Ana SayfaHaberlerDünyaAdıyaman Besni’de doğdu, Paris’teki Pantheon’a gömülecek

Adıyaman Besni’de doğdu, Paris’teki Pantheon’a gömülecek

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İkinci Dünya Savaşı’nda Fransa’da Nazilere karşı direnen göçmen işçi lideri Misak Manukyan’ın mezarının, Voltaire, Rousseau, Victor Hugo gibi Fransa’nın en büyük isimlerinin mezarlarının bulunduğu Paris’teki Pantheon’a nakledileceğini açıkladı. 1906’da Adıyaman Besni’de doğan Manukyan, 1915 tehcirinde ailesinin bütün fertlerini kaybetmiş Anadolulu bir Ermeni. Tehcirden bir Kürt aşiretin evlatlık almasıyla kurtulduktan sonra önce Suriye’ye ardından Fransa’ya gitti. Komünist Parti’ye katıldı. İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi işgali altındaki Fransa’da direnişin öncülerinden oldu. Nazi generali Ritter’in ölümüyle sonuçlanan saldırıları örgütleyen Manukyan ve arkadaşları 1944’te kurşuna dizilmişti.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilere karşı direnen Fransa’daki göçmen işçi örgütünün önde gelen isimlerinden Adıyaman doğumlu Ermeni Misak Manukyan’ın naaşının Fransa’nın önde gelen düşünce, sanat ve bilim insanlarının mezarlarının olduğu Pantheon’a nakline karar verdi.

Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada “Misak Manukyan, büyüklüğümüzün bir parçasını taşıyor” ifadesine yer verildi.

Manukyan, anıt mezara defnedilecek ilk yabancı ve Komünist direnişçi olacak.

Aynı zamanda bir şair olan Manukyan, 22 direnişçi arkadaşıyla birlikte, 21 Şubat 1944’te Naziler tarafından kurşuna dizildi. Manukyan’ın naaşının kurşuna dizilmesinin 80’inci yıldönümü olan 21 Şubat 2024’te Pantheon’a nakledilmesi bekleniyor.

Paris’teki Pantheon’da gömülü olan bazı kişiler ve gömülme tarihleri ise şöyle: Voltaire (1791), Jean-Jacques Rousseau (1794), Joseph-Louis Lagrange (1813), Jacques-Germain Soufflot, Panthéon’un mimarı (1829), Victor Hugo (1885), Émile Zola (1908), Pierre Curie (1995), Marie Curie (1995), Alexandre Dumas (2002) ve Simone Veil (2018).

Adıyaman’da doğdu, 1915’te ailesini kaybetti

1906’da Adıyaman Besni’de doğan Manukyan ile ağabeyi Garabed dışında tüm aile fertlerini, Ermenilere tehcir kararının çıktığı 1915 olaylarında kaybetti. Bir süre tanıdıkları olan Kürt bir ailenin yanında yaşadıktan sonra Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda, Suriye’de Fransalıların idaresinde bulunan bir yetimhaneye gönderildiler.

Manukyan, buradan önce Fransa’nın Marsilya şehrine, ardından da Paris’e yerleşti ve Citroen fabrikasında işçi olarak çalışmaya başladı.

Diğer yandan sol düşünce ve Ermeni kültürünün korunmasıyla ilgili yazılar yazdı. Manukyan daha sonraki yıllarda Komünist Parti’ye katıldı.

Misak Manukyan.

Nazi generalini öldürdüler

İkinci Dünya Savaşı yıllarında göçmen işçilerden oluşan ve Nazilere karşı silahlı direnişte bulunan FTP-MOI adlı örgütün liderlerinden biri oldu. Manukyan ve mensubu olduğu direniş örgütü, Nazilere yönelik birçok saldırı düzenledi.

28 Eylül 1943’te Nazi general Julius Ritter, Manukyan’ın grubu tarafından öldürüldü. İki ay sonra Manukyan ve bazı arkadaşları yakalandı ve günlerce işkencelere alındı.

Öldürülen Nazi generali Julius Ritter.

Kızıl Afiş

Naziler, Manukyan ve arkadaşları aleyhinde, üstünde resimlerinin olduğu “Affiche Rouge” (Kızıl Afiş) diye adlandırılan afişi 15 bin kopya halinde dağıttı. Afişte üstte “Kurtarıcılar mı?”, altta “Cinayet Ordusu eliye kurtuluş!” ifadeleri yer alıyordu.

Şair Louis Aragon 1955’te, Manukyan ve arkadaşları için “Strophes pour se souvenir” adlı şiiri yazdı. Şiir, 1959’da Leo Ferre tarafından “Kızıl Afiş”e atıfla “L’affiche rouge” adıyla bestelendi.

2009’da Manukyan ve arkadaşlarının direnişini anlatan, Robert Guédiguian’ın yönetmenliğini yaptığı “L’Armée du crime” sinema filmi yayımlandı.

- Advertisment -