MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.
Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkan satırlar şöyle:
(Erzincan’da madende toprak kayması) “Acılarımız üzerinden siyasi rant yapmak vicdansızlıktır. İşçilerimizin hayata döndürülmesi yegane dilek ve beklentimizdir. Siyanür iddiasında bulunanlar iddiaları ispat etsin. Ağzıyla değil de karnıyla konuşanların şımarıklıkları tahammül sınırlarını aşmıştır. Dedikodu üretmenin, kaygıları diri tutmanın tutarlı bir yanı var mıdır? İliç’de tehlikeli sızıntı şu ana kadar tespit edilmemiştir. Madende yaşanan felaketin derin izlerini beraber sileceğiz.”
“CHP’nin yerel yönetimlerde yedek kulübesine çekilmesi, ıslah ve terbiye edilmesi milli bir görevdir”
DEM ile CHP iç içe geçmiş, birini diğerinden ayırt etmek zorlaşmıştır. Özgür Bey’in şifreleri DEM’in eline geçmiştir. Ya muhalefet değişecek ya da millet muhalefetin defterini dürecektir. Bizdeki muhalefet iktidarı düşürmek şartıyla vatanı düşürmeye bile razıdır. İktidara değil de ülkesine muhalefet edenler siyasetin konusu olmaktan çok emperyalizmin konu mankenleridir. Onlar umudunu yapay zekaya bağlayadursunlar, Cumhur İttifakı Türk milletinin muazzam zekasıyla daha çok işleri başaracak. Bölücü terör örgütü PKK ile demlenerek bağ kurmak, FETÖ ile taşeronlar eliyle bağlantıya geçmek ülkemize ve milletimize yapılabilecek en vahim kötülüktür. CHP’nin yerel yönetimlerde yedek kulübesine çekilmesi, ıslah ve terbiye edilmesi milli bir görevdir.
“Anayasa Mahkemesi ile Danıştay’ın verdiği bazı kararların doğrudan devlet onuruna, milli varlık ve güvenliğimizin ruhuna zarar verdiği açıktır”
Anayasa Mahkemesi ile Danıştay’ın verdiği bazı kararların doğrudan devlet onuruna, milli varlık ve güvenliğimizin ruhuna zarar verdiği açıktır. Sosyal, siyasal ve ekonomik istikrarın güvencesi hukuktur. Milletimizin sinir uçlarını tahriş eden FETÖ’cülerle, PKK’lılarla alan açan sözü geçen yüksek mahkemelerin sıra fiyat istikrarını hedef alan fiyat anarşistleriyle ilgili önleyici kararlar almaya geldiğinde üç maymunu oynaması işgüzarlık ve iki yüzlülüktür. Ekonomik büyümenin dizginlenmesi, istihdamın geriletilmesi, cari dengenin bozulması için el ovuşturan, fiyat etiketlerini sürekli yukarı yönlü güncelleyen fırsatçıların, azgın fiyat anarşistlerinin ve bunların arkasındaki FETÖ’cülerin hukuken hesabı sorulmadan sosyal ve ekonomik huzur nasıl tesis edilecektir?
“FETÖ’cüleri aklamak vatana, millete ve adalete ihanet değil midir?”
Türk hukuk sistemi zehirlenmiş, haksızlık ve hukuksuzluk habis bir ur gibi yayılmıştır. Danıştay 5. Dairenin FETÖ’den ihraç edilen 387 hakim ve savcıyı tekrar mesleğine iade eden kararı çok tehlikelidir, çok sakıncalıdır. Hukuki bir temeli yoktur. Bu dairenin göreve iade kararı verdiği kişiler arasında ankesörlü hatlarla haberleşen, mahrem imamlarla irtibatı olan, bylock yazışmalarında adı geçen, terör örgütlerine bağış yapan, hakkında örgüt üyeliğinden işlem yapılan isimlerin olması nasıl izah edilebilecektir? Danıştaş 5. Daire nereye hizmet etmektedir? Bu karar alınırken 5. Daire üyeleri makbule mi yiyorlar, haşhaşilerin vaazlarını mı dinliyorlar? FETÖ’cüleri aklamak vatana millete ve adalete ihanet değil midir? FETÖ’cüleri görevi iade etmek cinayet değil midir? FETÖ’ye merhamet, şehitlerimize hakaret değil midir? Danıştay 5. Dairesi adalet ve hukuka göre karar vermemiştir. Allah’tan Hakimler ve Savcılar Kurulu devreye girmiş ve mesleğe iadesi yapılan 387 kişi hakkında yeni bir inceleme başlatmış, aynı zamanda Danıştay İdari Davaları Genel Kurulu’nda gerekli itirazlar yapılmıştır.
Bahçeli’den Karar yazarı İbrahim Kahveci’ye: “Halk ve demokrasi düşmanı, çürümüş bir kalem sahibi”
Bahçeli, konuşmasında Karar yazarı İbrahim Kahveci’ye de yazdığı bir yazı üzerinden yüklendi:
“Çürümüş bir kalem sahibinin geçtiğimiz günlerde bir gazete köşesinde yazdığı aynen şuydu: ‘Ey alt eğitimli ve alt gelir grupları, bilesiniz ki, verdiğiniz oylar ile ülkeyi kurtarmıyor, tersine yıkımına destek oluyorsunuz. Ve siz bu oyları vererek cennete gider misiniz bilmiyorum, ama evlatlarınıza cehennem gibi bir yaşam bırakıyorsunuz.’
İşte biz bu halk ve demokrasi düşmanlarına, seçkinci ve kaymak tabakaya tutunmuş satılık kalem yobazlarına bu aziz vatanı bırakmayacağız. Milletimizi aşağılayan, gelirini ve eğitimini küçümseyen, zımnen cahil diyen zilletin devşirilmiş kalemşörlerine asla boyun eğmeyeceğiz.”