Duvar gazetesinin sorularını yanıtlayan Karamollaoğlu o günü şöyle anlattı:
Duvar: Bir koltuk krizi, sizde yarattığı bir rahatsızlık yok o zaman.
Bu bana göre abartıldı. Sayın Cumhurbaşkanı üst üste iki kez öğle yemeği için davet etmişti. Ben öğlen yemek yemiyorum. “Beni mazur görsün” dedim. Aslında onu kabul etmek lazımdı. Belki biraz ayıp oldu kabul etmemek. PCR testi de yaptırmadığımız için “Biraz mesafeli oturalım” dedi. Bizde ev sahibine tabi olunur. Misafir, ev sahibinin istediği yere oturur. Bunu herkes farklı yorumlayabilir. Ben farklı yorumlamadım. Cumhurbaşkanıyla birçok konuyu konuştuk. Her konuyu konuştuk diyemem ama birçok yerde anlaşmamakta anlaştık.”
Duvar: Denetlenemeyen bir Başkanlık sisteminin doğru olmadığını söyleyeceğinizi ifade etmiştiniz.
Yine onu söyledim. Bizim için bu dönemde en önemli konu Türkiye’nin yönetim şekli. Başkanlık sistemine kökten karşı değiliz. Bunu geçmişte de söylemiştik. Ancak denetlenemeyen bir başkanlık sistemine karşıyız. Amerika’da da başkanlık sistemi var ama hem Senato’nun hem de Meclis’in denetimi var. Atamalar meclislerden geçiyor. Yeri geldiği zaman yüksek mahkeme devreye giriyor. Bir de yarı başkanlık sistemi Avrupa’da. Orada da yine aynı şekilde hükümet kendi içerisinde istikrarlı bir şekilde yürüyor. Cumhurbaşkanı da özellikle dış politikada etkili konumda. Bunları söyledim. Sayın Cumhurbaşkanı bizimle ittifak halinde olmadığını ifade etti. “Aynı kanaatte değilim, istikrar olmuyor. Bugün Almanya’da bile Merkel sonrasında ne olacağı belli değil. Merkel’in kendisi bile şikayet ediyor. Bundan dolayı da oralarda da sıkıntı var. Avrupa’da bazı hükümetler kurulamıyor” dedi. Bunlar doğru ama istikrarsızlığı önlemek için tedbir alınabilir. Cumhurbaşkanının denetlenmesi olmazsa olmaz. Denetlenmeyen bir karar mekanizmasını kabullenmek bizim için mümkün değil.
Duvar: AK Parti’nin anayasa çalışmasında sistemde revizyon beklentisi var. AK Parti’de de bakanların Meclis’ten seçilmesi, bazı atamalarda Meclis onayı gibi öneriler konuşuluyor. Cumhurbaşkanı bunların hepsine kapıyı kapatıyor mu? Sistemde bir revizyon düşünmüyor mu?
Kapatıyor. Kendisi diyor ki, “İstikrar için bu şart.” Sistemde revizyon düşünmüyor. Hiç. Sadece “50+1’in mahzurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık” dedi.
Duvar: Cumhurbaşkanlığı seçimi için şart olan 50+1 sisteminin değişimi için bir öneri getirdi mi?
Hayır. Öyle bir şey yok. O ittifak olmadan olmaz. Ama bunu görmüş olduk.
Duvar: Ekonomide, dış politikada birçok sıkıntıdan bahsediliyor. Bunlar gündeme geldi mi?
Aksaklıkları da ifade ettim. Sayın Cumhurbaşkanı, ekonomik yönden de dış politikadaki gelişmeler yönünden de her şeyin dört dörtlük olduğu kanaatinde. Hiç problem görmüyor kendisi. Ben dedim ki, “Size gelen bilgilerde en azından yanlışlıklar, farklılıklar olabilir.” O aynı kanaatte değil.
Duvar: Artan enflasyon, işsizlik rakamları?..
O konularda Tayyip Bey, Türkiye’nin çok iyi bir noktada olduğunu, muhalefetin bunu abarttığını düşünüyor.
Duvar: Sorun olmadığına dair yaklaşım sizi endişelendirdi mi?
Ben endişe ediyorum. Kendisine de dedim. Yürütme makamında bulunan kişinin danışmanları veya arkadaşları yanlış gördüğünü açıkça söyleyecek ve bu sözünden dolayı da zarar görmeyecek insanlar olması lazım. Bunlar olmuyor.
