Nebraska kırsalında yaşayan 30 yaşındaki Megan, kendini paramparça olmuş hissediyor. Covid-19 aşısı yaptırmamış, ancak eğer aşı olup olmama tercihi kendisine bırakılsaydı işlerin farklı ilerleyeceğini düşünüyor. Megan, hem hastalığı kapmaktan hem de geçmişte akciğer sorunları nedeniyle hastaneye yatırılan ve hâlihazırda da çok sayıda farklı sağlık sorunu bulunan kızına bulaştırmaktan endişe duyuyor. Anlayacağınız, Megan çocuğunu koruma konusunda bir sorumluluk duygusu taşıyor. Ancak aynı zamanda, siyasi sebeplerden ötürü aşı olunmasına şiddetle karşı çıkan annesinden ve kocasından sır saklamak da istemiyor. (Bu hikâyedeki tüm isimler değiştirilmiştir.)
Megan, ailesini büyük bir kavgaya sürüklemeden kendini ve kızını nasıl koruyacağını düşünürken, kocasının, onunla benzer düşüncedeki arkadaşlarından veya sosyal medya paylaşımlarından öğrendiği komplo teorilerine inanmasının, ona güven duymayı zorlaştırdığını itiraf ediyor. Hele ki şu günlerde.
Megan, “eğer pandemi sırasında sevgili olsaydık, bu konudaki tavrı ilişkimizin geleceği için belirleyici olabilirdi” diyor.
En az bir doz aşı olan Amerikalıların oranı, delta varyantının yayılmasıyla yavaş yavaş artıyor olsa da, bazıları aşı yaptırmama konusunda son derece kararlı. Aşı karşıtlığının sebepleri kişiden kişiye değişse de her örnekte görülen ortak bir özellik var: ateşli ahlaki ve ideolojik tartışmaların sevdiklerinizle aranızda yarattığı gerginlikler.
‘Gündelik bir endişe kaynağı’
Minnesota’nın St Paul şehrinde yaşayan serbest meslek erbabı ve dört çocuk annesi Brianna, başkalarına nezaket ve saygı göstermenin el üstünde tutulduğu bir ailede büyüdü. Onun gözünde, siyaseten muhafazakâr bir çizgide olan ebeveynlerinin Covid-19 aşısı olmayı reddetmeleri, onu büyütürken itibar ettikleri değerleri hiçe saydıkları anlamına geliyor.
“Ailem ben çocukken tüm aşılarımı yaptırdı, ancak geldiğimiz noktada beni nasıl yetiştirdiklerini unutmuş görünüyorlar. Yaşanan güven kaybını tersine çevirmek hiç de kolay olmayacak” diyor.
Pandemiden önce Brianna ve kocası, çocuklarını iş saatlerinde Brianna’nın anne babasına emanet ediyordu. Ancak Mart 2020’den sonra Brianna, kocası dışarıda çalışırken çocuklarına bakmak için, gelen iş tekliflerini reddetmeye başladı. Gelinen noktada, Brianna ve kocası, çocuklarının yeniden okula başlamasıyla ve delta varyantının ülke genelinde hızla yayılmasıyla, ebeveynleriyle yüz yüze görüşmeyi tamamen bırakıp bırakmamaları gerektiği konusunda kafa yoruyorlar.
Brianna, “onlara karşı dürüst olmak ve hastalanmalarını istemediğimi söylemek beni derinden yaraladı. ‘Ölüm vakti gelmişse ne yapsan nafile’ demeleri, ailesini kaybetmeyi veya ebeveynlerinin ciddi bir hastalık geçirmesini istemeyen biri olarak bana önemsenmediğimi hissettiriyor’’ diyor.
Oregon’un güneyinde yaşayan 35 yaşındaki Meredith, yan evde oturan ve aşı yaptırmamış ebeveynlerinin kendisi için “gündelik bir endişe kaynağı” teşkil ettiğini söylüyor.
Meredith de büyürken bütün aşılarını olmuş. Ancak son yıllarda, annesinin bütüncül tıbba duyduğu ilginin ana akım sağlık hizmetlerine karşı büyük bir güvensizliğe evrildiğini gözlemliyor. Bu arada, Meredith’in halk sağlığı alanında çalıştığını atlamamakta yarar var.
Meredith, “ailem aşı yaptırmayarak sağlıkları için en doğru kararı aldıklarına samimiyetle inanıyor” diyor. “Sorun şu ki, küresel bir salgın sırasında ‘sağlığın’ ne anlama geldiği konusunda tamamen farklı görüşlere sahibiz.”
Yaşadıkları yerde vaka sayıları düşük olduğundan, Meredith, çocuklarının büyükanne ve büyükbabalarını ziyaret etmelerine izin veriyor. Yine de, yetişkinlerin aşı konusunda münakaşa etmemek adına sağlık ve siyaset tartışmaları etrafında dönüp durduğunu söylüyor. Meredith ve kocası, çocuklarına olabilecek en kısa zamanda aşı yaptırmayı planlasalar da, bunu ailelerine söyleyecek gibi gözükmüyorlar.
‘Basbayağı konuşmuyoruz’
Güney Carolina’nın Charleston şehrinde yaşayan ve çalışmayan bir anne olan 31 yaşındaki Renae için, kavgalar çoğunlukla Instagram hesabına gelen mesajlardan çıkıyor. Kız kardeşinin kendisine Instagram üzerinden pandemiye ve Covid-19 aşılarına ilişkin asılsız komplo teorileri yayan sayısız ”meme” gönderdiğini söylüyor.
