Ana SayfaDış HaberSuriye’de Alevi liderlerden ortak bildiri: “Yeni yönetimle dayanışma içindeyiz ama işlenen suçları...

Suriye’de Alevi liderlerden ortak bildiri: “Yeni yönetimle dayanışma içindeyiz ama işlenen suçları kınıyoruz”

Suriye'de Alevilerin önemli bir kısmını temsil eden Müslüman Alevi Forumu bir açıklama yaptı. Tartus’ta İmam Hüseyin Camii’nde toplanan Alevi liderler: “Yeni yönetimle dayanışma içinde olduğumuzu, Suriyelilerin tümü tarafından özlemle beklenen, özgür ve yeni bir Suriye inşası yolunda çabalarını desteklediğimizi bildiririz. Yeni yönetimin güvenliği sağlama çabalarını takdir ediyoruz. Ancak bu süreçte işlenen cinayet, yağma, tehcir ve benzeri suçları kınıyoruz. Bu tür davranışlar, hangi taraftan gelirse gelsin, yeni yönetime zarar vermektedir.”

Suriye’nin Tartus kentinde 1 Ocak 2025 tarihinde Müslüman Alevi mezhebini temsil eden din adamları, akademisyenler, düşünürler, iş insanları ve farklı meslek gruplarından temsilciler bir araya gelerek Müslüman Alevi Forumu adı altında ilk toplantılarını gerçekleştirdi. Toplantının ardından yayımlanan bildiriyi Basel Ali Alkhetib okudu.  

Açıklama şöyle:

 “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla…

1 Ocak 2025 tarihinde, Tartus şehrinde İmam Hüseyin Camii’nde gerçekleştirilen ilk toplantısında İslam Alavi Forumu tarafından yayınlanan bildiri:

Bizler, İslam Alavi Forumu üyeleri olarak, Alavi İslam topluluğunu temsil eden bireyleriz (din adamları, hukukçular, üniversite öğretim üyeleri, edebiyatçılar, öğretmenler, düşünürler, entelektüeller, iş insanları, çiftçiler, doktorlar, mühendisler…). Aşağıdaki hususları ilan ediyoruz:

1.Yeni yönetimle geçiş dönemi boyunca dayanışma içinde olduğumuzu, Suriyelilerin tümü tarafından özlemle beklenen, özgür ve yeni bir Suriye inşası yolunda çabalarını desteklediğimizi ve hukuk devleti ile vatandaşlık esaslarına dayalı bir ülke inşa etmek için birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu bildiririz.

2.Yeni yönetimin liderliğinden gelen genel açıklamaları olumlu buluyoruz ve hükümete ya da başka taraflara bağlı olsun, bazı bireyler ya da grupların bu zorunlu talimatları ihlal etmemesi gerektiğini vurguluyoruz. Çünkü bu tür davranışlar hükümete zarar vermekte ve güveni sarsmaktadır.

3.Suriye’nin önceki rejiminin hiçbir zaman “Alevi topluluğunun rejimi” olmadığını, aksine her etnik gruptan insanın yer aldığı bir sistem olduğunu, bu sistemin zulmünü ve baskısını tüm halk üzerinde yaydığını, Alevi topluluğunun bu baskıdan diğerlerinden daha fazla zarar gördüğünü, maruz kaldıkları dışlanma, yoksulluk ve adaletsizlikle bunu deneyimlediğini belirtiriz. Bu nedenle, topluluğumuzu temsil eden forum olarak, bu rejimin Suriye halkının tüm unsurlarına yönelik suçlarından beri olduğumuzu ilan ederiz.

4.Herhangi bir taraftan ve hangi bayrak altında olursa olsun savaş suçlularının ve diğer suçluların adil bir şekilde yargılanmasını talep ederiz. Suçlular, sadece işledikleri suçlar nedeniyle hedef alınmalı, aidiyetleri nedeniyle değil. Herhangi bir suçluya destek vermediğimizi açıkça ilan ederiz. Ancak bu yargılamalar, ulusal birliğin gölgesinde, tüm grupları temsil eden yargıçlarla ve eş zamanlı olarak gerçekleştirilmelidir. Büyük suçlular ve savaş lordları yargılanmalı, diğerleri için genel bir af ilan edilmelidir.

5.Hukukun üstünlüğüne ve vatandaşlık ilkesine dayalı bir devlet talep ediyoruz. Bu devlet, yetkiler ayrılığını ve hukukun üstünlüğünü garanti eden, sosyal adaleti ve fırsat eşitliğini sağlayan bir anayasa ile yönetilmeli, Suriyeli toplumun zengin çeşitliliğine saygı göstermeli ve uluslararası hukuk ile insan hakları beyannamesine uygun olmalıdır.

6.Rejimin düşüşünden bu yana bu topluluktan birçok düşünür, entelektüel ve iş insanı olarak itidal çağrısında bulunduk, farkındalık yaratmak ve fitneyi önlemek için çalıştık. Özellikle, topluluğun liderleri, kan dökülmesini önlemek amacıyla orduya mensup asker ve subayların silah bırakmasını tavsiye ederek rejimin düşmesine önemli katkılarda bulundular.

7.Bazı bireylerin ya da grupların sahadaki davranışları, yeni yönetimin en üst düzeydeki talimat ve açıklamalarıyla çelişmektedir. Bu davranışların “bireysel” ya da “kontrolden çıkmış” olarak adlandırılması artık ikna edici değildir; bu durum planlı bir politika izleniyormuş izlenimi vermektedir.

8.Yeni yönetimin güvenliği sağlama çabalarını takdir ediyoruz. Ancak bu süreçte işlenen cinayet, yağma, tehcir ve benzeri suçları kınıyoruz. Bu tür davranışlar, hangi taraftan gelirse gelsin, yeni yönetime zarar vermektedir.

9.Hama kırsalındaki köylerde, Humus’un bazı mahallelerinde, Dera kırsalındaki Alqin köyünde ve Tartus ile Lazkiye illerinde yaşanan saldırılar gibi örnekler, bu tür suçların yaygınlığını göstermektedir. Bu tür olaylar halkın güvenini zedelemektedir.

10.Suriye genelinde silahların yalnızca devlet kontrolünde olması gerektiğini savunuyoruz. Ancak bu, taraflı bir şekilde uygulanmamalıdır. Silahsızlanma tüm grupları kapsamalıdır.

11.Eski rejimin asker ve subaylarının, ayrıca tüm sivil tutukluların serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Bu, barış ve güveni artıracak bir adım olacaktır.

12. Geçici hükümetin bazı sosyal huzuru tehdit eden kararlarının durdurulmasını talep ediyoruz. Bu tür kararlar, ulusal birlik hükümetinin yetki alanına girmektedir.

13.Son dönemde kullanılan “rejim kalıntıları” tabirinin, herkesin susturulması için bir araca dönüştüğünü vurguluyoruz. Bu tür yaklaşımlar, tehlikeli sonuçlar doğurabilir.

14.Hiçbir topluluğun azınlık ya da çoğunluk olarak adlandırılmasını kabul etmiyoruz. Suriye’nin tüm unsurlarını eşit ve bir bütün olarak görüyoruz. Son olarak, mevcut durum, belirli bir topluluğa karşı sistematik bir intikam kampanyası izlenimi vermektedir. Geçmişteki yüklerin bu topluluğa yüklenmesi, toplumun barış ve güvenlik arzusuna zarar vermektedir. Alavi Müslümanları olarak, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Suriye’nin sivil, özgür ve güvenli bir devlet modeline destek vereceğimizi ilan ederiz. Selam ve saygılarımızla…”

- Advertisment -