Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı sebebiyle Türkiye’nin farklı illerinden gelen gençlerle Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde bir araya geldi ve gençlerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan daha sonra Twitter hesabından “Gençlerimizle gerçekleştirdiğimiz Kütüphane Söyleşilerimizde NATO’nun genişlemesiyle ilgili meseleleri etraflıca ele aldık. Yaklaşımımızı açık yüreklilikle gençlerimize de izah ettim…” ifadeleri ile buluşmanın NATO kısmına dair bir kesit paylaştı.
Erdoğan, paylaştığı videoda şunları söylüyor:
“Her şeyden önce NATO konusunu değerlendirmekte fayda görüyorum. NATO ile ilgili adımda malum İsveç, Finlandiya tüm bunlar bizdeki terör odaklarını kendi ülkelerinde barındıranlar. Onlara yani PKK’ya ve YPG’ye bu denli ülkelerinde ev sahipliği yapacaklar. Yürüyüşse yürüyüş, paçavralarını afedersiniz köprü üstlerine her yere asacaklar.
“Bunlar ülkemdeki terör kaynaklarını teşvik edip bunlara ciddi manada parasal destekler de verip bunlara silah desteği veren ülkeler. Kendilerine de söyledik. Dedik ki; ‘NATO bir güvenlik teşkilatıdır. Böyle bir güvenlik teşkilatının içerisinde biz terör örgütlerinin olmasını kabullenemeyiz.
“Yani geçmişte girenler girdi. Bunun içinde Almanyası var, Fransası var. Yunanistan ve Fransa zaten bunlar girip çıkmışlardı. Ama sonra maalesef o dönemin Türkiye’deki yönetimi bunların önünü açtı ve bunlar tekrar NATO’ya geri dönebildiler. Geri döndüler de ne oldu? Örneğin şu anda Dedeağaç’ta ABD üs kurdu Yunanistan’da. FETÖ terör örgütü, Yunanistan üzerinden Avrupa’ya seyahat ediyor. Kendilerine verdiğimiz terörist listelerini görmezden geliyor ve korumaya hala devam ediyor.
“Şimdi diyorlar ki, ‘Talepleriniz nelerdir, bilelim, ona göre İsveç ve Finlandiya’dan bunlar isteyelim’. Biz de diyoruz ki, ‘Bir kez sokulduğumuz delikten bir daha sokulmayı düşünmüyoruz. Yunanistan’da bunu yaşadık. Biliyoruz ki İsveç de Finlandiya da bize aynı numarayı çekecek. Niye böyle bir gaflete düşelim ki?
“NATO’da tam ittifak gerekiyor. Bir ülke ‘hayır’ derse NATO içerisinde o ülkeyi alamazlar. Bizim de şu anda bu konuyla ilgili, iki ülke hakkında -hele hele İsveç- düşüncemiz nettir. İsveç tam bir terör yuvasıdır, terör odağıdır. Bunlar bize silah konusunda yaptırım da uyguladılar.
“Yunanistan’a bakıyoruz; Batı’ya 400 milyar Euro borcu var ama hala Batı bunlara para da veriyor silah desteği de veriyor, üs kurmalarına da müsaade ediyor. Bir taraftan bizimle görüşmelerinde ‘Sizinle aramızdaki ilişkileri geliştirmek istiyoruz, şöyledir, böyledir’ falan diyorlar. Sonra da çıkıp ‘Biz Kıbrıs’ta iki devletli çözüme olumlu bakmıyoruz’ diyorlar. Senin olumlu bakmadığın şeye bizim olumlu bakacağımızı kim sana söylüyor?
“Biz eğer Türkiye isek, 85 milyonluk Türkiye isek, geçmişte bu delikten bir kere sokulmuş bir ülke isek, bir daha bu delikten sokulmayacağız. Onun için de kararlı bir şekilde bu politikamızı sürdüreceğiz.
“NATO’ya İsveç ve Finlandiya’nın girmesine ‘hayır’ diyeceğimizi ilgili arkadaşlarımıza söyledik. Ve yolumuza da bu şekilde devam edeceğiz.
“Rusya ve Ukrayna savaşıyla alakalı olarak da, bizim iki ülkeyle ilgili bir denge politikamız var. Bizim bu politika doğrultusunda ne Zelensky ile ne de Putin ile bağları koparıp atmaya niyetimiz yok. Sayın Putin ile de telefon diplomasisini sürdürüyorum, sayın Zelensky ile de. Özel temsilcimi onlara gönderdim, gönderiyorum. Bundan sonra da bunu sürdüreceğiz. Çünkü yeni bir dünya savaşının çıkmasının ne bölgeye ne dünyaya bir faydası yok.”