Yönetimde azınlığa düşen Koranel’in istifa gerekçesi çoğunluk üyelerinin işkence raporunu yayınlamaması, üç kurul başkanının görevden alınması ve 10 bin avukata aidatınızı ödeyin yazısı gönderilmesi oldu. Koranel, baro tarafından hazırlanan işkence raporunun yayınlanması yönünde oy kullanmıştı.
Koranel, göreve başladığı günden bu yana hakkında algı operasyonu yapıldığını ifade ederek, “Yapılmak istenen Ankara Barosu başkanının itibarsızlaştırmak istenmesidir. Son olarak benim olmadığım bir yönetim kurulu kararıyla 10 bin 476 meslektaşımıza baro aidatlarının ödenmesi için tebligat gönderilmiş. Bu sadece bana değil, on binlerce meslektaşımıza yönelik bir itibar suikastıdır. Bağımsız mücadele etmek amacıyla baro başkanlığından ve yönetim kurulu üyeliğimden istifa ediyorum” dedi.
“Ankara Emniyeti’nde işkence yapıldığına dair raporun yayınlanması yönünde oy kullandım”
Koronel ayrıca şunları söyledi:
“Başkanlık görevini üstlendikten sonra vesayeti gelenek haline getiren zihniyetin taleplerini yerine getirmemem üzerine aleyhime algı operasyonu başlatılmıştır. Bu doğrultuda Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezince hazırlanan Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde işkence ve kötü muamele yapıldığına dair rapor, yönetim kurulunda görüşüldü. Raporun İnsan Hakları Merkezi Yönergesindeki hükümlere aykırı hususlar içermesine rağmen, yayınlanması konusundaki şahsi düşüncemi yönetim kurulunda yer alan arkadaşlarımla paylaştım. Ancak suç ihbarında bulunulması ve akabinde suç ihbarı dilekçesi ile ekinde raporun Web sitemizde yayınlanması, görüşüme rağmen çoğunluğun oyu ile raporun yayınlanmaması için aksi yönde karar alınmıştır. Gelinen süreçte bu karara muhalefet şerhinde bulunmadığım için hata yaptığımı anlamış bulunmaktayım.”
“Baromuzda görev yapan bazı meslektaşlarımız için görevden alınma yönündeki siyasi saik ile verilen bu karar; başta Anayasa, Avukatlık Kanunu, Avukatlık Meslek Kuralları ve hiçbir görüş ayırt etmeksizin üyesi olduğumuz 98 yıllık Ankara Barosu geleneklerine açıkça aykırıdır. Ancak bazı yönetim kurulu üyeleri, bazı disiplin kurulu üyeleri ve denetleme kurulu üyeleri, bazı merkez ve kurul başkanları yine destekledikleri aday ile seçim kampanyası yürütme özgürlüğüne sahip iken, beni desteklediklerini düşündükleri meslektaşlarımızı görevden almak tüm demokratik teamüllere aykırıdır.”
“Covid-19 sebebi ile karantinada olduğum süreçte gıyabımda ve dahlim olmadan alınan kararla 10 bin 476 meslektaşımıza gecikmiş baro kesenekleri ile ilgili yazı gönderilmiştir. Anılan yazı Avukatlık Kanunu’na uygun olmakla birlikte pandemi koşullarının ve ağır ekonomik zorlukların devam ettiği bu süreçte salt seçim çalışmasına yönelik bir itibar suikastıdır. Ne acıdır ki özellikle 0-5 yaş arasındaki 5 bin 912 meslektaşımıza da aynı yazının gönderilmesinden çekinilmemiştir. İçine çekilmeye çalışıldığım algı operasyonu artık şahsıma yönelik olmaktan çıkmış, sayısı on binleri aşan meslektaşımı etkiler duruma gelmiştir.”
“Kirli siyasete alet olmayacağım”
“Yapılmak istenen Ankara Barosu başkanını itibarsızlaştırarak yıllardır verilen mücadelenin önünün kesilmesidir. Baronun üzerinden elini çekmemekte ısrarlı olan kirli siyasete dahil olmayacağımı, Başkent barosu üzerinde hamilik yapmaya çalışan zihniyetlerle bağımsız bir şekilde mücadele etmek amacıyla Ankara Barosu Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği’nden istifa ediyorum.”