Karar yazarı Mehmet Ocaktan, bugünkü (13 Haziran) yazısında muhalefete yakın medyanın CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrısı ve o doğrultudaki mesajlarını gizleyen bir tutum sergilediğini yazdı. Ocaktan’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
(…)
“Maalesef sol kesimlerin sadece dindarları değil, Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ adımlarını da yeterince anlayabildiğini söylemek pek mümkün değil. Özellikle muhalif sol medyanın, Kılıçdaroğlu’nun değişim konusundaki pozitif adımlarını daha da zenginleştirerek çoğaltmak yerine mahalle tahkimatına önem vermesi, iktidarın en güçlü alternatifi olan 6’lı masanın hedeflerinin topluma mal edilmesi açısından da önemli bir zaaf oluşturduğu kanaatindeyim.
Ne hikmetse sol medya Kılıçdaroğlu’nun söylemlerinin özellikle ‘helalleşme’ boyutuna pek itibar etmiyor, adeta gizlemek için özel bir gayret sarf ediyor.
Öyle anlaşılıyor ki muhafazakar kesimlere yönelik arka arkaya gelen mesajlardan çok da mutlu değil…
Düşünün ki iktidarın kontrolündeki medya, Kılıçdaroğlu’nun helalleşme mesajlarını sanki hiç duymamış gibi yapıyor. Konumları dikkate alındığında bu durum aslında onlar açısından son derece normal.
Ancak sol medyanın da iktidar medyasıyla aynı dalga boyutunda bir tavır sergilemesi doğrusu biraz garip.
Eğer komplo teorilerine itibar eden birisi olsaydım, iktidar ve muhalefet medyası asında gizli bir ittifak olmasından şüphe ederdim. Elbette ittifak söz konusu olamaz, ama tam bir basiretsizlik olduğu kesin…
Türkiye’de iktidar değişimi isteyenlerin artık bir karar vermesi gerekiyor, iktidarın kendisini kilitlediği ‘Ezan-bayrak’ gibi kutsallarla konsolide ettiği bir alan var, buradaki seçmeni tutmak için dildeki kirlilik dahil her enstrümanı kullanmayı mubah olarak görüyor.
Muhalefet ise buradaki seçmen kilitlenmesini çözmek yerine, neredeyse bütün umudunu iktidarın ekonomideki çaresizliğine bağlamış durumda. Elbette ekonomik krizin sonuçları olacaktır, ancak AK Parti etrafında kilitlenen belli bir seçmen kitlesi zaten bu krizi bir ölçüde satın almış bulunuyor.
Dolayısıyla muhalefet, özellikle geçmişte AK Parti’ye oy vermiş ama şimdilerde memnuniyetsiz olan seçmenlerin bu yapıdan çözülmelerini sağlayacak daha güçlü argümanlarla alternatif bir adres oluşturması gerekiyor.
Bu açıdan kutuplaşmanın zeminini oluşturan ‘helalleşme’ doğru bir adım, ama bunun hukuksal anlamda hesaplaşmayı da ihmal etmeden yapılması şart.
Hemen belirtmek gerekiyor ki eğer sol mahalle ‘hesaplaşma’ya önem verdiği kadar ‘helalleşme’yi de içselleştirerek inandırıcı bir fotoğraf ortaya koyamazsa, memnuniyetsiz kesimlerin AK Parti’den çözülmesi hiç kolay olmayacaktır.”