Kars’ta K.S ile S.S çifti, doğuştan zeka geriliği, beyin hasarı, kas hastalıkları ve ölümlere yol açabilen hastalıkların taranması için bebeklere uygulanan topuk kanı testinin 19 Temmuz 2024’de doğan bebeklerine yapılmasını reddetti.
Kars İl Sağlık Müdürlüğü, aileyi ikan edemeyince konuyu mahkemeye taşıdı ve “çocuğun sağlık tedbirlerinin alınması’ için Kars Aile Mahkemesi’ne başvurdu:
“Aile bütün ikna çabalarına rağmen bebekten topuk kanı numunesi alınmasını reddetmiştir. Söz konusu annenin bebeğine sağlık tedbirlerinin alınması gerekmektedir. Tedbir kararı alınabilmesi Çocuk Koruma Kanunu. Madde 7-1’e göre Cumhuriyet Savcısı’nın isteğiyle veya re’sen çocıuk hakimi tarafından alınabilir. Söz konusu çocuğun sağlık tedbirlerinin alınması yönünde iş ve işlemlerin başlatılması hususuna gereğinin yapılmasını talep ederiz.”
Hakim: Dünya Sağlık Örgütü’nün hegemonik diktesiyle yapılıyor
Ama mahkeme İl Sağlık Müdürlüğü’nün talebine hayır dedi.
Kars Aile Mahkemesi hakimi Muhammed Koç, gerekçeli kararında anne-babanın topuk kanı vermeme özgürlüğüne sahip olduğuna hükmetmekle kalmadı, topuk kanı taramasının Dünya Sağlık Örgütü’nün hegamonik bir dikte ile üye ülkelere dikte ettiği bir bir uygulama olduğunu söyledi ve topuk kanı vermenin sağlığa zararlarıyla ilgili uzman görüşü olarak 2014’te ölen alternatif tıpçı Aidin Salih’in yazılarını gösterdi:
“Anlatılanlar ışığında tüm dosya kapsamının incelenmesinde; Anne Babanın velayet hakkının doğası gereği topuk kanı vermeme özgürlüğüne sahip olmaları doğal hukukun gereği olduğuna, Topuk kanı almanın çocuğun Anayasa ile korunan yaşam ve sağlık hakkı üzerinde yapacağı olumlu sonuçlarının tibbi otoritelerce ispatlanmamış olması ve olası bir teşhis ve tedavinin de tip otoritelerince hala tartışmalı olması (Alternatif tip uzmanı Aidin Salih’in topuk kanı almanın çocuğa yapılacak en büyük kötülüklerden olduğunu özetle eserlerinde ifade etmiş ve benzer tespitler pek çok STK tarafından inceleme konusu edilmiştir.), velev ki topuk kanı ile otizmli olduğu tespit edilse dahi otizmin erken tedavisi diye bir tedavi şeklinin olmaması veya doğmuş çocuğun akraba evliliğinin önüne nasıl geçeceği izah edilemeyeceğinden, topuk kanı almanın esasen topluma veya toplum sağlığına da hizmet eden bir yanının olmaması ve WHO’nun (Dünya Sağlık Örgütü) güdülendirmesi ile neonatal tarama adı altında ne için yaptığı yaptırdığı belli olmayan bir uygulama olması nedeniyle ve hegamonik bir dikte ile üye ülkelere dikte edilen bir uygulama olması nedeniyle talebin reddine karar verilmiştir.”
Sağlık Bakanlığı: Uygulama sürecek
Sağlık Bakanlığı mahkeme kararına tepki göstererek açıklama yaptı:
“T.C. Kars Aile Mahkemesi tarafından 20/08/2024 tarihinde, Yenidoğan Tarama Programı kapsamında çocuklarımızın hastalıklarını erken teşhis ederek tedavilerini başlatmak amacıyla topuk kanı alınması hakkında verilen karar, ilk derece mahkemesi kararı olup kesin hüküm niteliğinde değildir. Kesin hüküm niteliği taşımayan mezkur kararın hatalı olduğunu değerlendirdiğimizden, bu karara karşı Bakanlığımızca istinaf yoluna başvuru süreci ivedilikle başlatılmıştır.
