Haberin gündem olma sebebi, gazetenin matbu basım sayfasında haberin sadece başlığının ve ara başlıklarının okunabildiği, ayrıntılarının ise flu olduğu için okunamadığı bir fotoğraf üzerinden dolaşıma girmesiydi.
Dolaşıma giren fotoğrafta, okunabilen ara başlıklar arasında “Mangoyu kurutup saklayın” cümlesi de dikkat çekiyordu.
Haberin başlığında “saray mutfağı” ile “sade yaşam”ın birlikte geçmesi ve ara başlıkta Türkiye’de tanesi 12 liradan satılan mangonun kurutulup saklanmasının önerilmesi sosyal medyada kısa sürede haberin tepkilerin odağı olmasına yol açtı.
Birçok sosyal medya kullanıcısı, haber üzerinden Emine Erdoğan’ı eleştirdi.
Oysa haber; ilk bakışta sanıldığından oldukça farklıydı.
Dolaşıma giren fotoğrafta haberin ayrıntılarının okunamaması, sosyal medya kullanıcılarının da haberin tamamını merak edip bulup okumaması sonucunda konu bağlamından oldukça sapmıştı.
Oysa Yeni Şafak’ta yayınlanan haberin detayları ile atılan başlık oldukça uyumsuz.
29 Mart 2015 tarihli haberde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde ‘First Lady’ Emine Erdoğan’ın sofralarda sade ve sağlıklı besinlere önem verdiği anlatılıyor.
Hasta olunduğunda mümkün mertebe ilaç kullanılmadığı; nane yağı, grip ve nezle olunduğunda ise gül suyu ve elma sirkesinin suyla karıştırılıp içildiği ifade ediliyor. Sosyal medyada en çok konuşulan “Mangoyu kurutup saklayın” ara başlığı ise Emine Erdoğan’ın Mali Cumhurbaşkanı’nın eşi Aminata Keita ile arasında geçen bir muhabbete atıfla atılmış.
Ayrıntıları haber metninde şu şekilde yer alıyor:
“Geçtiğimiz Ocak ayında Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita ile eşi Aminata Keita’yı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Emine Erdoğan Cumhurbaşkanlığı sarayında kabul ettiğinde konu Mali’de bol bol yetişen dünyanın en lezzetli meyvesi mangoya gelmiş. First Lady Keita, en güzel mangoların kendi memleketlerinde yetiştiğini ancak bu meyvelerin çok kolay bozulmasından dolayı ihracat zor yaptıklarını anlatınca Emine Erdoğan kendi mutfaklarında meyveler fazlaysa kurutarak sakladıklarını söylemiş ve Keita’ya da mango kurusu yaparak ithalatı artırmalarını önermiş. Tıpkı bizim Anadolu’da elma, üzüm, incir, kayısı, erik gibi meyvelerin kurutulup geçim kaynağı olarak kullanılması gibi.”
Sosyal medyada neredeyse kimse gerçeğin peşinde değil. Sadece başlığı ve ara başlıkları okunan bir haberin ayrıntılarına bakma ihtiyacını kimse hissetmiyor.
Exxen’de yayınlanan, Feyyaz Yiğit’in başrolde oynadığı “Gibi” dizisindeki “Apartman toplantısı” sahnesindeki bir replik bu durumu çok iyi özetliyor.
Feyyaz Yiğit’in oynadığı Yılmaz karakteri, mahallelerinde karanlık bir gücün uyandığını düşünen ve bu yönde bir ortak kanı olduğu için önlem kararı alınan apartman toplantısında, komşularını karanlık güç diye bir şeyin olmadığını ikna edemedikten sonra şunu söylüyor:
“Gerçeklerin bir kıymeti yok ki Ercan abi, genel kanı neyse onu yaşıyoruz…”
Elbette burada tek sorumlu sosyal medya kullanıcıları değil. Kötü editöryel tercihler sonucunda yanlış başlıklar ve haberden kopuk ara başlıklar eklenince haberin bağlamından kopup bambaşka yerlere gitmesi kaçınılmaz oluyor.
Emine Erdoğan’ın sade yaşamla ilgili röportajı ve bu haberin 6 yıl sonra sosyal medyada yayılma şekli buna en güzel örneklerden biri.