Soruşturma dosyasına göre örgüt, cinayet, silahlı saldırı ve nitelikli yağma gibi suçlarda çocukları tetikçi, gözcü, kurye ve keşifçi olarak kullandı. Çocukların bir kısmının doğrudan silahlı eylemlerde yer aldığı, bazılarının ise eylemler öncesinde hedef tespiti ve takip görevlerinde görevlendirildiği belirtildi.
İddianamede yer alan ifadelerde, sanık çocuklardan bazıları örgüte yaşça büyük üyelerin yönlendirmesiyle dahil olduklarını, başlangıçta “ufak işler” olarak sunulan görevlerin zamanla silahlı eylemlere dönüştüğünü anlattı. Çocuklar, örgüte girdikten sonra tehdit, baskı ve korkutma yoluyla çıkmalarının engellendiğini söyledi.
Savcılık, örgütün çocukları özellikle seçtiğini, bunun nedenleri arasında cezai sorumluluğun sınırlı olması, kolay yönlendirilebilirlik ve görünürde “daha az şüphe çekmeleri”nin yer aldığını vurguladı. Dosyada, bazı çocukların suça sürüklendikleri süreçte ailelerinden koparıldığı ve örgüt üyeleriyle birlikte yaşamaya zorlandığı da yer aldı.
Dava kapsamında çocuklar hakkında Çocuk Koruma Kanunu hükümlerinin uygulanacağı belirtilirken, mahkemenin hem cezai sorumluluk hem de çocukların korunmasına yönelik tedbirler açısından ayrı değerlendirme yapması bekleniyor.













