Arap Barometresi: Suriyelilerin en güvendiği ülkeler Suudi Arabistan, Katar ve Türkiye. Şara’ya güven yüzde 81. Demokrasi isteyen yüzde 70

Esad sonrası dönemde yapılan ilk Arap Barometresi araştırmasına göre Suriyeliler dış aktörler arasında en yüksek güveni Suudi Arabistan (%87) ve Katar’a (%83) ve Türkiye’ye (%73) duyuyor. İsrail %92 oranla büyük bir tehdit olarak görülüyor. Şara’ya destek yüzde 81. Suriyelilerin %70’i, demokrasi istiyor. %61’i Trump’a olumlu bakıyor.

Middle East Council’in 29 Ekim–17 Kasım 2025 tarihleri arasında 1.229 kişiyle yaptığı saha araştırması, Suriye kamuoyunun Esad sonrası döneme dair algılarını somut verilerle gözler önüne serdi. Araştırma sonuçları Foreign Affairs’te yayımlandı.

Yardımda öncelik: Ekonomi ve altyapı

Araştırmaya göre Suriyeliler, dış yardımlardan öncelikle ekonomik kalkınma (%45) ve altyapının yeniden inşasını (%36) bekliyor. Günlük hayatı belirleyen temel sorunlar ise enflasyon (%31), işsizlik (%24) ve yoksulluk (%23) olarak sıralanıyor. Katılımcıların %86’sı hane gelirinin temel ihtiyaçları karşılamaya yetmediğini söylüyor.

Dış aktörlere bakış: Körfez ve Türkiye önde

Ankete katılanların dış aktörlere bakışı dikkat çekici ölçüde olumlu. En yüksek olumlu algı Suudi Arabistan (%87) ve Katar (%83) için ölçülürken, Türkiye (%73), AB (%70) ve ABD (%66) de güçlü destek görüyor. Araştırma, Suriyelilerin Batı yardımına açık olduğunu, ancak eski Esad müttefiklerine mesafeli durduğunu gösteriyor.

ABD Başkanı Donald Trump hakkında da dikkat çekici bir tablo ortaya çıkıyor: Katılımcıların yaklaşık %61’i Trump’a olumlu bakıyor, neredeyse yarısı Trump’ın politikalarının selefinden daha iyi olduğunu düşünüyor. Bu algının önemli nedenlerinden biri olarak yaptırımların gevşetilmesi gösteriliyor.

İsrail algısı: Ezici çoğunluk tehdit olarak görüyor

Araştırmada İsrail, Suriye kamuoyunda neredeyse ortak bir tehdit algısı oluşturuyor. Katılımcıların %92’si İsrail’i büyük bir tehdit olarak görüyor, yalnızca %14’ü normalleşmeyi destekliyor. İsrail’e yönelik olumlu görüş oranı ise yalnızca %4.

Güvenlik ve kurumlara güven yüksek

Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, yerel güvenlik algısı. Katılımcıların %94’ü mahallelerinde kendilerini güvende hissettiklerini, %85’i yerel yönetimlerin düzeni sağlama çabalarından memnun olduklarını ifade ediyor.

Kurumlara duyulan güven de yüksek:
• Başkan: %81
• Ulusal güvenlik güçleri: %84
• Ordu: %71
• Ulusal hükümet: %71
• Mahkemeler: %62

Katılımcıların %76’sı hükümetin halkın ihtiyaçlarına yanıt verdiğini, aynı oranda katılımcı da genel performanstan memnun olduğunu söylüyor.

Demokrasi talebi güçlü ama kırılgan

Siyasi tercihlerde ise belirgin bir demokratik yönelim öne çıkıyor. Suriyelilerin %70’i, sorunlarına rağmen demokrasinin tercih edilir bir yönetim biçimi olduğunu düşünüyor. Buna karşın, kuralları esneten “güçlü lider” fikrine destek %43’te kalıyor.

Öte yandan silahlı gruplar ülkedeki ikinci büyük sorun olarak görülüyor. Katılımcıların %74’ü silahlı gruplardan, %78’i ise yetkisiz kişilerden silahların toplanmasını istiyor.

Bölgesel farklar: Tartus, Lazkiye ve Süveyda daha karamsar

Araştırma, ülke genelindeki iyimserliğin Tartus, Lazkiye ve Süveyda gibi çatışmalardan ve mezhepsel gerilimlerden daha fazla etkilenen bölgelerde zayıfladığını ortaya koyuyor. Bu vilayetlerde başkana güven %36, orduya güven %22, mahkemelere güven ise %33 seviyesinde kalıyor. Bu bölgelerde ifade ve toplanma özgürlüklerinin algılanan düzeyi de ulusal ortalamanın oldukça altında.

Toplumsal barış ve geçiş adaleti

Toplumun %78’i hoşgörüsüzlüğü ciddi bir sorun olarak görüyor. Katılımcıların %41’i, 2011–2024 döneminden çıkarılması gereken en önemli dersin “mezhepçiliğin reddi ve başkalarını kabul etmek” olduğunu söylüyor.

Geçiş adaleti konusunda ise Suriyeliler hesap verebilirlikten yana. Katılımcıların %49’u suçluların yargılanmasını birincil öncelik olarak görürken, %70’i kurulacak mekanizmanın sadece Esad rejimi suçlarını değil, tüm silahlı aktörlerin işlediği suçları kapsamasını istiyor.

Geleceğe dair iyimserlik

Tüm ekonomik zorluklara rağmen geleceğe bakış şaşırtıcı ölçüde iyimser. Katılımcıların %76’sı çocuklarının hayatının kendilerinden daha iyi olacağına inanıyor. Araştırmacılar bu tabloyu “Esad sonrası döneme tanınan bir balayı süresi” olarak yorumlarken, bu iyimserliğin yeni yönetimin ekonomik performansına bağlı olarak hızla sınanacağına dikkat çekiyor.

Önceki İçerikFutbolda bahis soruşturması: Murat Sancak, Mert Hakan Yandaş, Metehan Baltacı tutuklandı
Sonraki İçerikTutuklanan futbolcuların telefonlarından çıkanlar: Baltacı “Asgari maaşı ikiye katlamam lazım” demiş; Yandaş’ın kumar oynarken fotoğrafı çekilmiş