Hukukun, adalet ve doğruluk temelinde vereceği karara olan inancımız tam olduğundan, yargı süreci sonuçlanıncaya kadar Yenidoğan Tarama Programı aynı şekilde devam edecektir.”
Aidin Salih kimdir?
Aidin Salih, Türkiye’de İslami çevrelerde büyük etki yaratmış bir alternatif tıpçı.
1943’te Ukrayna’da doğan Özbek kökenli Aidin Salih, Taşkent Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden 1977 yılında mezun oldu. Geliştirdiği tıp yöntemleri tıp çevrelerince kabul görmeyen Salih, kitaplarında modern tıbbı reddediyor. Özellikle “Aşı en büyük çocuk katilidir. Sağlıklı doğan çocuklar aşılarla hasta ediliyor” gibi aşı karşıtı fikirleriyle bilinen Salih, bebeklerden topuk kanı alınmasına da şiddetle karşı çıkıyor.
Aidin Salih, İslamcı Özbek muhalif lider ve şair Muhammed Salih’in eşi.
1993 yılında Muhammed Salih ülkesinden çıkarıldıktan sonra ailesiyle Türkiye’ye geldi.
Fakat bir süre sonra Türkiye’yi terk etmek zorunda kalan Salih ailesi, on yılı aşkın süre Norveç ve Almanya’da yaşadı. 2005 yılında tekrar Salih çiftinin Türkiye’ye girişine izni verilmesinin ardından Aidin Salih’in çevresinde kendi tedavi tekniklerini benimseyen geniş bir cemaat oluştu. Konferanslar ve kitaplarla alternatif tıp teknikleri özellikle İslami kesimde yayıldı.
Aidin Salih’in alternatif tıp görüşlerinden etkilenenler arasında Emine Erdoğan da vardı.
Aidin Salih 2024’te İstanbul’da hayatını kaybetti. 2019 yılında Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar’ın öncülüğünde “Aidin Salih Ekolü Konferansı” düzenlenmişti.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Sümeyye Erdoğan Bayraktar, “Aidin Salih’e sağlığı ve hayata bakış açıımı bu kadar güçlü şekilde silkeleyip olması gerekene yaklaştırdığı için minnet borçluyum. Alışageldiklerimize, dogmalara takılıp kalmayıp yeniliklere açık olabilmek, hakikati görüp uygulayabilmek başta berrak ve son derece ferasetli bir zihin, kulluk aczinin bilincinde mütevazı ve yumuşak bir kalp ve bununla beraber çelik gibi bir irade gerektirir. Aidin Salih bu yüzden farklı, bu yüzden kıymetli” demişti.
Hekimler de karara tepkili.
Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş: “Mahkeme kararında beni gerçekten üzen ve şaşırtan bir şey burada eğer hakimin kafasında bir soru işareti oluştuysa bunu Türk Tabipleri Birliği’ne, Sağlık Bakanlığı’na bir başka yetkili sorabilirdi. Kendine alternatif tıpçı diye tanımlayan bir kişi, kim olduğunda hiç bilmiyorum. Öyle birisine danışıp, oradan görüş alması beni son derece şaşırttı ve üzdü gerçekten. Orada ileri sürülen gerekçelerin de hiçbirisi kabul edilebilir değil. Sağlık Bakanlığı’nın bu tür davalarda müdahil olması gerektiğini düşünüyorum.”
TTB’ye Göre İstanbul’da 10 Bin Aile Bebeğine Aşı Yaptırmadı
Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul’da aile hekimliklerine kayıtlı yaklaşık 10 bin ailenin bebeğini aşı yaptırmaya getirmediğini açıklamıştı.