Trump, Gazze barış planının kabul edilmesinin ardından Ukrayna’da da benzer bir planın uygulanması için çalışmalara başlamıştı.
Washington Post’un ulaştığı bilgilere göre, Trump Orta Doğu’dan dönerken, elçiler Steve Witkoff ve Jared Kushner, dört yıllık savaşı sona erdirmek için 28 maddelik bir barış çerçevesine dönüşecek olan taslağın ilk taslağını yazmaya başladılar.

Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi ‘aile fotoğrafı’, 13 Ekim 2025. (Fotoğraf: Anadolu Ajansı)
ABD’li yetkililer ve konuya yakın kaynaklar, Witkoff ve Kushner’ın teklifi hazırlamak için bir ay süren çabalarının, Miami’de danışmanlarıyla gizli görüşmeler yapan bir Kremlin yetkilisinin katkılarına dayandığını söyledi. Yetkililer, üst düzey bir Ukraynalı yetkilinin ayrıca Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile en az iki görüşme ayarladığını da belirtti.
Ancak plan geçen hafta sızdırıldığında, şartların Kremlin’in lehine ağır bastığına dair görüş öne çıktı. Bu durum, Avrupa hükümetlerini ve Kiev’in Kongre’deki destekçilerini şok etti ve Trump yönetimi için günlerce sürecek bir Atlantik ötesi krize yol açtı.
Putin’i ikna için mi?
Washington Post’a konuşan ABD’li yetkililer, planın Witkoff ve Kushner’in, Ukrayna’daki çatışmaları durdurmak için Beyaz Saray’ın defalarca yaptığı girişimleri reddeden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in desteğini kazanmak için iyi niyetli bir girişiminin yansıması olduğunu söyledi.
Beyaz Saray basın sekreteri Karoline Leavitt Pazartesi günü gazetecilere, “Amerika Birleşik Devletleri’nin bu savaşı sona erdirmek için her iki tarafla da eşit şekilde etkileşim kurmadığı fikri tamamen ve bütünüyle bir yanılgıdır” dedi.
Rusya’nın katkısı, Putin ile yakın bağları olan ve Kushner ile de uzun süredir ilişkisi olan Kremlin elçisi Kirill Dmitriev’den geldi. ABD’li yetkililere ve konuya yakın kişilere göre, Cadılar Bayramı’ndan önceki hafta sonu Witkoff’u Miami’ye getirdiler ve Witkoff’un evinde akşam yemeği ve uzun sohbetler eşliğinde üç gün sürecek yoğun görüşmeler yapıldı.
Yetkililer, üç adamın bir önerinin nasıl olması gerektiği konusunda benzer görüşlere sahip olduğunu, ancak Dmitriev’in aklında çok daha spesifik fikirler olduğunu söyledi.
Yetkililer, Witkoff’un ABD ve yabancı yetkililerle yaptığı görüşmeler ve istihbarat değerlendirmelerini okuyarak Ukrayna’nın askeri açıdan daha zayıf bir konumda olduğu sonucuna vardığını söyledi.
Kremlin’in uzun süredir devam eden taleplerini yineleyen Dmitriev, Ukrayna’nın asla NATO’ya katılamayacağını ve Donbas bölgesinden ve Rusya’nın istediği diğer topraklardan tamamen çekilmesi gerektiğini vurguladı. Ukrayna ordusunun, mevcut 900.000 kişilik gücünün çok altında bir rakamla sınırlandırılması gerektiğini öne sürdü.
Trump’ın ABD-Rusya ekonomik ilişkilerini genişletme hevesine hitap eden Dmitriev, ABD ve Rusya’nın yapay zeka, enerji ve daha birçok alanda ekonomik anlaşmalar imzalaması gerektiğini öne sürdü.
Dmitriev, açıklama taleplerine ise yanıt vermedi.
Daha sonra ABD’li yetkililer, Ukraynalı savunma yetkililerine, Zelenski de dahil olmak üzere, ABD planının bir versiyonu hakkında bilgi verme onayı aldı. Driscoll ayrıca bir hatırlatmada bulundu: Beyaz Saray, Ukrayna’ya istihbarat ve silah yardımını aylar önce kesmiş ve ardından yardımları yeniden başlatmıştı. Bu, Kiev bir barış anlaşmasına varmaktan kaçınırsa Trump’ın bunu tekrar yapabileceği anlamına geliyordu.
Tepkiler sonuç verdi mi?
Avrupalı yetkililer ve ABD’li Kongre üyeleri, ABD Dışişleri Bakanı Rubio ile temasa geçerek anlaşmanın Rus yanlısı olmasından şikayet ettiler. Rubio’ya gelen telefonların ve mesajların ardından Dışişleri Bakanı, Witkoff ve Kushner, Cenevre’de Avrupalı ve Ukraynalı yetkililerle acil şekilde bir toplantı düzenledi.
ABD, anlaşmanın Ukrayna için daha kabul edilebilir olması amacıyla değişiklikler yapmayı kabul etti. Ukrayna ordusundaki personel sayısı kısıtlamasının daha yukarıya çekilmesi ve NATO üyeliğini reddeden dilin anlaşmadan çıkarılması da bu değişikliklere dahil. Yetkililer, nihai anlaşmanın Ukrayna’nın çıkarlarını güvence altına alacağına dair söz veriyor.

