Ravid, Beyaz Saraylı yetkilinin şu sözlerini aktardı:
“JD Vance, Marco Rubio, Jared Kushner, Steve Witkoff, Susie Wiles… Netanyahu hepsini kaybetti. Geriye kalan tek kişi, hâlâ onu seven Başkan.”
Bu ifadeler, Washington’da İsrail hükümetine yönelik sabrın ciddi biçimde azaldığına işaret ederken, Netanyahu’nun Trump’a olan siyasi bağımlılığının da arttığını gösteriyor.
Trump Gazze’de daha hızlı bir anlaşma istiyor
Aynı yetkiliye göre, Netanyahu’ya kişisel sempatisini koruyan Donald Trump bile Gazze dosyasında mevcut gidişattan memnun değil. Trump’ın, Gazze’de ateşkes ve esir takası sürecinin şu anki tempodan çok daha hızlı ilerlemesini istediği belirtiliyor.
Bu durum, Trump’ın seçim sonrası dönemde kendisini “krizleri çözen lider” olarak konumlandırma isteğiyle de örtüşüyor. Gazze’de uzayan savaşın hem bölgesel gerilimi artırdığı hem de ABD’nin küresel diplomasi ajandasını zorladığı Washington’da açıkça dile getiriliyor.
Ocak başında “büyük açıklamalar” hazırlığı
Ravid’in aktardığı kulis bilgilerine göre Trump, Ocak ayının başında Gazze konusunda birkaç büyük açıklama yapmayı planlıyor. Bu açıklamaların içeriğinin; ateşkes, insani yardım mekanizmaları ve savaş sonrası Gazze’nin yönetimi gibi başlıklara odaklanması bekleniyor.
Ancak bu sürecin yönü, Netanyahu ile yapılacak kritik görüşmeye bağlı.
Gözler Mar-a-Lago’daki görüşmede
Trump ile Netanyahu’nun Pazartesi günü Florida’daki Mar-a-Lago’da bir araya gelmesi bekleniyor. Washington’daki kaynaklara göre bu görüşme, yalnızca ikili ilişkiler açısından değil, Gazze savaşının bundan sonraki seyrini belirlemesi bakımından da kritik önemde.
Beyaz Saray çevrelerinde, Trump’ın Netanyahu’ya açık biçimde “zamanın daraldığı” mesajını verebileceği, Gazze dosyasında daha esnek ve hızlı adımlar atılmasını talep edebileceği konuşuluyor. Netanyahu’nun bu baskıya nasıl yanıt vereceği ise, Trump’ın Ocak ayında atacağı adımların çerçevesini belirleyecek.













