DEVA Partisi lideri Ali Babacan’ın Habertürk TV’de yaptığı açıklamalardan öne çıkan satırlar şu şekilde:
“Sayın Erdoğan’dan Ali Babacan kompleksi seziyorum”
“İyi bir şey yapmak için kimseden izin almama gerek yok. Bizim ilişkimiz patron-işçi, amir-memur şeklinde olmadı. Ben masaya AK Parti’nin kurucusu olarak oturdum. “Benim bakanım, benim valim” yeni terminoloji. Benim dönemimde yoktu. Paradan 6 sıfır atılması konusunda, bir soru sordu, cevap verdim. İlk defa orada duyulmuş oldu. Başlattığımda Tayyip Bey’in haberi yoktu. ‘Bunları açıklamışsın ama keşke bana söyleseydin ben açıklasaydım’ dedi. Ben de ‘efendim soruya verdiğim cevaptı bu’ dedi. Sayın Erdoğan’da Ali babacan kompleksi seziyorum.”
“Toplumun bir kısımını iteleyerek, öteleyerek, sadece bir kısmını seviyorsanız bu milliyetçilik olmuyor”
“DEVA Partisi olarak Türkiye’nin yepyeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu söylüyoruz. Bunlar hep arkasında durabileceğimiz iddialardır. Uygulama imkanı Meclis aritmetiğiyle ilgili tabii ki. Biz DEVA Partisi’ni kurarken Türkiye’de herhangi bir siyasi partinin bu ülkenin sorunlarının çözüne inansaydık, kurmazdık. Hiçbir tabuya bağlı kalmayacağız dedik. 85 milyonun tamamını kucaklama iddiasıyla bu işe başladık. Milliyetçiliği, milletin tümünü kucaklayabiliyorsanız öyle görüyoruz. Toplumun bir kısımını iteleyerek, öteleyerek, sadece bir kısmını seviyorsanız bu milliyetçilik olmuyor. Bizim milliyetçiliğimiz 85 milyonun tamamını kucaklayabilmek. Dün sabah kamuoyuna duyurduğumuz 1,5 senelik bir emeğin ürünü, tam bir eser. 354 kalem iş var. Burada hayvan hakları, doğa hakları var. Böyle baktığınızda dünden beri tartışılan sadece 2 madde tartışılıyor. Demek ki 354 maddede bir şey bulamamışlar.”
“Biz Altılı Masa’ya oturduk diye, 6 parti birleşip tek parti olmadık”
“Şu andaki iktidar dar siyaset yaptığı için bu çalışmaları kavraması zor. Anlasa bile şu anki siyasi çizgilerine ters düşüyor. Biz Altılı Masa’ya oturduk diye, 6 parti birleşip tek parti olmadık ki. Biz taleplerimizden vaz geçmeyeceğiz. 2001 yılında AK Parti kurulduğunda, deseydik ki, ‘TRT Kürtçe kanal açmalı’ diye. AK Parti mutlaka kapatılırdı. Sonra TRT Şeş açıldığında TRT Kürdi kurulduğunda normalleşmiş bir ortam vardı. Bizim iddialarımız hayata rahatlıkla geçirilecek iddialar. Kritik konularda çok geniş istişareler yaptık.”
“Anayasa’nın ilk dört maddesiyle ilgili hiçbir değişiklik önerimiz yok”
“Ana dilinde eğitim meselesi. Ana dili diyoruz. Bir hanede annenin konuştuğu dil demektir ana dili. Ananın ak sütü kadar helal bir konudur diyoruz. Anayasa’nın da o şekle getirilmesini istiyoruz. Anayasa’nın ilk 4 maddesiyle ilgili hiçbir değişiklik önerimiz yok.”
“Gerçek FETÖ’cü ise tabii ki af söz konusu değil. Ama beraat ettiyse, savcılık soruşturmaya ihtiyaç duymadıysa, takipsizlik verildiyse onların haklarının tabii ki iade edilmelidir diyoruz.”
