Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanması sonrası CHP’nin çağrısıyla Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda miting düzenlendi.
CHP lideri Özgür Özel, CHP yöneticileri ve milletvekillerinin yanı sıra DEM Parti yöneticileri ve milletvekilleri de mitinge katıldı.
Mitingde konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Direne direne kazanacağız. Hakkımız olanı alacağız, demokratik bir cumhuriyet için hep birlikte direneceğiz. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında demokratik cumhuriyeti inşa etmek için Türkiye’de bütün farklılıklarımızla demokrasi paydasında hep beraber kazanacağız. Mücadelemiz mübarek olsun” dedi.
İmamoğlu: “İddianameyi yazanın derhal psikiyatriye gitmesi lazım”
Hatimoğulları’ndan sonra kürsüye gelen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuştu. İmamoğlu, konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Bugün bir araya gelişimiz gerçekten üzüntü verici. Bir hak arama mücadelesidir. Bugün burada memleketin karması var, ben biliyorum. Esenyurt koca bir yürek. Her gün bir başka şaibeli sürecin içindeyiz, bir başka karanlık hamlenin peşinde koşan iktidarla karşı karşıyayız. Şimdi de Esenyurt’un üzerine kirli bir oyun kurguluyorlar. Uzun yıllardır tanıdığım bir bilim insanını, bütün Esenyurt’un katılımıyla seçtiği Ahmet Özer başkanımızı uyduruk sebeplerle terörist ilan edip tutuklayıp Esenyurt’u kayyıma teslim ettiler. 2019 yılından bu yana hep sandıkta kaybettiklerini yargı aracıyla geri almak istemediler mi? Bugün de yaptıkları aynı şey. Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak ve tahakküm altına almak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar ama yapamayacaksınız.
“Ahmet Özer başkanımız ile terör arasında varmış gibi gösterilmek istenen ilişkinin kanıtı olarak ortaya konan iddialara baktım. Görseniz gülersiniz. Hukukçularımızdan özür diliyorum ama o iddianameyi yazanın derhal bir psikiyatriye gitmesi lazım. Anlaşılmaz, akıldan ve gerçeklikten uzak. Savcılık diyor ki; terör örgütüyle bağını gösterir en önemli telefon görüşmesi diye tanımladığı bir madde var. Özer, Mehmet Kaya adlı birine annesinin taziyesi nedeniyle telefon ediyor. Rahmetli annesine dair bir sözü bağlamından koparmak ve buradan terör örgütü bağlantısı uydurmak nasıl bir akıl ürünü? Siz bir tanıdığınız annesini kaybedince onun kardeşi terör örgütü mensubu diyerek taziyede bulunmuyor musunuz? Mesela şimdiki Adalet Bakanı’nın annesi gecinden versin ama hayatını kaybetse aramayacak mısınız?”
“Ben sizinle uğraşacağım. Bu kadar net”
“Çözüm sürecini başlatan kamu görevlilerini ne yapacağız o zaman? Her günü bir yalanla geçiren akılla karşı karşıyayız. Yolsuzluğa, hukuksuzluğa batmış iktidarlarını korumaktan başka bir şey değil. Başkanımız hakkındaki iddiaların tamamı uyduruk ve temelsiz. Asla kabul etmiyoruz.
“Bunlar çatışma isteyecek, kutuplaşma isteyecek, kavga, kaos isteyecekler. Bunlar ülkenin huzurunu, vatandaşın refahını düşünmeyecekler. Bunlar tek bir güne bile huzurla, güler yüzle günaydın bile kalkınmasını istemeyecekler. Ama biz buna teslim olmayacağız. Ben sizinle uğraşacağım buradan söylüyorum. Bu kadar net.
“Bizi ne yasaklar ne mahkemeler ne tehditler ne de kumpaslar durduramaz. Milletin sözünün başladığı yerde muktedir olduğunu düşünenlerin zulmü biter, bunu unutmayın. Zalimin zulmünü yok edecek olan demokrasilerde milletin sözüdür. Yeter söz milletin dendiği yıllar da vardır. En güzeli egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”
“Bakın şu bileği görüyor musunuz?”
“Bakın şu bileği görüyor musunuz? Seçimlerde bükemediğiniz bileği yasaklar, tutuklamalar, kayyımlarla 1 milim bile eğemeyeceksiniz. Çünkü kendi iradesini milletin iradesinin üstünde görenler artık bu ülkede muktedir kalamayacaklar. Buna hep birlikte son vereceğiz. Bu ömrü bu yola adayacak milletin sesi ve iradesine vurulmak istenen darbeyi alaşağı edecek milyonlarca vatandaşımız var.
“Siz ne yaptınız? Kucaklaştınız. Peki bugün yargının sopasıyla sizin inşa ettiğiniz o barış ve huzur ortamı bertaraf edilmek istenmiyor mu? Ayıp değil mi? Milletin iradesini yok saymak Cumhuriyetimize, demokrasimize yakışıyor mu? Buradan onlara sesleniyorum, ellerinizi gizlemeyin, ellerinizi açın gösterin, arkanızda sakladığınız öbür elinizi de açın. Baltanızı, balyozunuzu, sopanızı, tehdidi, şantajı bir kenara bırakın. Milletle sözleşme mi yapmak istiyorsunuz? Sözleşmeler verilen sözlerle yapılır. Önce milletin tercihlerine saygı sözü verin. Seçme özgürlüğünü sağlayın, milletin seçtiklerine değer verin. Milleti sizi seçmediği için cezalandırmayacağını garanti edin. Milletin egemenliğine, iradesine halel getirmeyeceğinizi garanti edin.”
