Ertuğrul Özkök’ün yazısından bir bölüm şöyle;
“İşte bu noktadan itibaren tüylerimizi diken dike eden bilgiler gelmeye başlıyor.
Verdiği ilk rakam şu:
“Geçtiğimiz 2023 yılında her ay, dünyanın geçmiş ortalamasından daha sıcaktı.”
Özellikle eylülden sonraki sonbahar ve kış ayları yüzde 0.84 ile yüzde 0.95 derece daha yüksekti.
İkincisini ise şu çarpıcı rakamla veriyor:
“Arkadaşlar biliyor musunuz, geçtiğimiz şubat ayının ilk 8 günü, dünya tarihindeki en sıcak günlerdi.”
2024 muhtemelen 2023’ten daha sıcak olacak.
Beklenti ise şu:
2024’te küresel ısınma 1.46 derece artmış olacak.
Bunun anlamı ne?
Dünya, 2022 yılında Paris’te bir iklim konferansı yaptı.
Bu konferansta bütün dünyaya küresel ısınmanın 2030’a kadar 1.5 derece ile sınırlandırılması hedefi kondu.
Oysa bu düzey, 2024’ün sonunda aşılmış olacak.
Gelelim bu ısınmanın sonuçlarına…
Yeryüzündeki Kuzey Kutbu ve Antarktika’daki buzların hepsi bu küresel ısınma yüzünden erirse ne olur?
Hesabı yapılmış.
Denizlerin seviyesi altmış beş metre yükselir.
Bunun altmış metresi de sadece yukarda anlattığı Antarktika’daki buzların erimesi ile meydana gelecek.
İyi habere gelince…
Bunun öyle 100-200 sene içinde olması mümkün değil.
Çünkü denizin 120 metre yükselmesi ancak on iki bin yıl içinde mümkün olabiliyor.
Bu da bir yüzyılda 1 metre demek.
Yani bırakın bugün benim gibi yetmiş altı yaşında olmayı, henüz doğanlar için bile böyle bir tehlike yok.
Ama 2030’a kadar çok daha “açık ve yakın bir tehlike” var.
Suların otuz santim yükselmesi…
Ne mi olur?
Bugün dünyadaki insanların üçte biri sahillerden 100 kilometre içeriye kadar uzanan bantlarda yaşıyor.
Bu da nüfusu 100 binin üzerinde 4 bin sahil şeridi demek.
Sular otuz santim yükselirse…
Mesela Miami sular altında kalır.
Bulgurlu, “Bugün Amerika’da normal bir mortgage süresi otuz yıl. Yani Miaimi’de morgtage’la ev almak artık akıl karı bir iş değil” diyor.
Ya İstanbul?
Şakayla karışık söylüyor:
“Boğaz”da yalılarınız varsa satın.”
Biraz abartılı gelebilir size.
Ama son bazı araştırmalar sadece Antarktika ve Grönland’daki buzların erimesinin bu yüzyıl sonuna kadar sularda 3 metre yükselmeye yol açacağını iddia ediyor.
Buna karşılık ilginç bir iddiayı da ortaya atıyor.
Eğer suların bu yükselmesi tehlikesi varsa İstanbul Kanalı projesi, bunun etkilerini azaltmak için iyi bir fikir olabilir.
Tam şu yerel seçimler sırasında ilginç bir tartışma konusu…
Ve bütün bunların sonunda mesele “Karbon salım” meselesine geliyor.
Bugün yatırım yapacak bütün şirketlerin temsilcilerine sesleniyor:
“Yatırım yapacaksınız, karbon salım meselesini çok ciddi biçimde düşünün…”
Çünkü bu anlattığımız apokaliptik senaryonun en büyük sebeplerinden biri karbon salımı olacak.”
Bu yüzyılın sonuna kadar sadece Antarktika ve Grönland 3 metre yükseltebilir
Ama son bazı araştırmalar sadece Antarktika ve Grönland’daki buzların erimesinin bu yüzyıl sonuna kadar sularda 3 metre yükselmeye yol açacağını iddia ediyor.
Buna karşılık ilginç bir iddiayı da ortaya atıyor.
Belki itiraz edeceksiniz ama Kanal İstanbul iyi bir çözüm olabilir
Eğer suların bu yükselmesi tehlikesi varsa İstanbul Kanalı projesi, bunun etkilerini azaltmak için iyi bir fikir olabilir.