“Biz Türkiye’nin hiçbir sorunundan kaçmıyoruz, korkmuyoruz, üzerine üzerine gidiyoruz. Gerçek FETÖ’cü ise tabii ki af söz konusu değil. Ama beraat ettiyse, savcılık soruşturmaya ihtiyaç duymadıysa, takipsizlik verildiyse onların haklarının tabii ki iade edilmelidir diyoruz. Mahkeme beraat ettirmiş, hala işten atılmış görülüyor. 1 milyon 574 bin kişi Türkiye’de terör örgütü üyeliğiyle soruşturmaya tabi tutulmuş durumda. Muhtemelen sayı 2 milyonu geçti. Bir ülkede 2 milyon terör üyeliği olabilir mi? 129 kaynaktan yararlanılarak hazırlanmış bir hukuk metni. FETÖ sisteminin merkezinde bulunan, içinde olan, karar alma mekanizmalarında olan hiçbirine af yok. FETÖ askeri darbe yapmaya kalkışacak kadar aklını yitirmiş bir örgüt. Tarikat aslında yol demektir. Allah’a ulaşma yolu. Dini özgürlükler alanıda değerlendirilmeli. Ancak bu tür yapıların şemsiyesi altında siyaset, ticaret dönüyorsa onu incelemek de devletin görevidir.”
“Anketlere baksanız DEVA Partisi’nin hiçbir yerde miting yapamaması lazım”
“34 yaşına kadar ticaretle uğraşan siyasetle işi olmayan bir aileden geliyorum. Siyasete ilk adımı AK Parti’den attım. Kolları sıvadım ve girdim. İyi ki de girmişim diyorum, güzel işler yaptık. Aynı şekilde DEVA Partisi’ni kurduk. Türkiye’nin problemlerinin meşru siyasetle çözüldüğü için buradayız. 2018’de bütün partilere oy veren kimseler gelmişler DEVA Partisi’ni kurmuşlar. Yaklaşık 180 bin üyemiz var. Üyelerimizi tanıyoruz, oylarımızı 2023’de göreceğiz. Yüzde 30 AK Parti, yüzde 20 CHP, yüzde 10 HDP, yüzde 10 MHP’ye vermişlerdi geçmişte. Eşit vatandaşlığına inanan bir örgüt ağımız var bizim. İnsanların etnisitesine, dinine, mezhebine, inanıp, inanmamasına bakmıyoruz, yaşam tarzına bakmıyoruz. Herkes için özgürlük, adalet, refah ve zenginlik diye yürüyoruz. 81 ilde örgütümüz var bizim. Mesela Yozgat’ta miting yaptı. 10 bin kişilik meydan doldu, üstelik bayrağımızı sallayan, bize tezahürat yapan insanlarla doluydu. Siirt’te yaptık. Trabzon’da yaptık. İki şehirde de ana meydan doldu. Anketlere baksanız DEVA Partisi’nin hiçbir yerde miting yapamaması lazım.”
“Enflasyonun artmasının sebebi tamamen kur artışıdır”
“TÜİK uzunca süredir gerçek enflasyonu açıklamıyor. Gerçek enflasyonu vatandaşımız görüyor, yaşıyor. Yeni ev tutup da kira ödeyen, elektrik, doğalgaz faturası ödeyen herkes görüyor. Bugünkü yüzde 25 zam açıklaması yüzde 15.4’e göre yapıldı. Sayın Erdoğan ‘gönlümden koptu yüzde 25 zam veriyorum’ dedi. Tüketici Derneği yüzde 36 açıklamış. İTO bile yüzde 24 açıklamış. İTO ile TÜİK arasındaki makas ilk defa bu kadar büyüdü. Gerçek enflasyonla bütün vatandaşın cebinden kepçe ile toplayıp arkasından kaşıkla vermeyi müjde olarak açıklıyorlar. En çok buna üzülüyorum. Sağlam bir enflasyon mücadelesi programıyla, buna gelirler politikası denir. Gelirler insanların maaşı ile düzenlemedir. Komple maliye, para politikası, enflasyonla politikasıyla beraber alırsanız kalıcı olur. Enflasyon önden gidiyor, maaşlar arkadan yakalamaya çalışıyor. Enflasyonun artmasının sebebi tamamen kur artışıdır. Bir ara dolar bazında da artış oldu. Petrolde oldu, enerjide oldu. Döviz kurunun kontrolünün kaybedilmesi ve sıçramanın bütün maliyetleri bastırmasıdır. Peki sonuçta ne oldu? Son 2 yılda TÜİK’in verilerine bakarak pay ne olmuş? Daha iki sene önce. İşgücü, yani alnının teriyle çalışan son 2 yılda toplam gelirden yüzde 37 alırken, yüzde 25’e düşmüş. Zengin daha da zenginleşmiş. Parası olanın daha çok parası var. Ama alın teriyle çalışanların toplam ekonomiden aldığı pay düşmüş.”