Duvar: İki saati geçen görüşme sonrası yorumunuz nedir?
Neredeyse temas etmediğimiz konu kalmadı. Birçok noktada anlaşmadığımızı anladık. Ona da yapacak bir şey yok. Burada tabii Tayyip Bey’in son zamanlarda moralini, kendisine güveni artıran özelliklerden bir tanesi son aylarda dış ticarette ihracatımızın artmış olması. Bundan sonra da devam edecek kanaatinde. Ben de ithalatın artması ciddi bir sorun, tarımda ciddi manada ekilmeyen arazilerimiz olduğunu söyledim.
Onun için bu noktalarda işte yapılan zamlar veya iyileştirmeler tatminkâr değil. Tayyip Bey o kanaatte değil. Bir de tabii bu SİHA’lar ve savunma sanayindeki bazı hamleler, özellikle de doğal gazdaki keşifler morallerini yükseltmiş. Hakikaten SİHA’larda büyük bir hamle yapıldı, bunu görmemek, kabullenmemek mümkün değil. Ama SİHA’lar savunma sanayinin yüzde kaçını teşkil eder dediğiniz zaman orada durmak lazım. Bir savaş -Allah muhafaza etsin- durumunda SİHA’ların göreceği görev var ama SİHA’lar her şey değil. Ciddi atılımların olduğunu düşünüyor. İşte yerli uçak, savaş uçağı dizaynı vesaire…
Duvar: Bunlar vatandaşın derdine derman olur mu?
Şu an olmuyor. Ama ileride bu Türkiye’nin dış politikada kendine yeterli hale gelmesini, inisiyatif kullanma imkanını sağlayabilir. Biraz daha dışarıya bağlı olmadan bir şey yaparsak tabii…
Duvar: AK Parti’de revizyon beklentisi var. O nedenle size sistemde bir revizyon önerisi ile gelseler tutumunuz ne olacak diye sormayı planlıyordum. Sorum boşluğa düştü sanırım.
50+1 dışında bugünkü sistemde en ufacık bir problem görmüyor.
Duvar: Bu görüşmeyle ilgili Saadet Partisi Cumhur İttifakı’na mı katılacak yönünde sorular soruldu, yorumlar yapıldı. Görüşmede bu konu gündeme geldi mi?
Hiç girmedik. Biz Cumhurbaşkanlığı sistemine geçerken kendisi ile görüştük, denetlenemeyen bir Cumhurbaşkanlığı sistemine rıza göstermeyeceğimizi ifade ettik. Onun üzerine bize ilk olarak Uçum’u (Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Başkanı Mehmet Uçum), sonra bugünkü Meclis Başkanımızı (Mustafa Şentop) gönderdi. Güzel bir sohbetin ötesine gitmedi. Biz de, “Burada olamayız” dedik, referandumda aykırı oy kullandık. Seçimlere giderken de Millet İttifakı’nın içinde yer aldık. Ben yine aynı noktadayım. Seçim kararı alınmadan ittifaklar oluşturmak kamplaşmayı artırır. Israrla bu düşüncemi söylüyorum. Ama prensip itibariyle Cumhur İttifakı içinde bu sistemi benimseyen bir tutumun içine giremeyiz. Geçmişte de söyledim, şimdi de söylüyorum. Şu an sistem değişikliği konusunda da Millet İttifakı ve diğer katılan partilerle yapılan çalışmaya katılıyoruz. Ama bu “Millet İttifakı içindeyiz ya da dışındayız” diye bir noktaya çekilmemeli. Ama bu konuda Millet İttifakı ile biz de ittifak içindeyiz.
Duvar: Parlamenter sistem konusunda ittifaktayız, diyorsunuz. DEVA ve Gelecek Partileri de parlamenter sistem çalışmasında yer alıyor. Peki Millet İttifakı’nın bu partilerle gelişmesi söz konusu olur mu?
Gelişebilir de ama ben çok fazla abartılacağını zannetmiyorum. Çünkü bu kendi içinde şimdilik tutarlı gözüküyor ve böylece de gidecek gibi.
Duvar: Seçim kanunu gündeme geldi mi?
Prensip olarak başkanlık sistemi meselesinde kesin bir tavır olunca gerisine devam etmenin bir mantığı yok.