Bugün (21 Eylül 2020) İçişleri Bakanlığı’na belgelerini teslim ederek resmen kurulan Yeşiller Partisi, kuruluşunu Twitter’dan paylaştığı bir videoyla duyurdu:
Yeşil politikayı öne çıkaran Yeşiller Partisi, Emine Özkan ve Koray Doğan Urbarlı’nın eş sözcülüğünde, 110 kurucu üyeden oluşuyor.
Emine Özkan partinin kuruluş gerekçesini şöyle açıklıyor:
“Bugün küresel çapta üç büyük krizle karşı karşıyayız: En başta iklim krizi, ikinci olarak küresel bir sağlık krizi ve üçüncü olarak toplumsal, iktisadi kültürel eşitsizlik ve hukuksuzluklara dayalı bir demokrasi ve adalet krizi. Bu krizlerle baş etmek için ortaya konacak etkili politikalar yeşil düşüncelere dayanıyor. Avrupa başta olmak üzere dünyada yükselen yeşil siyaset bunun en somut göstergesi. Türkiye’de de uzun yıllardır var olan yeşil hareket, toplumun bugünkü ihtiyaçlarını görerek Yeşiller Partisi’ni kurdu.”
Yeşiller Partisi, resmi internet sitesinde çözüm önerilerini şöyle sıraladı:
“Karbonsuz ekonomi: Toplumsal ve siyasi yapıları, ekonomik ilişkileri ve dinamikleri yerinden sarsan iklim krizine, ekonomideki fosil yakıt bağımlılığı neden oluyor. Çözüm ekonominin karbonsuzlaştırılması. 2050’ye kadar fosil yakıt kullanımını tamamen terk etmeyi hedefliyoruz.
Yeşil Yeni Düzen: Enerji ve ulaşım altyapısının dönüştürülmesi, enerji verimliliği, iyi işler yaratılması ve hayat kalitesinin artırılması, müşterekleşme, sürdürülebilir turizm, küçük ölçekli tarım, bakım hizmetleri, alternatif ve enformel alanlardaki işler gibi ekonomik etkinliklerin teşvikiyle topyekûn bir dönüşüm.
Herkes için su hakkı: Su tüm insanların, diğer canlıların ve gelecek kuşakların vazgeçilmez hakkı olan bir müşterek. Yeşiller olarak, bozulmuş su döngüsünü onaran, tarımsal, evsel ve endüstriyel su kullanımında su tasarrufunu amaçlayan su politikaları geliştireceğiz.
Herkes için iyi, temiz ve sağlıklı gıda! Doğal kaynakları, biyolojik çeşitliliği, insan ve hayvan sağlığını tehdit eden tarımsal zehirleri yasaklayacağız. Çiftçileri şirketlere ve tarımsal zehirlere bağımlı olmaktan kurtaracak bir teşvik ve garanti altyapısı kuracağız. Bütüncül, onarıcı ve sürdürülebilir tarım uygulamalarıyla doğal kaynakların tüketilmesinin, toprak bozulumunun, ormansızlaşmanın ve çölleşmenin önüne geçeceğiz.
Cinsiyet ve Cinsellik: Hak, Eşitlik ve Özgürlük Alanı! Erkek egemen zihniyetin değişmesi, eşit yurttaşlık temelinde kadın, erkek, LGBTQİ+ tüm bireylerin özgürleşmesi için yapısal ve ilişkisel değişiklikleri her alanda sürekli kılmak için yola çıkıyoruz.”