Özgür Özel: “Darbeye karşı dimdik ayaktayız”
İmamoğlu’ndan sonra kürsüye CHP lideri Özgür Özel çıktı. Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Cumhuriyetimizin 101. yılını kutladık. 101 yılında nice badireler atlattık. Darbeler, darbe girişimleri, terör saldırıları yaşadık ama yıkılmadık. Karşımıza her türlü kötülüğü diktiler, sinmedik, eğilmedik, teslim olmadık. Bugün de millet iradesine bir saygısızlık eden iktidarın ve onun büyük küçük, görünür görünmez ortaklarının giriştiği bu darbeye karşı dimdik ayaktayız, biriz, beraberiz.
“İki kişiden birinin oyuyla, rekor oyla Türkiye’nin en büyük ilçesini Ahmet hoca kazandı. Dün yaşanan süreç tamamen hukuksuzluk, usulsüzlük, bir kumpasın tüm işaretlerini barındırmaktadır. Davet edilse ifade vermeye gidebilecekken sabah 05.00’te kapısını kırarak, çilingirle evinin kapısına dayandılar. Eşi uyandırayım dedi kabul etmediler. Ahmet Özer’in yatak odasına giderek bizzat uyandırdılar, bunu bilerek yaptılar. Oradaki ahlaksız, kanunsuz muamele, önünde sonunda bu milletin vicdanından dönecektir.”
Ahmet Özer cezaevinden not yolladı: “Daha güçlü çıkacağım ve hizmetlerime kaldığım yerden devam edeceğim”
Özel, Ahmet Özer’in cezaevinden gönderdiği, “İlk sözümüz personel ve arkadaşlarımız işlerine dört elle sarılmasıdır. Vatandaş asla mağdur olmamalıdır. Daha güçlü çıkacağım ve hizmetlerime kaldığım yerden devam edeceğim” notunu okudu.
“Erdoğan kaçma çık karşımıza biz seçime hazırız”
“Ahmet Hoca’nın tutuklanacağını Erdoğan dün öğlen söyledi. Talimatı vermişler, şekli planlıyorlar. Buradan sesleniyorum; sayın Erdoğan’ın talimatıyla gelip bu operasyonu yürüten Akın Gürlek, Zekeriye Öz’ü hatırlıyor musun? Ona da talimatı FETÖ veriyordu. Günü gelince sıçan gibi kaçtı. Sen Erdoğan’ın Zekeriya Öz’üsün Akın Gürlek. Akın Gürlek, savcı veya hukukçu değildir. Vicdanı, aklı olmayan mahkumları bile cezaya boğan ama adliye adliye adalet katledilsin diye gezdirilen bir cellattır. Bu millete hesap verecektir.
“Erdoğan, kaçma gel ve çık karşımıza. Biz seçime hazırız. Varsa cesaretin… Sayın Erdoğan, bir ses duyuyorum, sen duyuyor musun? Talimatınla sözünü söyledin, Beyoğlu’nda partili kaymakam olan kişiyi dün vali yardımcısı yapıp sözünü söyledin. Bak ne diyorlar? ‘Hükümet istifa’ diyorlar! Bu kirli hesaplarının farkındayız. İstiyorsun ki gerilim olsun, vatandaş derdini konuşamasın. Enflasyon yüksek senin derdin gerilim çıkarmak. mirasçısı olduğunuz FETÖ vari kumpaslara başvurmaları acizliklerinden. Ayrılıktan, kavgadan, gözyaşından beslenmek isterler. Biz milletin gündemini konuşacak, halk iradesinin yanında duracağız. Orada belli ki bir koltuk kavgası, al-ver hesabı var. Milletin hesabı koltuk hesabını bozacak. Bu ülkede milletin lokmasına göz dikenler, emekliyi, asgari ücretliyi, çiftçiyi, işçiyi yoksulluğa itenler, kadınları, çocukları, bebekleri güvencesiz bırakanlar şimdi halkın iradesine kast etmeye çalışıyorlar. Artık millete bu kadar kötülük yapılmasına kimsenin tahammülü kalmadı. Geriye dönüş yok. Güzel ülkemize bu kötülükleri yapanlara kimse sessiz kalmamalı, herkes sözünü söylemeli. Hep beraber kazanacağız. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz diyor bu meydan.”
İsim vermeden Kılıçdaroğlu’na cevap: “Sine-i millet AKP ve MHP’nin tuzağıdır”
Özel, isim vermeden CHP eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı sine-i millet çağrısına da gönderme yaparak şunları söyledi:
“Birtakım sosyal medya hesaplarından şöyle yazıyorlar; DEM Parti, CHP, muhalefet Meclis’ten çekilsin. Sine-i millete dönün erken seçim yapılsın. Bakın ben size hesabı söyleyeyim tut ki 130 vekil sadece biz ya da toplam 200 vekil sine-i millet dedik. Bu erken seçim değil ara seçim doğuruyor. 90 gün sonraki ilk pazar. Sen çekilmişsin seçime girmiyorsun. Cumhur İttifakı seçime girerek 400 vekile ulaşıyor. Sonra anayasayı değiştiriyor. Sine-i millet demek erken seçim demek değil, AKP ve MHP’nin kurduğu tuzaktır. Bu tuzağa kimse kapılmasın. Bizim mücadelemiz erken seçimi zorlamaya, bunlardan kurtulmaya yöneliktir.”
Kılıçdaroğlu, X hesabından Ahmet Özer’in tutuklanmasına tepki gösterdiği açıklamasında, “Saray ve kullanışlı aparatlarından kurtuluşumuzun tek yolu: Sine-i Millettir. Halkın helal oylarıyla seçilmiş bir siyasetçiye yapılan hiçbir hukuksuzluğu ve kayyum garabetini kabul etmiyoruz” ifadelerine yer vermişti.