Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile SDG Genel Komutanı Mazlum Kobani, bugün (9 Temmuz) Şam’da ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın da katıldığı bir toplantıda biraraya geldi.
Görüşmede, Şara ile Kobani’nin 10 Mart’ta imzaladığı protokolün detayları ele alındı.
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Bölgesi’nden (Rojava) Şam’a giden heyette Kobani’nin yanı sıra Dış İlişkiler Eş Başkanı İlham Ahmed ile Kuzey ve Doğu Suriye Temsilciliği Eş Sözcüleri Foza Yûsif ve Abid Hamid Mihbaş da bulunuyor.
Suriye medyasının aktardığına göre, SDG’nin talepleri ve Washington’un onayı doğrultusunda, özellikle anlaşmanın uygulanma süresine dair bazı maddelerde değişikliğe gidilmesi de söz konusu olabilir. Ayrıca Suriye medyası, Fransa’nın da bu süreçte ABD ile birlikte, anlaşmanın uygulanmasını izlemek ve Suriye hükümeti ile DSG arasında olası bir gerilimi önlemek için devreye gireceğini ileri sürdü.
“Suriye’de federalizm işe yaramıyor”
Barrack, Şara ile görüşme sonrası Rudaw’a verdiği mülakatta şöyle konuştu:
“Suriye ve Irak’ta federalizm olmayacak. Bakan Rubio’nun Kürtlerin bağımsızlığından bahsettiğine inanmıyorum. SDG’ye tavsiyem, adımlarını hızlandırmaları. SDG’nin önünde tek bir yol var: Şam.
Bakan Rubio, Irak’ın bir ulus ve Suriye’nin bir ulus olduğunu kastediyor. Kürtler, bu uluslar arasında eşsiz ve güzel bir topluluk. Bağımsız bir Kürdistan’dan bahsettiğini sanmıyorum.
Özerklik veya bağımsız bir Kürdistan söz konusu olduğunda… Kürt halkı harika, şaşırtıcı ve güzel bir halktır, ancak kendi yaşadıkları ülke içinde.
Sorun şu ki, tüm bu ülkelerde federalizmin işe yaramadığını ve bir devlet içinde bağımsız, ulusal olmayan bir devlet kurulamayacağını gördük. Bu yüzden herkesin bunu kabul etmesi zaman alacak.
Türkiye’deki bütün partilerle, Türk hükümetinden, PKK’dan ve lideri Öcalan’dan gurur duyuyorum ve bunun başlangıcın sonu ve sonun başlangıcı olmasını umuyorum.
Söylemesi kolay ama başarması bazen zor olabiliyor (SDG’nin Şam hükümetiyle anlaşması konusunda).
Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile Suriye hükümeti arasındaki ilişkilere dair görüşüm, Suriye hükümetinin SDG’yi bahsettiğimiz çerçeveye dahil etme konusunda büyük ve benzersiz bir ilgi gösterdiği yönünde: tek ülke, tek millet, tek ordu, tek hükümet.
Bunun nasıl uygulanacağına dair ayrıntılara gelince, Suriye hükümetinin bu çıkarları karşılamanın bir yolunu bulma konusunda açıklığını göstermede çok iyi ve kararlı olduğunu düşünüyorum.
Dürüst olmak gerekirse, SDG’nin bu yönde kabul etme, müzakere etme ve hareket etme konusunda yavaş davrandığını düşünüyorum. Onlara tavsiyem, bu süreci hızlandırmaları. Tek bir yol var ve o da Şam. Mesaj bu.
İşte fırsat şimdi. Suriye için fırsat şimdi. Dünya yardım etmek istiyor. Herkes birbirini tamamlıyor. Kendimize engel olmamalıyız. Hepimiz uzlaşmalı ve şu sonuca varmalıyız: tek millet, tek halk, tek ordu, tek Suriye.”