Limak Vakfı tarafından fonlanan ve Boğaziçi Üniversitesi ile Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) öğretim üyeleri ve öğrencileri arasında ortak araştırma projeleri yapılması hedefiyle 2016’da oluşturulan MISTI (MIT Science and Technology Initiatives) – Boğaziçi Uluslararası Araştırma, Eğitim ve Destek Programı kapsamında gerçekleşecek projeyi, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Raşit Bilgin ve MIT’den David L. Des Marais liderliğindeki araştırmacı ekip yürütecek.
Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Raşit Bilgin, MISTI projesi çerçevesinde desteklenmesine karar verilen araştırması hakkında, gıda güvenliği ve iklim değişikliği konusunun çok disiplinli bir bakışla ele alınmayı gerektirdiğini ve bu bağlamda Boğaziçi Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nün çok disiplin araştırmalarda öne çıkan iki önemli kurum olduğunu ifade ederek şunları söyledi;‘’İklim değişikliğiyle birlikte gelen sorunlardan biri de gıdaya erişim olacak. Değişen iklim şartlarında gıdalarımızın üretim miktarı ve kalitesini nasıl etkileyecek? Bununla ilgili modeller gıdanın geleceği ile ilgili karamsar bir tabloyu ortaya koyuyor. Sıcaklık arttıkça canlıların daha fazla büyümesi bekleriz ancak modellemeler iki derecenin üzerindeki sıcaklık artışlarının olumsuz sonuçlar yaratacağını gösteriyor. Hali hazırda şu andaki yaşam alışkanlıklarımız ve tüketimimize devam edersek bu artışın iki derecenin de üstünde olacağını söylemek mümkün. Bu da temel besin kaynaklarımızın ciddi oranda azalması gibi sorunları beraberinde getirecek. Bu nedenle, buğday başta olmak üzere daha uzun ömürlü, aynı ekim alanında birkaç sene boyunca ekilebilecek bitkiler geliştirme konusu global anlamda bir gündem oluşturuyor”.
Türkiye çavdar için de dünyanın en önemli gen merkezlerinden biri
Araştırma konusu kapsamında daha önce doktora öğrencileriyle çavdar bitkisinin genetiği üzerine çeşitli çalışmalar yaptıklarını ve çavdar bitkisinin Türkiye coğrafyası bağlamında oldukça yüksek genetik çeşitliliğe sahip olduğu sonucuna ulaştıklarını aktaran Doç. Dr. Bilgin şu bilgileri verdi: ‘’ABD Tarım Bakanlığı’nın Tohum Bankası vasıtasıyla dünyanın farklı bölgelerinden çavdar tohumlarını Türkiye’ye getirip, burada yetiştirip genetik çeşitliliklerini karşılaştırmıştık. Hatta 1960’larda Türkiye’den toplanmış örnekler de mevcuttu gelen örnekler arasındaydı. Bu gelen yerel tohumları Adana’da Çukurova Üniversitesi’nde ektik ve hasadını yaptık. Tüm bu çalışmayı ve safhalarını doktora tezi çalışması olarak enstitümüzden Öncüm Arıcı yaptı ve bu çalışma sonucunda Türkiye’nin çavdar için, buğday örneğinde olduğu gibi, önemli gen merkezlerinden biri olduğunu, genetik çeşitliliğin yüksek olduğunu gördük’’.
Doç. Dr. Bilgin, projenin değişen iklim şartlarından daha az etkilenecek, çok yıllık bir bitki elde edebilir miyiz sorusu çerçevesinde düşünerek, şu anda kullandığımız tek senelik çavdar ile çok yıllık çavdarın hibridleştirilmesi yönünde bir çalışmayı kapsayacağını sözlerine ekledi.