Raporda, Veliaht Prens’in cinayetteki rolü, 2017 yılından itibaren Krallık’taki karar verme mekanizması üzerindeki kontrolüne, önemli bir danışmanı ve Muhammed bin Selman’ın koruyucu görevlilerinin operasyona doğrudan katılımına ve Veliaht Prens’in yurtdışındaki muhalifleri susturmak için şiddet içeren tedbirler kullanmasına dayandırıldı.
ABD istihbaratının bu tespitlerine rağmen, Biden’ın dün rapor açıklanmadan önce baba Kral Selman bin Abdülaziz ile görüştüğü Veliaht Prens’e yaptırım uygulanmayacağı bildiriliyor.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, “Kaşıkçı yasağı” başlığı altında yeni yaptırımları duyurarak, Kaşıkçı cinayeti dahil ancak bununla sınırlı olmamak üzere denizaşırı ülkelerdeki muhalifleri tehdit ettiğine inanılan 76 Suudi vatandaşına vize kısıtlamaları getirildiğini açıkladı.
ABD Hazine Bakanlığı da, Suudi istihbarat servislerinin eski başkan yardımcısı General Ahmed el-Asiri’ye ve Kaşıkçı suikastına karıştıkları için Suudi Acil Müdahale Gücü’ne yönelik yaptırımları açıklayacak ancak ABD basınına sızan bilgilere göre, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman yaptırım kapsamına alınmayacak.
ABD istihbaratının raporunda Veliaht Prens’in Kaşıkçı cinayetindeki rolüne ilişkin tespitler şöyle:
-“2017’den beri, Veliaht Prens, Krallığın güvenlik ve istihbarat örgütleri üzerinde mutlak kontrole sahip olduğundan, Suudi yetkililerin Veliaht Prens’in izni olmadan bu nitelikte bir operasyonu gerçekleştirme olasılığı çok düşüktür.
– Kaşıkçı cinayeti sırasında, Veliaht Prens muhtemelen yardımcılarının verilen görevleri yerine getirmedikleri takdirde onları işten atılmalarına veya tutuklanmalarına neden olabileceğinden korktukları bir ortamı beslemiştir. Bu, yardımcıların Muhammed bin Selman’ın emirlerini sorgulama veya onun rızası olmadan hassas eylemlerde bulunma ihtimalinin düşük olduğunu gösteriyor.
– 2 Ekim 2018’de İstanbul’a gelen Suudi ekibinde, Kraliyet Mahkemesi’ndeki Suudi Araştırma ve Medya İşleri Merkezi’nde (CSMARC) çalışan veya bağlantılı olan yetkililer yer aldı. Operasyon sırasında CSMARC, 2018 ortalarında Veliaht Prens’in onayı olmadan karar vermediğini kamuya açık bir şekilde iddia eden Muhammed bin Selman’ın yakın danışmanlarından Suud el Kahtani tarafından yönetiliyordu.
– Ekip ayrıca, Muhammed bin Selman’ın elit kişisel koruma ekibinin, Hızlı Müdahale Gücü (RIF) olarak bilinen, yedi üyesini de içeriyordu. Suudi Kraliyet Muhafızlarının bir alt kümesi olan RIF, Veliaht Prensi savunma amacını taşıyor ve sadece ona hizmet ediyor. Veliaht Prens’in yönlendirmesi doğrultusunda Krallık’ta ve yurtdışında daha önceki muhalif baskı operasyonlarına doğrudan katılmıştı. Muhammed bin Selman’ın onayı olmadan RIF üyelerinin Kaşıkçı’ya yönelik operasyona katılmayacağına kanaatini taşıyoruz.
– Veliaht Prens, Kaşıkçı’yı Krallığa bir tehdit olarak gördü ve onu susturmak için gerekirse şiddet içeren önlemleri geniş ölçüde destekledi.
Suudi yetkililer Kaşıkçı’ya karşı önceden belirlenemeyen bir operasyon planlamış olsalar da, Suudi yetkililerin ona ne kadar önceden zarar vermeye karar verdiklerini bilmiyoruz.
Aşağıdaki şahısların Muhammed bin Selman adına Cemal Kaşıkçı’nın ölümüne katıldığına, emrini verdiğine veya başka bir şekilde suç ortağı olduğuna veya bundan sorumlu olduğuna ilişkin yüksek inanca sahibiz.
Bu kişilerin operasyonun Kaşıkçı’nın ölümüyle sonuçlanacağını önceden bilip bilmediklerini bilmiyoruz.
-Suud al-Qahtani
-Maher Mutreb
-Naifal-Arifi
-Mohammed al-Zahrani -Mansour Abahussain
-Badr al-Utaybah
-Abdul Aziz Al Hawsawi
-Waleed Abdullah Al Shihri -Khalid Al Utaybah
-Tha’ar Al Harbi
-Fahd Shiahb Al Balawi -Meshal al-Bustani
-Turki Al Shihri
-Mustafa El Madani
-Saif Saad Al
-Ahmed Zayed Asiri
-Abdulla Mohammed Alhoeriny -Yasir Khalid Alsalem
-Ibrahim al-Salim
-Salah Al Tubaigy
-Mohammed Al Utaybah
New York Times’a göre; Biden, Suudi Veliaht Prens’i, ilişkilerin zedelenmesinden korktuğu için yaptırım kapsamına almayacak. Bu karar, Trump’ın Veliaht Prens’i koruyan tutumundan şikayet eden insan hakları savunucularını ve Demokrat Partilileri hayal kırıklığına uğratacak.