DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, dün (29 Temmuz) KARAR TV canlı yayınında Taha Akyol ve Elif Çakır’ın sorularını yanıtladı.
Babacan şu ifadeleri kullandı:
Kavcıoğlu’nun açıklamaları
“Gerçekten çok yazık. Bu ülkenin ekonomisini 11 yıl yönetmiş, üstelik ülkenin ekonomisinin en başarılı olduğu dönemde ekonomi yönetiminin başında olan bir insan olarak bu tablo çok üzücü bir tablo. Bu üslup, bu tavır bir Merkez Bankası Başkanı’na yakışan tavır değil. Ama bu nereden kaynaklanıyor? Ülkenin şu anda topyekûn yönetiminin başında olan Sayın Erdoğan’ın üslup ve tavrından kaynaklanıyor. Devlet yönetme üslubu ve tavrı yukarıdan aşağıya akar, aşağıdan yukarıya akmaz.”
“Merkez Bankası Başkanı’nın hiçbir yetkisi yok”
“Merkez Bankası Başkanı’nın hiçbir yetkisi yok ki. Yüzde 14 kararını kendi mi veriyor? Sayın Erdoğan ne derse onu yapıyor Merkez Bankası. Başkanım diye görünüyor bunlar. Talimatı veren bir kişi var ve onun da aklına ne eserse o şekilde talimat veriyor ve koskoca ülke sıkıntıyı yaşıyor.”
“Merkez Bankası fiilen şirketleri, sanayicileri telefonla arıyor ve ‘Şu dövizi bozduracaksın arkadaş’ diye talimat veriyor. Geçenlerde bir insanı bana bizzat anlattı. Kredi borcum var ve taksit borcunu ödemek için dışarıdan kredi aldım. Bir baskı yapmaya başladılar bana ‘bozdur bunu, bozdur bunu’. Bozdurmak zorunda kaldım diyor. Fakat asıl borcumun günü geldiğinde dövizi alacak muhatap bulamadım dedi. ‘Kendi paramla temerrüde düşecektim az kalsın’ dedi.”
“Kendi inisiyatifleri yok. Dolayısıyla muhatap alıp da değerlendirmeye değer görmüyorum”
“Bu insanların söyledikleri üzerinde konuşmaya, tartışmaya değmez. Yat deyince yat, kalk deyince kalk. Olana kılıf bulmaya çalış. Kendi inisiyatifleri yok ki. Boş konuşuyorlar yani. Dolayısıyla muhatap alıp da değerlendirmeye değer görmüyorum.”
“İnsanları kamuoyunun önüne atıyor Sayın Erdoğan ama asıl karar veren kendisi. Bakanlar çıkıyor konuşuyor. Yani bazen düşünüyorum herhalde özellikle böyle insanları koyuyor ki insanlar bunları tartışsın şu bakan aşağı bu bakan yukarı. Hiçbir kıymeti yok ki.”
“Her şeye kendi karar veriyor. Olmadığı zaman suç atılacak, değiştirilecek elemanlardan ibaret bunlar. Merkez Bankası başkanı da öyle bakan da öyle. İşine geldiği sürece devam ediyor. Hiçbir kıymeti yok bu açıklamaların. Hiçbir değeri yok.”
Gelecek Partisi ile deklarasyon tartışması
“Yazılı mülakatlarla canlı görüntülü yayınlar arasında mesajın doğru yansıyıp yansımaması arasında mutlaka bir fark oluyor. Hem Sayın Davutoğlu hem Sayın Karamollaoğlu bizim şahsi dostluklarımızın çok kuvvetli olduğu ve çok sevdiğimiz, saygı duyduğumuz insanlar. Dolayısıyla partiler arasındaki ilişkiyi bu büyük çerçeve içerisine koyup ondan sonra incelemek lazım.”
