“Bahçeli’nin uzattığı elin kıymeti bilinmedi”
Gazete Duvar’dan Ceren Bayer’in haberine göre, görüşmeye dair izlenimlerini aktaran Metiner, “Bahçeli’nin uzattığı elin kıymetinin bilinmediğini” söyledi. Metiner, “Yaptığı tarihi çağrının gereğine uygun davranıldığı kanaatinde değilim. Hâlâ birileri silah üzerinden siyasal sonuçlar devşirebileceğine inanıyor. Silahı bir pazarlık kozu olarak masaya koyabileceğine inanıyor” değerlendirmesini yaptı.
“Önce silahlar susmalı sonra her şey konuşulabilir”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin silahla siyasetin bir arada olamayacağına dair görüşünü aktaran Metiner, “Sayın Bahçeli’nin kapalı olduğu tek alan bu. Silahla siyaset bir arada olmaz, silahın ucu gösterilerek siyasi sonuçlar devşirilmesine izin verilemez. Bunun dışında ‘Bu ülkenin Kürtlerinin varsa bir eksiği, varsa bir talebi, oturulur konuşulur, gereken neyse yapılır’ diyen çok anlamlı bir yerde duruyor. Önce silahlar susmalı sonra her şey konuşulabilir. Elbette herkesin talepleri olacaktır. Ama o talepler yerine gelmediği zaman silaha sarılacaksanız, silahı bırakmayacağınızı söyleyecekseniz bunun adı zaten demokratik siyaset olmaz” ifadelerini kullandı.
Bahçeli’nin iki kırmızı çizgisi
MHP liderinin sadece iki talebe kapalı olduğunun altını çizen Metiner, “Anayasa’nın ilk dört maddesi ile ilgili her türlü öneriye ve özerklik, federasyon tarzı önerilere kapalı olduğunu, her ikisinin de partilerinin kırmızı çizgisi olduğunu söylüyor. Ben de bu konuda Sayın Bahçeli ile hemfikirim. Bu iki başlıktaki taleplerin çözümsüzlüğü çoğaltmaktan öte bir işe yaramayacağına inanıyorum” diye konuştu.
“Bahçeli’nin uzattığı el tutulmadı, ısırıldı”
Bundan sonraki süreçte Bahçeli’nin çıkışının karşılık bulma ihtimali olup olmadığını sorusuna Metiner, “Bahçeli’nin uzattığı el tutulmadı, o el ısırıldı. Silahların bırakılmayacağı söylendi. Silahlar üzerinden siyasal sonuçlar ve siyasal statü gibi kazanımlar devşirileceği ihtar edildi. Suriye’nin kuzeyindeki PKK devletçiliğine onay vermeyen bir Türkiye’ye silahlar tehdit olarak gösterildi. Dolayısıyla silahların bırakılması şartını Suriye’nin kuzeyinde Amerika-İsrail tarafından oluşturulacak bir PKK devletçiliğinin kabulüne bağlayan bir anlayışla zaten yolu yürümek mümkün değil” değerlendirmesini yaptı.