Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Cenevre’de yaptığı bir konuşmada “İstanbul Sözleşmesi‘nden çekilme kararımızın endişe verici olduğunu biliyoruz” dediğini iddia eden ve kendisine “Türk aile yapısının üzerinde oynanan oyunlara alet olmayın” diyen Türkiye gazetesi yazarı Ahmet Şimşirgil’e sosyal medya hesabından uzun bir cevap verdi.
Bakan Yanık’ın 16 tweet’ten oluşan yanıtı şöyle:
“Sayın Şimşirgil, yalan ve iftira içeren bir karalama kampanyasını ısrarla yürütüyorsunuz. Önce hiç taaccüp etmeden, söylemediğim bir söz üzerinden türlü yakıştırmalar yaptınız.
“Paylaşımlarınıza pek çok kişi samimi bir şekilde böyle bir sözüm olmadığını yazdı ama tabi utanıp da silecek kadar bile hakperestlikten nasibini almamışsınız.
“Bugün de söylediklerimi köşe yazınıza taşıyarak (demek ki ne dediğimden haberdarsınız ve olmayan bir cümleyi bilerek ve isteyerek tweetinize taşıdınız) bu üslubu sürdürmüşsünüz.
“Birincisi, Cenevre CEDAW toplantısına ülkemizin kadına karşı ayrımcılıkla mücadelesini anlatmaya ve İstanbul Sözleşmesi konusundaki tutumunu ortaya koymaya gittim.
“Cenevre’de hem fetöcülerin sufleleriyle sorulan kimi sorulara, hem bölücü terör örgütü payandalarına gereken cevabı verdim.
“Amacınız bu mücadelenin görünürlüğünü engellemekti ve bunun için de insanların dikkatini başka bir yöne çekmeye çalıştınız. Niyet okumaya başlarsak bu konunun varacağı yerler çok başka olur.
“Komite üyelerinin ittifakla sorduğu sorulardan biri İstanbul Sözleşmesi’nden neden ayrıldığımız idi. Bu kararımızın sebeplerini ve şiddetle mücadelemizin en güçlü şekilde sürdüğünü orada açıkça ifade ettim.
“Bunu, sizin gibi iftira atmayı meslek edinmişlere rağmen orada gayet net bir şekilde yaptık. İkincisi, cezalar suçlular içindir. Suçluların cezalandırılması ahlaki, evrensel, manevi ve imani bir yükümlülüktür.
“Suçluların cezalandırılmasından şikayet etmek en iyi ihtimalle bir suçlu sempatisi, en kötü ihtimalle ise suç işleme niyetinin maskelenmesidir.
“Üçüncüsü, 26 yıllık bir hukukçu olarak neyin çerçeve metin, neyin amir hüküm olduğunu sizin kerameti kendinden menkul, şaibelerle dolu bilgi birikiminizden öğrenecek değilim.
“İstanbul Sözleşmesi bir çerçeve metindir, 6284 sayılı kanun ise amir hükümler içeren bir yasadır. Şiddetle mücadelede asıl dayanağımız 6284 sayılı kanundur.
“Dördüncüsü, 2001’den bu yana AK Parti’nin çeşitli kademelerinde, teşkilatta çalışmış ve emek vermiş bir kadın olarak, partimizin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın duruşunu da sizden öğrenecek değilim.
“Kadınları siyasetin nesnesi değil öznesi haline getiren, bir kısım değil, tüm kadınların hakları için pek çok kazanımı hayata geçiren Cumhurbaşkanımızı sizin bu kafası karışık ve apaçık ayrımcı söylemlerinize alet etmek en hafif tabiriyle bühtandır.
“Beşincisi, Sayın Cumhurbaşkanımız ile çeliştiğimi söylemişsiniz. Cumhurbaşkanımızın görüşü ekteki videodadır.
“Kimin kiminle çeliştiğini sizin değil kamuoyunun takdirine bırakıyorum, zira sizin bu konuyu da çarpıtacağınızdan ve hatta daha önce de yaptığınız gibi yalan söylemekten geri durmayacağınızdan şüphe yok.
“Şiddet uygulayan erkekleri bu derece savunmanızın altında aranması gerekenleri ise psikiyatrlara bırakıyorum.”
Gazeteci Ahmet Şimşirgil ise Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda Bakan Yanık’a şunları söyledi:
“Sayın Bakan, dün iftiralar atan biri diyerek şahsıma galiz hakaretlerde bulunup psikiyatriste havale ettiniz. Buyurun yalanlamış olduğunuz ifadeleriniz BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği resmi web sitesinde duruyor. Tam metin de buradadır! Peki bakanlığın sitesinde konuşma metni olduğu halde bu kısım neden yok?
“Şayet söylemedi iseniz bana 16 tweet atacak yerde buraya bir tekzip yollayamaz mısınız? Gönderin ve sizi alkışlayalım. Sy bakan. Aksi halde sizi endişelendiren nedir? @RTErdogan o paçavra metni iptal ettiği gün milletimizdeki mutluluğu tekrar gözden geçiriniz. Yüzlerce LGBT’li dernek, Akşener ve Kılıçdaroğlu niçin Danıştay’a koştular. Düşününüz! Sözleşme için amir hükümler içermez diyorsunuz.
“Anayasanın 90. Maddesi 5. Fıkrasına bkz.Sy. Bakan son sözüm şudur ki siz ve sizin gibiler Cumhurbaşkanımızı yalnızlaştırıyorsunuz! Ak Parti’yi sevenlerin küsmesine sebep oluyorsunuz. Yapmayın, etmeyin; Türk aile yapısının üzerinde oynanan oyunlara alet olmayın. Ümmetin bu cesur liderinin yanında durun. Sy. Bakan sizinle Ak Parti teşkilatlarını ve sokakları da gezmeye hazırım. Milletin 6284 nolu kanundan, süresiz nafakadan, toplumsal cinsiyet eşitliğinden nasıl bunaldığını görünüz. Cesur ve vakur bir şekilde binlerce yıllık kadim geçmişimizden gelen şuur ile kararlar alınız!”