“Biliyorsunuz geçen sene ağustos ayında üç partinin ortak deklarasyon yapma teklifi vardı. Takvim Ağustos 2021. Eylül 2021’de de ilk defa altılı masa kuruldu. Ağustos ayında bize o teklif geldiğinde eş zamanlı olarak biz de eylül ayındaki altılı masanın ön hazırlığını yapıyorduk.”
“Bizim olumsuz kararımız deklarasyonun içeriğiyle alakalı değildi. Orada gayet makul şeyler var. Bir altılı masa kurulma hazırlığı varken ayrıca bir üçlü deklarasyonun kamuoyunda kafa karışıklığı olabileceğiyle ilgili bir değerlendirme oldu.”
“Biz bir partiyi reddetmiyoruz. Partinin önerdiği bir metni de reddetmiyoruz. Burada kabul edilmeyen, zamanı, şekli. Buna öyle bakmak lazım. Yazılı mülakatlarda mesajın yansıma sorunu var. Üç günde altı şehri ziyaret ettiğimiz programda 40 dakikalık İsmail Saymaz’la söyleşi ortamıydı.”
“Yoğun bir programda sert mi oldu, yumuşatalım mı konusuna girersek olmaz. Birbirimizin samimiyetinden emin olmazsak, böyle ufak tefek şeylere hemen alınganlık gösterirsek bu yol beraber yürünmez zaten. Altılı masa diye bir yapı kurduk, yol arkadaşlığı var. Tüm bu süreçte böyle ufak tefek şeylere takılırsak bu uzun yol yürünmez. Herkes birbirini biraz idare edecek, anlayışla karşılayacağız.”
KHK Mağduriyetleri Eylem Planı
“KHK Mağduriyetleri Eylem Planımız. Buna yaklaşmaktan çoğu korkuyor. ‘Bunu çalışırsak bize FETÖ’cü mü derler?’ diyorlar. ‘Biz, hukuk ve adalet neyi gerektiriyorsa onu yapacağız’ dedik.”
“Hatta arkadaşlardan ‘Seçime girerken bu istismar edilir mi?’ diye soranlar oldu. ‘Hukuken doğrusunu yapalım, siyasi saldırıları göğüslemeye hazırım’ dedim. Hiçbir sorundan korkmuyoruz.”
“FETÖ ile mücadeleye de sonuna kadar devam edeceğiz ama mağduriyet varsa, haksızlık, hukuksuzluk varsa onu da yine hukuk çerçevesinde nasıl çözeceğimizi ortaya koyalım dedik ve eylem planımızı açıkladık. Çünkü Türkiye’yi gerçekten yönetme iddiasıyla yola çıktık biz.”
“’Bir gece ansızın gelirim’ diyerek bir gece ansızın gelinmez”
“Suriye’ye operasyon yapacağız diyorlar. Tamam ama bu operasyonun gerekçeleri nedir, kapsamı nedir, süresi nedir? Biz emin değiliz, gelsinler bize gerekçelerini anlatsınlar.”
“Gidip bir ülkeden izin almak zorunda kalan, izin için o ülkenin peşinde koşmak zorunda kalan bir ülke haline düşürüyorlar. Sen bunu açıklamak zorunda mısın Allah aşkına? Git önceden Ruslarla konuş, işi bitir. Ondan sonra sessizce bir gece ansızın gerçekten gel. “Bir gece ansızın gelebilirim” diye bir gece ansızın gelinmez. Konuşmadan bir gece ansızın gelinir.”
“Yani nasıl bir akıl kaybıdır, nasıl devlet böyle yanlış yönetilir? Çok üzülüyoruz. Paçalarından akıyor her şey. Ülkenin itibarına yazık.”
“Bu hükûmetin niyetinden biz emin değiliz. Bunu sadece yaklaşan seçimlerde bir dış güvenlik olayı yaratıp, ekonomiyi unutturup üzerini örtüp hükûmete olan desteği artırmak için mi operasyona kalkışıyorsunuz? Yoksa gerçekten ülkenin dış güvenlik gerekçeleri var mı?”