Renae, ”kız kardeşim tam olarak ‘aşıda mikroçip var’ kafasında değil, ancak aşıdan korktuğu aşikâr ve aşının Covid’den daha fazla insanın ölümüne sebep olduğunu düşünüyor” diyor.
Aşısını yaptırmış olan Renae, kendisini koronavirüs kaynaklı ağır rahatsızlıklara karşı savunmasız hale getiren bir otoimmün hastalığı taşıyor. Renae, kız kardeşinin, anlayışsız bir insan olmasının da ötesinde, hastalığı için Renae’nin çocukken olduğu (ve kendisine de yapılan) aşıları suçladığını söylüyor. Renae, kız kardeşiyle tartışmayı bırakmış, ancak en son kız kardeşinden sosyal medyada kendisiyle alakalı görüşlerini paylaşmayı bırakmasını rica etmiş.
Renae, ”kız kardeşim, ilişkimizi kestiğim için korku içinde yaşadığımı çünkü aramıza sınır koyduğumu düşünüyor” diyor. Kız kardeşler şu anda konuşmuyor ve Renae ne zaman tekrardan konuşmaya başlayacakları konusunda emin değil.
Nashville’de satış uzmanı olarak çalışan 34 yaşındaki Rachel da erkek kardeşiyle benzer bir ideolojik açmaz içinde. “Dünyada olup bitenler hakkında bilgisi olduğuna, adeta aydınlandığına inanıyor. Onun gözünde geri kalan herkes ”baştakileri sorgulamadan söylediklerini uyguluyor” diyor.
Rachel ve erkek kardeşi, yetişkinlik dönemlerinin çoğunda yakınlardı. Geçtiğimiz Ocak ayında, Rachel Covid’e yakalanıp tat ve koku kaybına uğradığında erkek kardeşi onun yanında olmuştu. Tüm bunlara rağmen, Rachel, doktorlarına güvenerek aşı olma kararı almasının erkek kardeşiyle (en azından bir süreliğine) arasını açacağını biliyordu.
Rachel, “kardeşim aşı konusundaki görüşlerine sıkı sıkıya bağlı ve bunları o kadar sık dile getiriyor ki onunla ilişki içinde olmak fazlasıyla zorlaşıyor. Sonuç olarak, basbayağı konuşmuyoruz” diyor.
Bir sınır koymak
Bazıları, aşı konusundaki kavgalardan kaçma konusunda pek de şanslı değil.
Milwaukee’de yaşayan 74 yaşında emekli bir girişimci olan Richard, karısıyla ve arkadaşları olan dört çiftle “uzun yıllardır” her sene eyalet dışına tatile gittiklerini söylüyor. Ancak bundan kısa bir süre önce, gruptan bir arkadaşları aşı olmadığını itiraf ettiğinde, diğerleri de tatil planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kaldı. Uzun uzadıya düşündükten sonra, gruptakilerin yaşlarını ve sağlık risklerini göz önünde bulundurduklarında, bu yılki tatile katılmak için aşı olmanın şart koşulması gerektiği konusunda anlaştılar.
Richard, “arkadaşımız, en sonunda geziye katılmama kararı aldı” diyor.
Her ne kadar alınan karar anlayışla karşılanmış da olsa, Richard, yaşananların grubun geleneğini ve arkadaşlar arasındaki karşılıklı güven ilişkisini zedelediğini ve ideal bir dünyada bu konuları arkadaşıyla yüzyüze konuşmayı tercih edeceğini söylüyor. Ancak doğrusunu söylemek gerekirse, pandemi sırasında kendisinin veya karısının aşılanmamış bir kişiyle görüşmesini hoş karşılayıp karşılamayacağından pek de emin değil.
Aşıdan kaçınanlar da bu baskıyı iliklerine kadar hissediyor. 31 yaşındaki Paulina, Nisan ayında ağır biçimde Covid-19 geçirdiğinden beri New York’ta ailesinin yanında kalıyor. O günden bu güne, aşı olmak için iyileştikten sonra en az altı ay beklemeye karar verdi. Bu zaman çizelgesi, bir sağlık uzmanının tavsiyesine değil, anekdodal uyarılara dayansa da, Paulina, vücudunun hâlâ hastalıktan kurtulmakta olduğunu düşünüyor. Bütün bunların sonucunda, babasıyla arasındaki ilişkinin büyük bir darbe aldığını söylüyor.
“Babam benim deli ve aptal olduğumu düşünüyor, bu konuda defalarca kavga ettik” diyor.
Paulina’nın aşı konusundaki tavrı, geniş ailesiyle olan ilişkisini de etkiledi. Bazı akrabaları onun bulunduğu aile toplantılarına katılmıyor, haliyle o da onların evlerine gidemiyor. Paulina, ”Bütün bu yaşananlar insana hiç de iyi hissettirmiyor” diyor.
Pandemi devam ettikçe, bu insanların birçoğu, aralarındaki potansiyel sürtüşmelere rağmen konuya ilişkin duruşlarında gittikçe daha da inatçı olacaklar. Megan için kızını korumak, evde yaşanan kavgalardan kaçınmaktan daha önemli bir hal aldı. Tam da bu nedenle aşı randevusu almak için cesaretini toplamaya çalışıyor.
“Kocama, nasıl o kendi bedeniyle ilgili kararları kendisi alıyorsa benim de aynısını yapabileceğimi vurgulamayı düşünüyorum” diyor. “Ona sadece aşı olacağımı söyleyeceğim ve evden çıkarken de alnına bir öpücük konduracağım.”
Çeviren: Deniz Karakullukcu
Makalenin orijinali için: