MHP lideri Devlet Bahçeli, yayımladığı Ramazan Bayramı mesajında şu bölümler yer aldı:
“’Terörsüz Türkiye’ olarak somutlaşan ve daha önemlisi büyük Türk milletinde makes bulan söz konusu hedefe inşallah ulaşılacaktır. Yasa dışı kanlı silahların gömülüp demokratik siyasetin görüş menzilini tayin ve tarif ettiği bir Türkiye’nin hızına ve yükseliş hırsına muadil ve muhatap hiçbir ülke yetişemeyecektir.
“Bayram günlerinin mehabet, merhamet ve memnuniyet iklimiyle terörsüz Türkiye mefhumunun mehtabı, membaı, sosyal ve psikolojik mekanizması inşallah terekküp edecektir. Niyetimiz halis olduğundan nihai kısmetimiz de hayır olacaktır. Hiçbir tuzak, hiçbir kumpas, hiçbir komplo, hiçbir kumandalı tertip kararlılığımızı sekteye uğratamayacaktır.
“Elbette terörsüz Türkiye gaye ve gayretinden ürken, korkulu rüyalar gören iç ve dış mihraklar vardır ve bu mayası lekeli güruh son günlerde iyice ayyuka çıkmıştır. Barış, demokrasi ve kardeşlik azmimizi hazmedemeyen, bununla da kalmayıp tarihsel nitelikli gelişmeleri baltalamak ve budamak maksadıyla organize eylem halinde bulunanlar pisliğe konan sinekler gibi ortalığa üşüşmüşlerdir. Terörsüz Türkiye amaç ve arzusunu bulandırmak, hatta belini kırmak için beşinci kol faaliyeti dış bağlantılı şekilde devrededir.
“Cumhuriyet Halk Partisi maalesef Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı şer ve şiddet cephesi açmıştır. Hukuki bir davayı çarpıtarak sandıkla kutuplaştırmak aymazlıktan öte art niyetliliktir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde tuz kokmuş; yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlık iddiaları şüyu vukuundan beter sözünü akıllara düşürmüştür.
“19 Mart 2025 ile 23 Mart 2025 tarihleri arasında Türkiye’yi sokaklara sıkıştırmak ve nefes alamaz hale getirmek amacıyla dışarıdan tazyikli faşizan bir kalkışma yaşanmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi; yan kesicilerin, yol kesenlerin, haram yiyenlerin, şehremini vazifesini cebini ve banka hesaplarını doldurmak suretiyle çiğneyenlerin eline ve siyasi emellerine hapsolmuştur.
“Demokrasi ile hukuku çatıştırmak, ihanetle milli iradeyi örtmeye çalışmak, seçilmiş bahanesiyle çok ciddi suçlamaların odağında yer alan şahısları haksızca aklamaya ve arkalamaya çabalamak anarşiye ve asayişsizliğe kati hizmettir.
“Soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin seri şekilde ikmali yapılarak; kim suçlu, kim suçsuz tefrik ve temin edilmelidir. Hukuka karşı çıkmak, hukuk insanlarını aşağılamak, adalet terazisini tartışmaya açmak devletin egemenlik haklarına, milletin varoluş haysiyetine örtülü operasyondur. Bu menfur operasyonun ezcümle muhassalası Türkiye’yi ateşe atmaktır.
“CHP Genel Başkanı ve kaos sever yandaşlarının günlerce Saraçhane’de tepişmeleri, yaygın ve yoğun kriz sarmalı oluşturarak toplumsal bünyeye teşmil gayretleri hiçbir demokratik ve medeni ülkede görülmemiş ilkesiz ve iffetsiz bir zorbalıktır.
“Sözde de olsa demokrasi, hukuk ve özgürlük müdafaası yaptıklarını ileri süren, nefret ve öfkelerine rehin düşen, aynı zamanda sokaklara dökülerek devletin güvenlik güçlerine asit, taş, balta, molotof kokteyli, sapan, havai fişekle saldıran müfrit ve müfsit yığının esas derdi başkadır ve bu husus netleşmiştir. Şehzadebaşı Camii ile birlikte haziresine yapılan edepsiz muameleler, hakaret ve küfürlerle sağa sola sataşmalar Saraçhane’de oynanan oyunların hangi amaçlara matuf olduğunun açık karinesi değilse, acaba nedir?