“Hükümetin kurulduğu ilk günden itibaren KKM hesabı açmayacağız. Ama eski verilen sözleri sonuna kadar yerine getireceğiz”
Sadece yüksek maaş artışıyla ekonomiyi düzeltemezsiniz. Arkadan gelen daha büyük enflasyon dalgası verdiğinizden daha fazlasını alır götürür. Bunlar geniş bir programda sağlam zemine oturmazsa enflasyon tarafından süpürülür gider. Şu anda hükümetin kapsamlı program uygulayacak kapasitesi yok. Suudi Arabistan’dan alınan para ile Rusya’dan doğalgazla yapılan işler, dökme suyu ile değirmenin dönmemesidir. İktidar değişecek yine bu iş bize kalacak, biz ödeyeceğiz. Borçları ödemeyelim, öteleyelim diye fikirler vardı o dönemde. Konsolidasyon yapalım, ödemeyiverelim ne olacak deniyordu. Yeni kurulan bir hükümetiz, borcu ödemeyerek güven mi oluşturulur dedim. Borcu ödemezsen güven oluşmaz, iki kere iki dört. Bundan sonraki dönemlerde Erdoğan’ın borçlanma imzası da olsa, onu da inşallah biz ödeyeceğiz. Ama yanlışlar, hile, hurda varsa bunlar da denetime tabi tutulacak, onu da söyleyeyim. Hukuk devletine yakışan, idari denetimi, yargı denetimi, Meclis denetimini çalıştırırsınız. Adalet yerini bulsun, yanlış yapan bedelini ödesin diye. KKM’yi siz ödeyecek misiniz diye soruyorlar. Eskiden yatırılmışsa, devlet sözüyse onun vadesine kadar öderiz. Ama hükümetin kurulduğu ilk günden itibaren KKM hesabı açmayacağız. Ama eski verilen sözleri sonuna kadar yerine getireceğiz.
“Altılı Masa’da ne ezen var ne ezilen var. Herkes kendi önerilerini koyuyor”
“2023’te yapılacak seçimler için hiçbir parti için yüzde şu kadar, bu kadar diyemeyiz. Her parti orada oturuyor, orada oturunca tek parti olmuyor. Hala 6 partiyiz. Ortak kararlarımızı mutabakatla alıyoruz. Aynen AB, 20, NATO gibi. G-20’de ülkeler alfabetik sırayla oturuyor. NATO en büyük silahlı gücü olan ülkeyle 500 bin -1 milyon nüfusu olan ülke eşit olarak oturuyor ve kararları bloke edebiliyor. AB’de Güney Kıbrıs Rum Kesimi üye olduğu için Türkiye ilgili pekçok kararı bloke edebiliyor. Eğer birarada olmak gerekiyorsa bu çok taraflı ortamlarda kararların mutlaka mutabakatla gitmesi lazım ve eşitler olarak oturulması lazım. Bizim Altılı Masa’da herkes buna çok saygılı. Hiçbir sorun olmadı. Bir otobüste gidiyorsunuz, 85 milyonun bindiği otobüs. Şoförün çok hız mı yapmasını istersiniz; yoksa sakin bir şekilde gitmesini mi? Çok taraflı mutabakatla yürüyen yapılar sabit hızla ama emin adımlarla ilerler. Tek adam sistemi gayet hızlı. Otobüste oturanlar kafayı gözü yarıyor. Neymiş hızlı karar alıyormuş, iyi halt ediyorsun işte. İnanın 6’lı Masa gerçek demokrasiyi önce kendi içinde işletmeye çalışıyor şu anda. Altılı Masa’da ne ezen var ne ezilen var. Herkes kendi önerilerini koyuyor. 6’da 6 mutabakat oluşunca yürüyoruz. 28 Kasım’da biz bunu açıkladık ya, 26 Kasım’da değişiklik önerisi geldi. Baktık ısrarcılar, ‘hay hay’ dedik; çünkü mutabakat metni bu. Ama bu demek değildir ki, iddialarımızın sonuna kadar arkasında duruyoruz. Türkiye olarak bu kültür çok yeni.”
“İlk 90 dakikada Türkiye’de basın özgürlüğünü getirmek mümkündür”
“6 partiden kurduğumuz ortak çalışma grubu eğitim, sağlık, yargı, dış politika, güvenlik aklınıza gelen herşey buraya girdi. Tarımda 56 madde yazmışız, buraya 10 tanesi girmiş. 10 tanesini yapalım Türkiye kanatlanır. Seçim öncesi şartlarla sonrası şartları çok farklı oluyor. Seçimden sonraki 90 gün çok önemli. İlk 90 günde yapacaklarınızı dördüncü aya sarkıtınca olmuyor. İlk 90 dakikada Türkiye’de basın özgürlüğünü getirmek mümkündür. İnanın çok basit. Hukuk içinde kalacağım deyince iş bitiyor. Değerli gazetecilerimiz, basın mensupları, köşe yazarlarımız, yeni hükümetimiz kurulmuştur, bundan sonra hiçbir siyasi, medya patronuna telefon açıp hiç kimseyi işten attırmayacaktır. İnanın bu savcılara ve hakimlere de nefes aldırır. Bunların hepsi ilk 90 dakikada düzelecek işler.”
