Avrupa’da hayvanların uyuşturulmadan kesilmesi ilk olarak 2016’da tartışma konusu oldu. Belçika’nın Flaman bölgesi, o tarihte hayvanların dini usüllere uygun kesilmesini yasaklamış ve söz konusu karara hayvanları korumayı gerekçe göstermişti. Bunun üzerine birçok Müslüman ve Yahudi örgütü, Belçika Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş ve Anayasa Mahkemesi de konuyu AAD’ye taşımıştı.
Deutsche Welle’nin (DW) haberine göre, dün (17 Aralık) Lüksemburg’da açıklanan kararda mahkeme, hayvanları uyuşturma uygulamasının din özgürlüğü ile hayvanları koruma arasında “uygun bir denge” teşkil ettiğine hükmetti. Kararda, hayvanların uyuşturulması uygulamasının ritüelin yalnızca tek bir boyutunu sınırlandırdığı ve hayvan kesimini topyekün yasaklamadığı belirtiliyor.
DW’nin haberinin ayrıntısında şunlar da var:
“İslam ve Yahudi inançlarına uygun hayvan kesimi ritüeli, hayvan uyuşturulmaksızın şahdamarı ve yemek ve soluk borularının bir kesimde birbirlerinden ayrılmasını gerektiriyor. Böylece hayvanın kanı akıtılıyor. Her iki dinde de kan bir besin maddesi olarak yasak.
Yahudi ve Müslümanlardan tepki
“AAD kararını hayvanseverler memnuniyetle karşılarken karara Müslüman ve Yahudi örgütlerinden sert tepki geldi.
“Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mazyek, mahkeme kararının neyin dini ritüel olup neyin olmadığına ilişkin değer yargısı içerdiği ve ‘yanlış yol’ olduğu değerlendirmesinde bulundu. Mazyek, ritüellerde yapılacak değişimlerin dışarıdan dayatılması değil, dini cemaatlerin kendileri tarafından kararlaştırılması gerektiğini kaydetti. Mazyek, ‘Bu ritüel Yahudi ve Müslüman yaşamının binlerce yıllık bir parçası’ diye konuştu.
“Almanya Yahudileri Merkez Konseyi Başkanı Josef Schuster, Divan kararının din özgürlüğüne bir saldırı olduğunu söyledi. Schuster, kararın Avrupa’da destek bulmamasını ve AB devletlerinin dini kurban kesimine izin vermeyi sürdürmesini umut ettiğini kaydetti.
“Avrupa Yahudi Öğrenciler Birliği Başkanı Bini Guttmann ise dini kurallara uygun hayvan kesiminin yasağının mümkün kılınmasının, ‘bildiğimiz şekliyle Yahudi yaşamını uzun vadede imkansız kılabileceği’ uyarısında bulundu.
“Almanya’da Yahudi ve Müslüman inancına göre hayvan kesimlerine, din özgürlüğü kapsamında istisnalar tanınıyor. Ancak Aiman Mazyek, söz konusu istisnai uygulamaların, giderek artan hayvan koruma önlemleri nedeniyle Almanya’nın bazı bölgelerinde imkansız olduğunu ifade etti. Bu nedenle giderek daha fazla et ithal edildiğini ve yasadışı hayvan kesimlerinin arttığını kaydeden Mazyek, ‘Biz tabii bunu istemiyoruz’ diye konuştu.
“Fransa ve İspanya’da da dini usule uygun hayvan kesimine izin veriliyor. İsveç ve Danimarka’da ise dini ritüellere uygun hayvan kesimi yasak.”