15 Temmuz darbe girişiminin ardından kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) mesleklerinden ihraç edilen Çanakkale Cumhuriyet Savcısı M.B. ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nda iletişim uzmanı Taner Mahmutoğlu, hukuk fakültesinden mezun olduklarını ve avukatlık yapmak istediklerini söyleyerek bulundukları şehirlerin barolarına başvuruda bulundular. Bu talep barolar ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından kabul edilmesine rağmen Adalet Bakanlığı’nın engeline takıldı. Bakanlığın itirazı üzerine yerel idari mahkemeler TBB’nin kararını iptal etti.
Bu gelişmelerin ardından iki avukat Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.
AYM Genel Kurulu, KHK ile ihraç edilen hukukçuları haklı buldu. Yüksek Mahkeme’nin oybirliğiyle aldığı kararda iki avukatın özel hayata saygı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, avukatlık mesleğini yapamayacaklarına ilişkin yargı kararlarının kanunilik ilkesine aykırı olduğuna hükmetti.
679 sayılı KHK’yla Ankara Üniversitesi’ndeki görevinden ihraç edilmiş hukukçu akademisyen Cenk Yiğiter kararı Serbestiyet’e değerlendirdi.
“Staj kaydım mahkeme kararına binaen silindi ama artık en üst mahkemenin kararı var”
Serbestiyet: Anayasa Mahkemesi’nin kararını görünce ne yaptınız?
Cenk Yiğiter: Kararı gördüğüm gibi sabah Ankara Barosu’na gittim, stajımın devam etmesi için başvurdum. Zaten daha önceden Ankara Barosu yönetiminden kişilere bu karar basın duyurusu olarak çıktığı zaman söylemiştim. Gerekçeli kararı bekleyelim demişlerdi. Şimdi değerlendirecekler. Stajımın üç haftası kalmıştı.
İhraç edildikten sonra şimdiye kadar neden avukatlık yapamadınız?
“Adalet Bakanlığı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına dedi ki, ‘Bu kişinin staj yapması hukuka uygun değildir.’ Ankara Barosu dedi ki, ‘Hayır, uygundur. Üstelik Cumhuriyet Başsavcılığından staja kabul konusunda talimat almayız.’ Bunun üzerine Adalet Bakanlığı da TBB’ye ‘staj kaydını silin’ dedi. TBB reddediyor ama Adalet Bakanlığı’nın vesayet denetimi var, yani kendi talebini reddeden işlemi veto edebiliyor. TBB yine direniyor. Adalet Bakanlığı, TBB işlemine karşı idari yargıda dava yoluna gidiyor. Orada yürütmeyi durdurma kararı verildi ve mahkeme kararı gereği staj kaydım silindi. Ben de şimdi Ankara Barosu’na şunu söyleyeceğim: Siz benim staj kaydımı mahkeme kararına binaen sildiniz ama en üst mahkemenin kararı var.
“Davayı Adalet Bakanlığı açmışsa emir oluyor”
“Şimdi AYM bu son kararı oybirliğiyle verdi. Ama benim bildiğim, bugüne kadar mahkemelerdeki adece tek bir yargıç KHK’lılar avukatlık yapabilir şeklinde görüş bildirdi. Bütün mahkemeler oy birliğiyle bizim avukat olamamamız yönünde görüş bildirdiler. Daha önce Danıştay’ın birden fazla kararı var: Avukatlık kamu görevi değildir diyorlar. Buna rağmen mahkemeler bunu kamu göreviymiş gibi değerlendirdi. Tek bir hakim dışında hiçbir hakim bunu söylemedi ama Anayasa Mahkemesi oybirliğiyle tersini söyledi. Demek ki Adalet Bakanlığı dava açmışsa bunu bir dava olarak değil emir olarak görüyorlar. Bölge İdare Mahkemeleri, Adalet Bakanlığı’nın davacı olduğu bir davayı emir telakki ettiler.
Adalet Bakanlığı’nın veya herhangi bir baronun Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymama ihtimali var mı?
“Bunlar bireysel başvurudur diyebilirler. Yani işi yokuşa sürüp, sadece bu iki başvurucunun dosyasından çıkan kararı uygulayın diyebilirler. Bu da oldukça kötü bir yorum olur.”
“İdare yargıçlarınca okunması tavsiyesiyle!”
Çok sayıda idare yargıcının hocalığını yapmış olan Prof. Dr. Metin Günday, idare yargıçlarına kararı okumaları tavsiyesinde bulunarak şu mesajı iletti:
“OHAL KHK’sı ile kamu görevinden ihraç edilenlerin baro levhasına kayıtlarının yapılmasını engelleyen idare mahkemesi kararlarının hukuksuzluğunu ortaya koyan bir AYM kararı… Kararın ve gerekçesinin özellikle idare yargıçlarınca okunması tavsiyesiyle!”
“Kamu görevinden çıkarma avukatlığa engel olmaz”
KHK’yla ihraç edildiği için avukatlık yapılmasına izin verilmeyen Levent Mazılıgüney de konu hakkındaki görüşlerini paylaştığı bir makalesini hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:
“Avukatlık mesleğinde kamu hizmetinde istihdam söz konusu değildir. Bu gerekçeyle engellenemez. Avukatlık kamu hizmeti ağırlaştırılmış serbest meslektir. KHK maddesi öngörülemez şekilde ve yasak genişletilerek uygulanmıştır. Avukatlık ruhsatı kişilere kamu görevlisi olduğu için verilmemiştir. Kamu görevinden çıkarma da avukatlığa engel olamaz. KHK’daki yasağın öngörülemez ve geniş yorumlanması başka meslekleri de etkiler. Adil yargılanma ve özel hayata saygı hakları, baro levhasına yazımla işleminin iptaliyle ihlal edilmiştir. Adalet Bakanlığı benzer davalardan feragat etmeli ve hak ihlali daha fazla uzamamalıdır.”
KHK’yla Eskişehir Üniversitesi’ndeki görevinden ihraç edilen hukukçu akademisyen Ertuğrul Uzun ise kararın ardından cübbesiyle bir fotoğraf paylaşarak şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi, avukatlık kamuda istihdam sayılmaz demiş. Valla ben hazırım. Bu arada: Benim asıl işim akademisyenlik. KHKler hukuksuzdur ve iptal edilmelidir. Ben işimi istiyorum.”