Bir savaşın akıbetini esasen savaş meydanında yaşananlar değil önceden yapılan hazırlık süreci belirler. Dahası, savaşın sonucunu belirleyen şey de yine hazırlık sürecidir. Bu durumu, Ukrayna’nın önemli eyaletlerinden biri olan Harkov Oblastı’nın caddelerinde çok net bir biçimde görebiliriz. “Ukrayna kuvvetlerinin 1 Eylül civarında başlayan şaşırtıcı derecede hızlı ilerleyişi, 24 Şubat’ta başlayan mevcut Rus işgalinden bu yana savaşın en canlı tarafını oluşturdu ve Ukrayna için moral kaynağı oldu. Birkaç gün içinde Ukraynalılar, Rusya’nın birkaç ayda ele geçirdiği kadar bölgeyi işgalden arındırdılar. Bununla bağlantılı olarak Rus kuvvetlerini İzyum, Kupyansk ve lojistik açıdan hayati önem taşıyan diğer şehirlerde de bozguna uğrattılar. Dışarıdan bakıldığında Ukrayna, savaşın tüm görünümünü değiştirmiş gibi duruyor.
Ukrayna’nın bu çarpıcı ilerleyişi çok ani oldu. Yaşananlar kararlı bir askeri tahkimatın, mükemmel sayılabilecek bir güvenlik ağının ve Rus ordusunun en kuvvetli birliklerinden bazılarının Harkov Oblastı’nda bozguna uğratılmasının bir sonucuydu. Muhtemelen bu sonuncusu en önemli faktör olarak görülebilir. Ukrayna hükümeti ve silahlı kuvvetlerinin gerçekleştirdiği planlama süreci birçok açıdan iyi işledi ve sonuçta 1945’ten bu yana gerçekleştirilen askeri stratejilerin en önemli zaferlerden birini yarattı.
Sadece bir hafta önce Ukrayna için en önemli uğraş, Herson uğruna verilen savaş gibi görünüyordu. Başkan Volodimir Zelensky ve üst düzey yardımcıları, aylar boyunca stratejik açıdan önemli olan güney şehrini ve Dnipro nehrinin batı kıyısındaki bölgenin geri kalanını işgalden arındırmaya odaklandılar. Bu amaçla gerekli tüm hazırlıklar gerçekleştirildi. Ukrayna, Herson yakınlarında Rus denetimi altındaki köprüleri, mühimmat depolarını ve diğer hedefleri yok etmek için ABD’den tedarik edilen Yüksek Hareket Yetenekli Topçu Roket Sistemi de dahil olmak üzere en etkili silahlarını kullandı. Bu lojistik saldırılar, Ukraynalıların yaz sezonunun geri kalan kısmında bu alana odaklanacağını gösterdi.
Şehrin en yüksek önceliğe sahip olduğu konusunda Ukraynalılarla hemfikir gibi görünen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bölgeye askeri kuvvetler göndermek suretiyle tam da Ukraynalıların umduğu şeyi yaptı. Rus istilası altındaki Donbas’tan gelen yüksek teçhizatlı Rus birliklerinin bölgede yeniden konuşlandırıldığına dair elimizde bulgular var.
Herson birçok nedenle Ukraynalıların Ruslarla çatışmaya girmesi için Donbas veya Harkov Oblastı’ndan çok daha iyi bir yerdi zira şehir Rusların teçhizat kaynaklarından oldukça uzak bir bölgede konumlanıyor. Rus ordusunu bu şekilde yıpratmayı merkezine alan Ukrayna stratejisi, işgalcilerin en güçlü birliklerini Herson’da görmeyi tercih ediyordu.
29 Ağustos’a gelindiğinde Ukraynalılar, Herson çevresindeki saldırılarını hızlandırdı. İlk başta kademeli ilerlemeler gerçekleşse de, verilen mücadele Nisan ayından bu yana devam eden savaşın yalnızca biraz hızlandırılmış bir versiyonu gibi görünüyordu. Ukraynalıların planlarında temkinli olduklarına ve ABD’li yetkililerin onları üzerinde yeteri kadar düşünülmemiş heyecanlı manevralar yapmaktan vazgeçirdiğine dair hikâyeler ortalıkta dolanmaya başladı.
