyi alıp benden siz dağıtmadınız mı?
‘Bir lira mı verdiniz, verdiyseniz hani fatura?’
Her seçimde Üsküdar iskelesinde… Her yerde, bir lira mı verdiniz, verdiyseniz hani fatura, yazıklar olsun size. Bir özür bekledim, benim işim Mehmet Ağar’laydı, diğerleriyledi. Olayı buraya siz getirdiniz, şimdi dönmek yok artık.
‘Demirören, Doğan Grubu’nu satın almak için kullandığı 750 milyon dolar krediyi ödemedi’
Dostlar geldik şimdi bizim Pamukören’e… Şimdi bizim bu Pamukören var ya. Şimdi biz gazeteyi bastık, Aydın Doğan tabii kargaşalardan korktu yavrum verdi yerleri 750 milyon dolara, aslında bir tanesi o kadar para ederdi. CNN, Kanal D, Hürriyet, Milliyet hepsini aldı. Bu 750 milyon doları Ziraat Bankası verdi. Ziraat Bankası kimin? Devletin. Devlet kimin? Milletin. Yani sizin. Yani siz patronusunuz. Siz vergisini veriyorsunuz ya, devletin çarkı öyle işliyor. O da devletin bir kurumu. Şimdi bu devletten 750 milyon dolar kredi aldı. Bu 750 milyon doların hiçbirini ödemedi biliyor musunuz bu sahtekâr. Ya ana parayı bırak, faizlerini bile ödemedi. Parasını vermeden malın sahibi nasıl oluyor? Bizim burası, bizim paramız, sahtekâr. Gelmişsin, burada oturuyorsun. Gelmişsin, kaç senedir para vermiyorsun.
Ama bak on milyon tane bu ülkede çiftçi var. Bütün hepsine toplam verdikleri kredi ancak o kadar biliyor musunuz?
‘Çiftçi kredisini ödemeyince traktörünü haciz ediyorlar’
Evet, çiftçi kredisi ödemeyince traktörünü haciz ediyorlar. Kanal D’yi haciz eden var mı hiç? Hürriyet’i hacze giden duydunuz mu? Ödemedi parasını. Parasız mal olur mu?
Burası daha enteresan tabii. Borç faizlerle milyarı geçti, bir milyar doları. Ülkede para yok. Nasıl olsun, buralarda paralar.
‘Kemer Country’de belirlenen arsayı bunların üzerine yapacaklar’
Şimdi bunu ödetmek için ne yapıyorlar? Kemerburgaz’da Göktürk denen yerde Kemer Country diye bir yer var. Orada bir arsayı belirlediler, bunların üzerine yapacaklar. O televizyon falan onun değil, emanetçi bu. Serhat Albayrak ile Berat Albayrak yönetiyor. Kanal D filan… Sabah grubu da aynı, aynı. O da havuz oluşturup aldılar ya. O da öyle böyle kişiliksiz zenginlerin üzerine yapıyorlar.
‘Üzerine kulübe koyamadığın yere 100 katlı binalar dikiyorsun’
Kemer Country’deki yeri imara açacaklar. O arsa kimin gene halkın. İmara açınca tarla olarak verecekler. Hani Süleyman’ın var ya Ankara’daki akrabası o işleri yapıyor. Hop bir imar artışı 10 milyonluk yer, 1 milyarlık oluyor. Üzerine kulübe koyamadığın yere 100 katlı binalar dikiyorsun. Artık siz de alıştınız ben farkındayım. Böyle dinliyorsunuz ya o kadar çok böyle şey duyuyorsunuz. Ama benim anlattıklarım masal değil. Ziraat Bankası’na sorun Demirören aldığı kredinin parasını vermiş mi?
