Geçen sene Eylül ayında Esenboğa Havalimanı’nda yurtdışına kaçmak üzereyken yapılan operasyon sonucu organize suç örgütü lideri olduğu suçlamasıyla tutuklanan Ayhan Bora Kaplan’ın arasında olduğu 28’i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması dün (15 Nisan) Sincan Cezaevi Kampüsü içindeki duruşma salonunda başladı.
15 Temmuz gecesi TRT binasının önünde uzun namlulu silahlarla fotoğraf çektiren Kaplan ve adamlarının oraya eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından çağrıldıkları iddia edilmişti.
Ayhan Bora Kaplan ve adamları, 15 Temmuz gecesi TRT binasının önünde.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına sanık savunmalarıyla başlandı. Mahkeme Başkanı, Ayhan Bora Kaplan’ı en son dinleyeceğini söyledi.
T24’ten Tolga Şardan, Ayhan Bora Kaplan’ın Ankara’daki yeraltı dünyasında yükselişinden bahsettiği bugünkü yazısında Kaplan’ın 2014’te polis muhbiri olduğunu yazdı.
Şardan’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
“O günlerde henüz sokağa daha yeni çıkmaya başlayan Kaplan pek tanınmıyor. Hırsızlık ve esrar satmaktan sabıkası var polis kayıtlarında.
O zamana kadar Ankara’daki uyuşturucu ticaretini elinde bulunduran Kadir İnan, yakalanıp cezaevine girince meydan Kaplan’a kaldı.
Hatta bir iddiaya göre; Kaplan, İnan’a ait olan uyuşturucunun sahibi oldu. 2012’ye kadar korsan CD ticareti yapan Kaplan, 2014’te İnan’ın ‘malının’ sahibi olduktan sonra sermayesini artırıp sokaklara hakim olmaya başladı.
Aynı zamanda Ankara’nın gece eğlencesinin adreslerinden Akay Caddesi’nde bir gece kulübünün de işletmeciliğini başkasının adıyla aldı.
Bu arada, Ankara’nın sokaklarında bir isim daha vardı: Bülent Aramaz.
‘Öksüz Ahmet’ lakabıyla bilinen Ahmet Aramaz‘ın yeğeni olarak ünlenen Bülent Aramaz, başkentte canının istediği yere kurşun yağdırıyordu.
Tabii şunu da belirtmek gerekir ki; Ankara’nın yeraltı dünyası, İstanbul’daki mafya kadar ünlü olmadı.
Ne Bülent Aramaz, ne Kadir İnan, ne de Ayhan Bora Kaplan; Alaaddin Çakıcı, Sedat Peker, Sedat Şahin, Kürşat Yılmaz ve diğerleri kadar tanındı.
Ancak başkent olması sebebiyle devletle iç içe olanlar da Ankaralılar oldu hep.
Gazetelerde üçüncü sayfa haberi olmaktan öteye gidemeyen olaylar, ülke gündemine girmese de tıpkı Kaplan olayında olduğu gibi günü gelince epeyce önemli hale dönüştü.
Devam edeyim…
Tarih, Ağustos 2014, ayın 22. günü.
Ankara Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne, tanıdığı bir polis memuru aracılığıyla bir genç, Bülent Aramaz konusunda ihbarda bulunmaya geldi.
17 – 25 Aralık 2013’te Gülen cemaatinin emniyetten tasfiyeye başlanması sonrasındaki personel değişimi sırasında yeni göreve gelen ekipler, Ankara’yı kasıp kavuran Aramaz’ı bir türlü yakalayamazken, muhbir olmak amacıyla şubeye gelen genç, Aramaz’la ilgili önemli bir bilgiyi polise aktardı.
Bu genç; Aramaz’ın ertesi gün, yani 23 Ağustos’ta Ankara’nın Akyurt ilçesindeki bir kır düğününe katılacağını anlattı polise.
Aramaz, gerçekten söz konusu düğüne geldi. Ankara Emniyeti, düğüne operasyon yaptığı sırada Aramaz kaçmayı başardı.
Ancak ertesi gün 24 Ağustos’ta bu kez Dikmen’de bir evde kıstırıldı. Evden kaçmaya çalışan Aramaz, peşindeki polislerle girdiği silahlı çatışmada sokak ortasında vurularak öldürüldü.
Gelelim, Aramaz’la ilgili ihbarı yapan delikanlıya.
O delikanlı; dün, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargı heyeti önüne çıkan Ayhan Bora Kaplan’dı.
Kaplan’ın muhbir olduğunun belgesi, bugün emniyet arşivlerinde. Üstelik hem Ankara Emniyeti Organize Şube Müdürlüğü, hem de Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı kayıtlarında mevcut.
Önce Kadir İnan, sonrasında da Bülent Aramaz’ın saf dışı kalması sonrasında meydan tam anlamıyla Kaplan’a kaldı.
Zaten sonrasında, 15 Temmuz gecesi TRT Genel Müdürlüğü’ne davet edilmesi ve beraberinde bir grup silahlı adamıyla ‘darbe girişimin önlenmesinde görev alması’ yolunun açılmasını sağladı.
Adı, önceki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve ekibiyle sıkça anıldı. Ayrıca, dönemin Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’la bağlantıları konusunda kamuoyuna yansıyan iddialar mevcut. Halen Yargıtay Başkanı olarak görev yapan Mehmet Akarca‘nın, Kaplan’ın yargıdaki bağlantıları çerçevesinde Ankara Emniyet Müdürü Engin Dinç’le Yargıtay’daki makamında görüştüğünü de hatırlatayım.”