Ukrayna’nın Herson’daki tavrı, bugün bakıldığında taktiksel bir karar gibi görünüyor. Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov’un da Cumartesi günü belirttiği gibi, Ukraynalı generaller eş zamanlı olarak iki taarruz başlatmayı planlıyordu. Herson taarruzu, Rus kuvvetlerini içeri çekmeyi ve ardından da onlarla yüz yüze gelerek bertaraf etmeyi amaçlıyordu. Harkov Oblastı taarruzununda ise toprak temelli bir yaklaşım vardı. Ukrayna, Kupyansk şehrini geri almayı umuyordu. Ruslar, Donbas’ta gerçekleştirdikleri operasyonlarda bir üs işlevi gören İzyum’a teçhizat sağlama amacıyla, bir karayolu ve demiryolu merkezi olan Kupyansk’ı kullanıyorlardı.
Geriye dönüp bakıldığında, gerçekleştirilen her iki taarruz da bölgede taktiksel olarak geliştirilen yıpratma savaşı sayesinde mümkün olabildi. Nisan ayından bu yana Ukraynalılar o bölgede korkunç kayıplar verdiler. Öte yandan düşmana daha da büyük kayıplar yaşattılar. Bu yüzden Rus ordusu, Ukrayna’nın büyük ve coğrafi olarak elverişsiz bir bölümünü kayıplar verse de elinde tutmaya çalışıyor. Putin’in savaşı başlatmasından bu yana Ukrayna, işgalcilerden daha büyük bir ordu topladı. Bu arada Rus yetkililer, Rus halkının moralinin bozulmasından endişe duyuyorlar. Putin Herson’da Ukraynalıların tuzağına düştüğünde, sayısı gitgide azalan Rus ordusu, birliklerini Ukrayna’nın yıpratma savaşı yürüttüğü bölgeye kaydırdı.
Ukraynalılar bir senaryo yazdılar ve Ruslar da bu senaryoda kendilerine düşen rolü oynadılar. İstilacıların oldukça güçlü olduğu ve çok katmanlı bir savunma kurduğu Herson’un aksine Harkov Oblastı, Rus kuvvetleri tarafından epeyce zayıf bir biçimde korunuyordu. Ukraynalılar böylece, motivasyonu düşük birlikler tarafından korunuyor gibi görünen Rus hatlarını kolayca bertaraf edebildiler. Kendi birliklerinin başarıya ulaşması için Ukraynalılar da oldukça süratli hareket edebilen bir saldırı taktiği oluşturmuş gibi görünüyor. Bu hazırlık sürecinin ayrıntılarının dışarı sızmasına mahal vermeksizin Ukraynalılar, çok daha işlevsel ve hızlı araçlara sahip bir dizi özel muharebe tugayı oluşturmuş gibi görünüyor. Bu durum onlara düşmanları karşısında çok önemli bir hareket avantajı sağladı.
Savaş bitecek gibi gözükmüyor ve Rusya Ukrayna’yı cezalandırmak için başka yollara başvurabilecek olsa da, bertaraf olan Rus güçleri sadece geri püskürtülmekle kalmadı; İzyum’daki karargâhlarını terk etmek suretiyle Ukraynalıların kullanabilecekleri en büyük teçhizat ve mühimmat depolarını da geride bıraktılar. Rusya önümüzdeki günlerde durumu kendisi lehine stabilize etse bile, her halükârda 1 Eylül’dekinden çok daha kötü bir durumda olacak. Ukrayna, aylarca süren çabalar sonucunda herkesi kendine hayran bırakan stratejik bir ustalık kazanmış görünüyor.
Çeviri: Hasan Ayer
Kaynak: https://www.theatlantic.com/ideas/archive/2022/09/ukraine-russia-putin-kharkiv-kupyansk/671407/