‘Akit TV Yazı İşleri Müdürü’ne silahımı verdim’
“Akit medya grubuna makara yapmayacağım. Beraber sofra kurduk yemek yedik. Ama söyleyeceklerim var onlara. Ajan he… Akit TV’nin Yazı İşleri Müdürü var Murat Alan. Kardeşim sen saldırıya uğradığında hastaneye ilk gelenlerden biri ben değil miydim? Silahımı sana verip “Seni çocuğunun yanında dövdüler, bir baba çocuğunun yanında dayak yememeli. Bir daha gelirlerse hepsini vur, cezaevinde sana ben bakacağım” demedim mi sana?
‘Bu nasıl bir ayıp. Ne ajanı?’
Kardeşim biz göz göze baktık, o kadar muhabbet ettik. Sen yazı işleri müdürü olduğun… Bu olayı buraya ben mi getirdim? Murat, senin kalbinin temiz olduğunu biliyorum. Ama “Bu adam her şeyi yapar da ajanlık ne” diyebilirdin. Bu nasıl bir ayıp, ne ajanı. Oğlum var ya beni öldürseniz de kurtulamayacaksınız. Bu haberi yapıyorsunuz. Elinizde bir tane kayıt var mı benim ajanlık yaptığıma dair? Şu kadar ajan koruyor diyorsunuz, sayısını saymışsınız. Namussuzluk niye yapıyorsunuz? bir resim yayınlasanıza.
‘Veyis Ateş, Soylu ile yayının reklam arasında eski sağ kolum ile görüştü’
O gün tartışma olurken, Erdal Aras arıyor. Erdal Aras benim eski sağ kolum. Yani iddianamelerde öyle yazıyor. Veysi’nin kendi cep telefonundan, Erdal Aras’ın cep telefonu eşleşiyor. Orada arıyor ve “O da tanıyor Reisi ben de tanıyorum, lan sen de tanıyorsun neden söylemiyorsun?” diyor. Onun çünkü işi var, onun işi İsmail Saymaz’ı durdurmak. Gazeteci ya. Bu Veysi, aynı zamanda Erdal’ın da yardımcısı. Erdal gençlikten sorumlu il ikinci başkanı bu da onun yardımcısı.
Biz bu Veysi ile 6-7 saat oturduk yemek yedik. Bana dedi ki “Siz hiç anlatıldığı gibi değilmişsiniz, çok farklı, entelektüel ve bilgili bir insanmışsınız”. O gece geç saate kadar da oturduk. Bakın bu Veysi’ye hiç gıcıklığım yoktu, normalde sarmayacaktım ama yayında gazetecileri engelledi ya, ona yürüme fırsatı verdi ya… Bitti artık şansı yok. Bugün onun işi bitti. Kayıt var Veysi. O Sağlık Bakanlığı’ndaki hikâyeni anlatmayacağım şimdi. O para konusunda biriyle ters düştün ya. Onun ailesi benim sevdiğim bir aile. Şimdi seni patlatınca onu da patlatmak istemiyorum.
‘Parayla adam öldüren kiralık gruplarla görüşüyorlar’
Parayla adam öldüren kiralık gruplar var, uluslararası. Onlarla görüşüyorlar. Bir Arnavut, bir Sırp grupla görüştüler. Bir de Rus grubuyla. Ama benim hayatım hep insanlara iyilik yaparak geçti.
‘Gecenin 1’i çoluk çocuk yeni bir yere yerleştik, epey bir yol geldik’
Hani böyle çoluk, çocuk bir yere gidiyorsun, nerede olduğunu öğreniyorlar. Ben de teknolojiyi yeni yeni öğreniyorum. Görüntüyü internete yüklüyorsun, meğer eşleştirme yapıyormuş. Bu yüzden artık arka fonlarda böyle zevksiz şeyler yerleştireceğim. Kusura bakmayın, yoruldum kardeşlerim gecenin 1’i çoluk çocuk yeni bir yere yerleştik. Epey bir yol geldik. Diyorlar ki ona istihbarat yardım ediyor: CIA, MOSSAD filan onlar bana yardım etse, demezler mi, fon arkada sabit bir yerde video çek, bilgisayarda böyle bir program var yerini tespit ederler diye. Gerçi yolculuğu yaptık, uzaklaştık.