“6 genel başkanla biraraya oturduğumuzda bu ülkenin yarınlarıyla ilgili büyük umut, cesaret ve sağlam duruş görüyorum”
“Yargıdaki insan kaynağıyla ilgili objektif gözden geçirme. Bununla ilgili Doğu Avrupa’da iyi örnekler var. Orada yargıyla ilgili köklü adımlar atılmış. Yargı eylem planında bunun izleri var. İnsan kaynağına dönük teknik çalışma yapılıyor. Bunu yapacaksınız ki yargı bağımsız ve tarafsız olsun. Hepsinin hazırlığını yapıyoruz. Çok hassas ve dikkatli bir çalışma gerektiriyor. Hazırlığı yapıp, seçimden sonra diğer partilerle nihai istişaresini yaptıktan sonra devreye sokacağız. Şu anda 6 genel başkanla biraraya oturduğumuzda bu ülkenin yarınlarıyla ilgili büyük umut, cesaret ve sağlam duruş görüyorum Allah için. 6 başkan olarak konularda tavizsiz, sağlam durursak, inanın kimse kıpırdayamaz. 6’lı Masa’yla ilgili en çok tartışılan konu aday meselesi. Halbuki alttan alta yürüyen bir sürü iş var. Bunların tamamı uygulama süzgecinden geçmişler. Çalışma ekibinde, partilerde uygulama tecrübesi olan arkadaşlar var. Çalışma ekibinin içindeki arkadaşlar hep uygulamanın içinden gelen kişiler. Bunlar çok sıkı ekip. Faik Öztrak, Ümit Özlale, Feridun Bey var. Çok geniş toplum kesimlere hitap eden bir şey çıkacak buradan. 6’lı Masa’nın dibinde dalga falan yok, istikrarlı bir akım var.”
“Altılı Masa’dan ortak aday çıkmazsa dünyanın sonu değil ama kötü olur”
“Altılı Masa’da birbirimizin söylediklerine dikkat ediyoruz. Şu var ki, Altılı Masa’dan ortak aday çıkmazsa dünyanın sonu değil ama kötü olur. Biz baştan beri tek adaydan yanayız. Biz iç istişare sürecimizi henüz tamamlamadık. En büyük parti diye tanımlıyorsunuz ama asıl rakamlar sandıkta çıkacak. AB’de Almanya en büyük benim bundan sonra benim dediğim olacak, dese ortada AB kalır mı? Bir arada çalışıyorsak bir hukuk oluştu, bu hukukun gereğini herkes yapacak. Biz masaya ısrarla davet edildik. Masaya otururuz ama anayasa konusunda anlaşmadan olmaz dedik. Evet ama daha fazlası da olabilir. Mutabakatın üzerinde her zaman yeni fikirler gelebilir.”
“Mart’ın 19’unda seçim yapsalar şaşırmam”
“Bundan sonra yapılacak seçim çok erken seçim diye tanımlanabilir mi? 5 yıllık bir süreçte 3 ay önce yapmak erken seçim olur mu? Ramazan’dan önce Mart’ın 19’unda bir bakarsınız ‘hadi gelin yapalım’ diyebilirler, çok şaşırmam. Sayın Bahçeli ‘seçim vaktinde de olsa, erken de olsa’ demiş. Hani erken seçim kimse beklemesin diyordu. 19 Mart’ta yapılacak seçimin aday belirlemesi muhtemelen Şubat’ın ilk haftasına gelir. Yetiştiririz, sorun olmaz.”
