İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, FOX TV’de yayımlanan İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programına konuk olarak gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Akşener’in açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:
“Türkiye, Ukrayna’daki yanlışlığa karşı tutum almalı”
“Türkiye, Rusya’nın Ukrayna’da yaptığı yanlışlığa karşı bir tutum almalı. İkincisi, biz eğer buraya göz yumarsak, yani Batı dünyası da biz de göz yumarsak, yarın Çin’de benzer yönetim anlayışı var. Uygurlara yapılanlar ortada. Onun neticesinde Asya Pasifik’te yarın neler olacağını anlayamayız. Batı böyle gözünü yumar devam ederse bunların sonucunda dünya bambaşka bir yere evrilir.
“Türkiye, Putin’e karşı yaptırımların yanında yer almalıydı”
“Türkiye Putin’in karşısında yaptırımların yanında yer almalıydı. Ama Türkiye’nin dış politikası kişisel bir dış politika olduğu için, şahsi ilişkiler üzerinden yürüyen bir dış politika olduğu için ve dış politika iç politikanın malzemesi olduğu için, asimetrik bir ilişki biçimi var.
“Enerjinizin önemli bir noktasını bağlamışsınız bir de üstüne üstlük nükleer enerjinizi de ona bağlamışsınız. Bütün yumurtaları aynı sepete koymuşsunuz. Halbuki Azerbaycan var, Asya’daki Türk Cumhuriyetlerinde petrol ve gaz var. Sepeti çoğaltabilirdiniz, bu bir yanlışlık.
“Birilerini Rusya’ya gönderip SİHA’lar için özür dileteceksiniz…”
“Putin’in karşısında öyle bir ilişki biçiminiz var ki ağzınızı açamıyorsunuz. Bu dış politika çok problemli bir dış politika. Devletler arasındaki ilişkiden kişiler arasındaki ilişkiye.
“Dengede götürebilirsiniz ona itirazım yok. Ama diğer taraftan birilerini göndereceksiniz Rusya’ya. Putin’den özür dilemek midir bilemedim. Televizyonlara çıkacaklar, İHA’ları SİHA’ları tarım için gönderdiğinizi söyleyeceksiniz. Buna dünya güler. Azıcık ciddiyet talep ediyorum.
“Türkiye asimetrik ilişki sebebiyle hiçbir şey yapamadı”
“Rusya’dan da Ukrayna’dan da vazgeçmemek başka bir şey. Ukrayna’ya yönelik haksız bir işgal var, ne yapabildik biz? Bu asimetrik ilişki sebebiyle hiçbir şey yapamadık, yapamazsınız. Çünkü sizin patronajlığınızı almış bir ilişki biçiminiz var.”
“Diyarbakır’a da Samsun’a da hepimizin defalarca gitmesi gerekiyor”
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır ziyareti çok güzel bir şey. Asıl mevzu şu: Tükiye’nin her bir şehri kıymetli. Her şehirde yaşayan her insan birinci sınıf vatandaş. Türkiye’nin her bir vatandaşının cebinden çıkardığı nüfus kâğıdı bu ülkenin tapu senedi.
“Bu ülkenin her bir vatandaşı, etnik aidiyetlerinin, dini aidiyetlerinin yani herhangi bir aidiyetinin muhafaza edilmek kaydıyla, ama o nüfus kâğıdı her şeyin üstünde. Biz böyle bakıyoruz. Böyle baktığımız için de çok güzel bir şey bu ziyaret. 5 yıl aradan sonra sayın Kılıçdaroğlu gitti, çok güzel karşılanmış. Gayet güzel bir siyasetçi için. CHP’ye dair çeşitli algı oluşturma çabaları var. Onlar açısından bence çok olumlu.
“Diyarbakır’a veya Samsun’a, Hakkari’ye, Ağrı’ya, Van’a veya Edirne’ye, Mersin’e her birimizin defalarca gitmesi gerekiyor.
“Yeni bir Erdoğan seçmeyeceğiz”
“Hem Meclis’i hem cumhurbaşkanlığını kazanacağız. Cumhurbaşkanlığına biz yeni bir Erdoğan seçmeyeceğiz. Yani Almanya, Finlandiya cumhurbaşkanı gibi adını bile bilmediğimiz bir cumhurbaşkanı gibi, derleyici toplayıcı bir kişiyi, kazanabileceğimiz bir kişiyi aday göstereceğiz.”
“Önemli olan bu ucube sistemin değişmesi”
“Benim kişisel önerim, tek adayla gidilmesi lazım. Ama her şeyi cumhurbaşkanı olacak kişi üzerinden tanımlarsak, o zaman bu ucube sistemin değişmesi gerektiği konusunu atlarız. Önemli olan bu ucube sistemin değişmesi.”