Avukatlık Kanunu gereği Ekim 2020’de yapılması gereken baro genel kurulları pandemi gerekçesiyle üçüncü kez ertelendi. Altı aydır genel kurullarını toplayıp, seçim yapamayan baro başkanları Ankara’da biraraya gelip hükümete karşı “suç işliyorsunuz” bildirisi yayınladı.
51 baro başkanının imzasını taşıyan bildiride, pandemi koşullarında hükümetin “çifte standart” yaklaşımı sergilediği öne sürüldü. Siyasi parti kongrelerinin tüm tepkilere karşın kalabalık bir şekilde yapıldığının, AVM’lerin HES kodu şartıyla hizmete açıldığının, büyük ve kalabalık adliyelerin hizmet verdiğinin altını çizen baro başkanları, baro genel kurullarının ertelenmesinin aslında pandemi tedbirleriyle hiçbir ilgisi olmadığını duyurdu.
Son olarak baro genel kurulları için “300 kişi ve 8 metrekare alan” sınırlaması getirildi. Böylesi bir sınırlamanın hiçbir hukuki dayanağı olmadığına vurgu yapan baro başkanları, hükümetin ve Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) bu sınırlamayı baro genel kurullarının yapılmasının önündeki engellerin kaldırıldığı şeklinde kamuoyuna yansıttığından yakınıyor.
Bu yakınma, baro bildirisine de yansıdı ve “Üye sayısı 400’ün üzerinde olan barolarda Pazar günü dışında seçimlerin yapılabilmesi mevzuat gereğince mümkün değildir. Kanunda yer alan emredici hükümlerin uygulanmasının, hukuksuz idari kararlarla engellenmesi suçtur. YSK’dan başlamak üzere yasak kararlarının altında imzası olan herkes suç işlemektedir” denildi.
Peki; baro genel kurullarının yapılması neden engelleniyor? Baro başkanları burada asıl amacın TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun görev süresinin uzatılması olduğunu öne sürüyor.
İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, baro genel kurullarının ne zaman ve hangi koşullarda yapılacağının Avukatlık Kanunu’nda açıkça yazdığını hatırlatırken DW Türkçe’ye baro genel kurullarının genelgelerle ve sağlık bilim kurulu kararlarıyla engellenmesinin “hukuksuzluğu meşrulaştırmak” anlamına geldiğini söylüyor.
“Amaç Feyzioğlu’nu görevde tutmak”
Durakoğlu; “Kanunda yazılı olan hükümler genelgeyle değiştiriliyor. Hukuksuzluk, kanunsuzluk yargı eliyle meşru hale getiriliyor. Bu; çok tehlikeli bir durum. Örneğin, bilim kurulu pandemi nedeniyle parlamento seçimlerinin yapılamayacağını söylerse, seçimler de mi yapılamayacak” diyor.
Durakoğlu, baro genel kurullarının yapılmamasının baroları işlevsiz kılmak, demokratik meşruiyetlerini ortadan kaldırmak gibi bir amaca hizmet ettiğini söylüyor. Durakoğlu’na göre baro genel kurullarının yapılmamasının aslında bundan daha öte bir amacı var: “Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun görev süresini uzatmaya çalışıyorlar. Biz de bunun farkındayız ve demokratik mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.”
Avukatlık Kanunu gereği ekim ayında olağan genel kurullarını yapıp, seçimlerini gerçekleştirecek olan baroların TBB’ye delegeler göndermesi gerekiyordu. Bu delegeler de TBB Başkanını seçecekti. TBB’de de seçimli olağan genel kurul için Aralık ayına işaret edilmişti.
Erteleme sürdükçe; 2013’ten beri TBB Başkanlığı görevini yürüten Metin Feyzioğlu’nun görev süresi de uzuyor. Feyzioğlu’nun görev süresinin 2021 Mayıs’ında dolacağını belirten baro başkanları, “Baro seçimleri ve dolayısıyla TBB için de seçim ötelendikçe Feyzioğlu görevde kalmayı sürdürecek” çıkışında bulunuyor.
“Birlik başkanı olamayacaksın”
Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz DW Türkçe’ye Türkiye’de hukuk reformu yaptığını iddia eden bir hükümet olduğu gibi reformları “Devrim” diye tanımlayan da bir barolar birliği başkanı olduğunu dile getiriyor.
Yeşilboğaz, “TBB Başkanı Feyzioğlu, bu ülkenin hukukunu korumak yerine baroların genel kurullarının yapılmasının engellenmesine göz yumuyor. Biz de diyoruz ki; -sen baroların üst kuruluşusun, avukatların değil. Hak, hukuk, adalet kavramında her zaman için hukukun yanında olmak zorundasın. Bunu bıraktığın sürece hiçbir zaman birlik başkanı olamayacaksın” çıkışında bulunuyor.
“Çoklu baro direnişçilerine tasfiye”
Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, bir kentte birden fazla baro kurulmasının önünü açan düzenleme ile Avukatlık Kanunu’nda değişikliğe gidildiğini ve o kanun gereğince baro genel kurullarının çift yıllarda 2 yılda bir yapılmasının öngörüldüğünü hatırlatıyor. Balkan, 2020’de baro genel kurullarını engelleyen hükümetin, 2021’de de engelleyeceğinin açık olduğunu söylüyor ve “Avukatların önünden sandık kaçırılıyor. Yaşadıklarımız yasa dışıdır ve hukuka aykırıdır. Çoklu baro direnişini sergileyen baro başkanları ve avukatlar tasfiye edilmeye çalışılıyor” diyor.
Balkan, Haziran ayı sonuna kadar tüm barolarda genel kurulların toplanmasının tamamlanmasını kararlaştırdıklarını da söylerken, hükümete “Eğer bizim genel kurul yapmamız daha fazla engellenirse eylemli bir tavır ortaya koymaya kararlıyız” mesajı veriyor.
Bir kentte birden fazla baro kurulmasının önünü açan yasal düzenleme baroların itirazı ve avukatların protestosuna karşın TBMM’de AKP ve MHP oylarıyla kabul edilerek yasalaşmıştı. Yeni yasayla avukat sayısı 5 binden fazla olan illerde en az 2 bin avukatın imzası ile yeni baro kurulmasının önü açılmıştı. Bu düzenleme Ankara, İstanbul ve İzmir barolarını yakından ilgilendirdi. İstanbul’da 2.baro kuruldu ancak Ankara ve İzmir’de 2. baroyu kurmak isteyen grup, yeterli sayıya ulaşamadı.
Kaynak: Deutsche Welle Türkçe/ Hilal Köylü