“EYT’de artık karar alındı. Hızlı bir şekilde istihdamı artırmak gerekiyor. Başka bir çaremiz yok”
“Türkiye’de emekli olan vatandaşlarımıza baktığınızda farklı dönemlerde farklı mevzuata tabi olanlar var. Burada büyük bir haksızlık var. Türkiye’de 1.7 kişi çalışacak 1 kişi emekli olacak EYT ile beraber. Artık karar alındı. Hızlı bir şekilde istihdamı artırmak gerekiyor. Başka bir çaremiz yok. Emekli vatandaşlarımız arasında adalet EYT ile sağlandı mı? Sisteme 1999’da girenlerle ilgili oldu. Güne takılmıştı emekli oldu. Peki güne takılacak iken emekli olanlar var. Bu iş kolay bir iş değil. Hükümetin zor kararı oldu. EYT’yi popülizm çerçevesine oturtmak doğru olmayabilir. Finansal sürdürülebilirlik açısından hükümetin attığı adım yok. Bütçeyi Meclis’ten geçirdiler. Ertesi gün çok büyük bir harcama kalemi açıkladı Cumhuraşkanı. Peki gelir tarafında ne olacak? Borçlanma, para basma veya vergi salma. Madem EYT’yi yapacaktınız, bütçenin içine koysaydınız. Böyle devlet yönetilir mi? Yeni yasa çıkarken içine neler neler koyacaklar bilmiyoruz. Uzun vadeli çıkış istihdamın artması. Emeklilikte biraz daha geç emekliliğe teşvik edici önlemler de mümkün. Maaş bağlama katsayısı, belli bir yaştan sonra o arttıralabilir. Seçenek vatandaşımızın, emekli olmak mı istiyorsun veya çalışmaya devam edersen emeklilik maaşını arttıracağız diye geliştirilebilir.”
“Altılı Masa beni aday gösterirse en iyi şekilde yaparım”
“Biz hiçbir siyasi partiyle adaylar konusunda, olası isimler konusunda ‘olur’ ya da ‘olmaz’ demiyoruz. Altılı Masa’da hiçbir isimle ilgili olumlu/olumsuz hiçbir görüş zikredilmedi. Altılı Masa böyle bir mutabakata varırsa hem seçilebilme sorunu olmaz hem de en iyi şekilde ben yaparım, sorun yok. Bizim öncelikle ortak yönetim modeli ve geçiş yol haritasında mutabık kalmamız önemli. Seçilecek cumhurbaşkanı yetkilerini nasıl kullanacak, Altılı Masa ile mutabakat nasıl olacak bunlar etraflıca hazırlanıyor. Altılı Masa’nın mutabakat ruhu var. Onun için dikkat ederseniz bizden hiçbir açıklama yapılmadı. Benim görüşüm şahsi görüş olmamalı. Partide çok kıymetli insan kaynağımız var. Ortada dolaşan genel başkanlar var, belediye başkanları var, bir de toplumda dillendirilen isimler var. Topu topu 15-20 kişilik isim havuzu var.”
“Aday açıklandığında havanın nasıl değiştiğini göreceksiniz”
“Her parti ayrı ayrı, ortak bir hukuk var. Bu hukuka ne kadar işletirsek gereksiz yere ilişkilerden dolayı sıkıntı yaşamayalım diye düşündük. Vatandaş olarak süreci dışarıdan izlediğimizde momentumda biraz kayıp var gibi görüyorum. Ama içeriden baktığımda benim şahsi görüşüm o değil. Hak de veriyorum insanlara. Biz adayımızı belirleriz, o zaman ülkede havanın nasıl değiştiğini göreceksiniz. Bir anda değişecek. EYT’liler hakkını aldı, cebine maaşı girdi diye gidip iktidara oy vermez. Altılı Masa’nın görevi burada o güveni tekrar oluşturmak. Şu anda Tayyip Erdoğan, AK Parti başarılı olduğu için insanlar oraya bakmaya başladı değil. İnsanlar ülkeyi nasıl yönetecekler diye haklı olarak soru işareti var. Ama içeride olduğum için biliyorum. Genel başkanların derdinin bu ülkenin daha iyi yönetilmesi olduğunu gayet iyi biliyorum.”
“Ortak aday 6 genel başkandan biriyse zaten işimiz çok kolay. Ama dışarıdan aday olması durumunda ortak adayımızın görüşlerine çok saygılı oluruz”
“Bizim ilk turda açık ara kazanmamız lazım dedim. Dolayısıyla Altılı Masa tabii ki kazanacak. Ortak adayımızı belirledikten sonra sonuna kadar arkasında dururuz. Vatandaşlarımız, hafif ortalık toz dumandı, anlaşamayacaklardı diye korkmuştuk ama anlaşıldı diyecek. Ortak adayın savunamayacağı hiçbir şeyi dikte etmeyiz. O da razı olmalı. Ortak aday 6 genel başkandan biriyse zaten işimiz çok kolay. Ama dışarıdan aday olması durumunda ortak adayımızın görüşlerine çok saygılı oluruz. Demokrasiye inansın, özde demokrat olsun, kucaklayıcı olsun, 85 milyonun Cumhurbaşkanı olsun.”