“CHP Genel Başkanı’nın sokak daveti, boykot çağrısı, yıkın geçin mesajları kalabalığın gazına gelen bir siyasetçinin pespaye ve pejmürde halinden ziyade bilinçli, sistemli ve milletin sinir uçlarını zedeleyici anti demokratik kalkışma denemesi ve testidir. Bilhassa yerli ve milli firmalarla bazı medya kuruluşlarının boykot edilmesiyle ilgili telkin ve telaffuzu Özgür Özel’in zıvanadan çıktığının aleni işaretidir.
“CHP’nin başını çektiği karanlık protestolar demokratik nitelikten daha çok despotik, değersiz, dengesiz ve son derece tehdit içeriklidir. Tıpkı Gezi Parkı olaylarında olduğu ve yaşandığı üzere, Türkiye ekonomisi hedef alınmıştır. 12 farklı örgüt CHP’nin kanatları altına sığınarak sokak aralarında zehir ve zillet saçmıştır. Maskeli şehir eşkıyaları sahneye çıkmıştır.
“Boykot ile işgalin aynı uçuruma açıldığı bilinen bir gerçektir. Kaldı ki, Merhum İsmet İnönü’nün, ‘boykot da bir işgal de bir’ sözü milli hafızalardadır. CHP’nin gizil ve gizli hesabı iktidarı sokakla devirmek, 15 Temmuz’a benzer şekilde işgal girişimlerinin fitilini tutuşturmaktır.
“CHP’lilerin birbirini sattığı, birbirinin kuyusunu kazdığı, altı ok suretli itirafçıların parti içinde rakip gördüğü kimselerin kirli çamaşırlarını döktüğü biliniyorken, bir hukuki meseleyi saptırmak, asıl anlam dairesinden koparmak masum ve makul bir tercih olarak değerlendirilemeyecektir. Hiziplerin savaşından yolsuzluk damarının patladığı ortadadır. CHP’nin sorunu yine CHP’dir.
“Aziz Atatürk’ün onurlu çizgisini karalayarak küresel emperyalizme bağlantı tüneli kazan, el avuç açan CHP zihniyeti tarihi ve siyasi miadını çok kötü bir sonla doldurmuştur. Mandacı CHP teklemiş, tökezlemiş, tükenmiş; dahası müflisliği, müsrifliği ve müstemleke siyaseti birbiri ardına teşekkül eden rezaletler seremonisinin ışıkları altında belgelenmiştir.
“DEM Eşgenelbaşkanı Tuncer Bakırhan’ın sağduyu ve soğukkanlı açıklamaları, ‘Biz CHP’nin eylemci kitlesi değiliz’ sözleri değerli ve takdire şayandır.”
Bahçeli’nin ardından Bakırhan: “Döverim yaklaşımını biz kabul etmeyiz”
Bahçeli’nin açıklamalarının ardından Bakırhan, Avrupa Parlamentosu’ndaki konuşmasından bir kesiti X hesabından paylaştı.
Bakırhan’ın paylaşımı şöyle:
“Dün, Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen ‘Avrupa Birliği, Türkiye, Ortadoğu ve Kürtler’ başlıklı konferansta yaptığım konuşmadan bir kesit: Bir taraftan Kürtlerle bir süreç yürütürken diğer taraftan Türkiye’nin demokrasi güçlerini döverim yaklaşımını biz kabul etmeyiz, etmiyoruz.”
DEM Parti İmamoğlu’na destek mitinginde
DEM Parti İstanbul Örgütü de CHP’nin Maltepe mitingine X hesabından yaptığı açıklama ile çağrı yaptı.
Yapılan açıklama şöyle:
“İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri olarak 29 Mart Cumartesi günü saat 12:00’de Maltepe Mitinginde buluşuyoruz. Demokrasiye ve halk iradesine sahip çıkıyoruz!”