Daha önce Sinan Ateş’in ailesinin konunun Meclis’e taşınmasını istemediği için suikast hakkında konuşmayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün (25 Ocak) grup toplantısında “bu olay artık aileyi aşmıştır” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı göreve çağırdı.
Katillerin halen serbest olduğunu belirten Akşener, suikastın aydınlatılmasında Erdoğan’ın sorumlu olduğunun altını çizdi.
Akşener’in Sinan Ateş suikastı hakkındaki sözleri şöyle:
“Bengisu ve Banuçiçek kızlarımızın yüzü suyu hürmetine yargının gereğini yapmasını bekledim”
Bildiğiniz üzere, 30 Aralık Cuma günü Başkent Ankara’mızın göbeğinde, gencecik bir akademisyenimize, Ülkü Ocakları eski genel başkanı Sinan Ateş’e karşı aşağılık bir suikast düzenlendi. Daha önce de bu kürsüden dile getirdiğim gibi, ilk günden beri yakından takip ettiğim bu elim olaya Ateş ailesinin talebi üzerine siyaseti bulaştırmak istemedim.
Güvenlik güçlerimizin olayın aydınlatılması için ellerinden geleni yapacağına inandım. Bengisu ve Banuçiçek kızlarımızın göz yaşlarının yüzü suyu hürmetine, devletin devletliğini, yargının da sorumluluğunun gereğini yapmasını bekledim.
“Torunlarının o tabutun arkasından ‘baba, baba’ diye bağırışını hisset!”
Gözlerini kapat Erdoğan, bir hayal et. Bengisu da Banuçiçek de torunlarınla yaşıt. Böyle bir cinayete kurban giden Allah muhafaza oğlunu, damadını düşün ve torunlarının o tabutun arkasından ‘baba, baba’ diye bağırışını hisset! Hisset Sayın Erdoğan. 2017’de bir referanduma gidildi. Kararları tek başına almak, her işi daha çabuk, daha iyi yapmak için elindeki, ayağındaki prangaların kaldırılmasını istedin. Bengisu’ya borcun var Sayın Erdoğan, Banuçiçek’e borcun var Sayın Erdoğan, Ayşe Ateş’e borcun var Sayın Erdoğan, Musa Ateş’e borcun var Sayın Erdoğan. Sinan Ateş’in dayısı ‘Yıllardır Cumhur İttifakı’nı destekledik, yeğenimin katilini bulun’ diyor Sayın Erdoğan. Her dediğini yerine getirmiş seçmeninin katilini bulmak devlet başkanı olarak görevin Sayın Erdoğan!
“Devletin dört bir yanını saran mafyalar, simsarlar, tefeciler, uyuşturucu kaçakçıları gün gibi ortalığa saçılmıştır”
Ancak, suikastin üzerinden geçen 26 günün ardından görüyorum ki bu olay artık aileyi aşmış ve devlet yönetiminde ciddiyetin ne denli kaybolduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Ülkemizde, can güvenliğinin, hukukun ve adaletin ne denli tahrip edildiği bir kez daha karşımıza çıkmıştır.
Devletin, dört bir yanını saran mafyalar, simsarlar, tefeciler, uyuşturucu kaçakçıları gün gibi ortalığa saçılmıştır. Düşünebiliyor musunuz?
“Hani Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile senin mesuliyetin ltındaydı?”
Aşağılık suikastın üzerinde birçok soru işareti varken, toplum vicdanı atılan her şaibeli adımla yara alırken; milletimiz, devletini topyekûn göreve çağırırken; adım atan tek bir makam bile yok! Yazıklar olsun Sayın Erdoğan!
O halde, ben de sana soruyorum: Senin, yönettiğini iddia ettiğin, ama belli ki yönetemediğin bu devletin içinde neler dönüyor? Söyler misin; bu nasıl bir ciddiyetsizliktir? Bu nasıl bir yönetim boşluğudur? Bu nasıl bir lakaytlıktır? Hani Dicle’nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile senin mesuliyetin altındaydı?
Madem öyle mesuliyet senin Sayın Erdoğan! Dicle’nin kenarında değil, başkentin göbeğinde, aşağılık bir suikastle, bir vatan evladına kıydılar! Üstelik bunu, herkesin gözü önünde yaptılar!
“Katil dışarıda geziyor”
Şimdi de devletin gücünü kullanarak, gerçek failleri örtbas etmeye çalışıyorlar! Her zaman olduğu gibi, yine savcılar değişiyor! Her zaman olduğu gibi, yargı yine bir sopa olarak kullanılıyor! Her zaman olduğu gibi, yine bir katil dışarıda geziyor!
Sen, bostan korkuluğu musun Sayın Erdoğan? Kendine gel! Bu nasıl bir yargı sürecidir? Bu nasıl bir hukuk devletidir? Bu nasıl bir devlet yönetimidir?