NBC News ile mülakatında Trump; Rus liderin, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy’nin “güvenilirliğini sorgulamasına” öfkelendiğini belirtti.
Kremlin yönetimi ise “ABD ile çalışmaya devam ettiklerini” belirterek Trump’a yanıt verdi.
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, “Her şeyden önce ilişkilerimizi inşa etmek için ABD tarafıyla çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
Putin ile Trump arasında bu hafta bir telefon görüşmesi planlanmadığını belirten Peskov, ancak “gerekirse” Putin’in böyle bir görüşmeye açık olduğunu söyledi.
Trump 30 Mart’ta verdiği röportajda, Putin’in ateşkes anlaşmasın yanaşmaması durumunda, Rus petrolünü alan ülkelere yüzde 50 gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulundu.
Trump, “Eğer Rusya ve ben, Ukrayna’da kan akmasını durduracak bir anlaşmaya varamazsak ve eğer ben bunun Rusya’nın hatası olduğunu görürsem, Rusya’dan çıkan tüm petrole yönelik ilave vergiler uygularım” dedi.
Trump’ın sözleri Rus medyasında da yankı buldu. Kremlin yanlısı Moskovsky Komsomolets gazetesi, ABD başkanını eleştiren bir yazı yayımlayarak, Trump’ın Ukrayna’nın Rus enerji altyapısını vurmasını engelleme “taahhütlerini” yerine getirmediğini savundu.
Bu açıklamalar, Trump’ın Putin’e yönelik şimdiye kadarki konuşmalarının tonunda ciddi bir değişim olduğu anlamına geliyor.
Avrupalı liderler, Ukrayna müzakereleriyle ilgili Trump’ın Putin’e sıcak mesajlar vermesine dönük endişelerini iletiyordu.
Avrupa, ABD olmadan kendisini savunabilir mi?
Son altı haftada dünya, ABD-Ukrayna-Rusya ilişkilerinde önemli gelişmelere sahne oldu.
Trump önce Zelenskiy ile Beyaz Saray’da dünyayı sarsan bir tartışmaya girişti. Ardından Putin’in taleplerine yeşil ışık yaktığı anlamına gelen bir tavır sergiledi.
Bugünkü açıklamalar, ABD’nin Rusya’ya yönelik “tehditkar” bir söyleme geçiş yapması açısından dönüm noktası teşkil edebilir.
Trump mülakatta ayrıca, Rusların kendi kızgınlığından haberdar olduklarını söyledi, ancak “Putin’le iyi ilişkileri olduğunu” da vurgulamayı ihmal etmedi. Trump, “Eğer doğru adımı atarlarsa kızgınlığım hızlıca geçer” dedi.
Trump, Putin ile bu hafta tekrar görüşeceğini de ekledi.
Yeni gümrük vergilerinden tüm ülkeler etkilenecek
Gümrük vergileriyle ilgili yeni açıklamalarda bulunan Trump, bu hafta açıklayacağı yeni ticari tarifelerin yalnızca ABD ile en büyük ticaret açığına sahip ülkeleri değil, tüm ülkeleri etkileyeceğini söyledi.
Trump, Çarşamba günü “Amerika’nın Kurtuluş Günü” olarak adlandırdığı günde büyük çaplı ithalat vergilerini açıklamaya hazırlanıyor.
Bu önlemler, Washington’un daha önce alüminyum, çelik ve araçlara uyguladığı gümrük vergilerinin yanı sıra, Çin’den gelen tüm mallara yönelik artırılmış vergilerin üzerine eklenecek.
Trump, başkanlık uçağı Air Force One’da gazetecilere yaptığı açıklamada tarifelerle ilgili olarak, “Bütün ülkelerle başlarsınız” ifadelerini kullandı.
Ancak yönetiminin, diğer ülkelerin ABD’ye davrandığından “çok daha cömert” ve “daha nazik” olacağını söyledi.
Trump geçen hafta gümrük vergilerinin azaltabileceğini öne süren bir açıklama da yapmıştı.
Beyaz Saray ekonomi danışmanı Kevin Hassett de kısa süre önce Fox Business kanalına yaptığı açıklamada, gümrük vergilerinin ABD ile en büyük ticaret açıklarına sahip 10 ila 15 ülkeye odaklanacağını, ancak bu ülkeleri isimlendirmediğini söylemişti.
Trump, gümrük vergilerini ABD ekonomisini adaletsiz rekabetten korumanın ve Amerika için daha iyi ticaret şartları elde etmenin bir yolu olarak görüyor.
Hafta sonu boyunca Trump’ın danışmanları, planlanan gümrük verilerinin trilyonlarca dolar gelir sağlayabileceği ve ABD’de istihdam yaratabileceği görüşünü yineledi.
Baş ticaret danışmanı Pete Navarro, tarifelerin getireceği büyük gelirleri işaret etti.
Tüm otomobil ithalatına uygulanacak verginin, 240 milyar dolarlık bir ticaretten 100 milyar dolar gelir sağlayabileceğini belirten Navarro, planlanan tüm gümrük vergilerinin, ABD’nin toplam mal ithalatının yaklaşık beşte biri değerinde, 600 milyar dolar gelir getirebileceğini ekledi.
Beyaz Saray’ın geçen hafta yayımladığı bir bilgi notu, tüm ithalata uygulanacak yüzde 10’luk bir gümrük vergisinin ABD’de neredeyse 3 milyon iş yaratabileceğini öne sürdü.
Öte yandan bir ticaret savaşı ihtimali piyasaları tedirgin ediyor ve ABD’de bir durgunluk korkusu yaratıyor.
Pazartesi sabahı Asya’da Japonya’nın Nikkei 225 endeksi yaklaşık yüzde 4 oranında düştü, Hong Kong’daki Hang Seng yüzde 1,2 gerilerken Güney Kore’nin Kospi endeksi yaklaşık yüzde 2,5 kayıp yaşadı.
Bu durum, ABD ile ticaret politikaları konusunda anlaşmaya çalışmak isteyen tüm ülkeler için riskleri artırıyor, buna İngiltere de dahil.
Ancak AB ve Kanada gibi diğer bölgeler, misilleme olarak bir dizi ticaret önlemi hazırladıklarını duyurmuştu.