Ana SayfaHaberlerÇEVİRİ | Zohran Mamdani’nin zafer konuşması: “Dostlarım, bir siyasi hanedanı yıktık"

ÇEVİRİ | Zohran Mamdani’nin zafer konuşması: “Dostlarım, bir siyasi hanedanı yıktık”

Zohran Mamdani, 4 Kasım’ı 5 Kasım’a bağlayan gece Brooklyn Paramount’da taraftarlarına zafer konuşması yaptı: “Donald Trump, izlediğini biliyorum. Sana 4 kelime söylemek istiyorum: Sesi aç. Artık New York, İslamofobi ticareti yaparak seçim kazanabileceğiniz bir şehir olmayacak. Son bir ricam var: New York, bu anı içine çek. Farkında olmadan ne kadar uzun süredir nefesimizi tuttuğumuzu bilmiyoruz."

Dostlarım, teşekkür ederim. Bu akşam güneş şehrimizin üzerinde batmış olabilir ama Eugene Debs’in bir zamanlar dediği gibi: “İnsanlık için daha iyi bir günün şafağını görebiliyorum.”

New York’un emekçileri, bildiğimiz kadarıyla, yıllardır varlıklıların ve güçlü bağlantılara sahip olanların onlara söylediği aynı şeye inanmak zorunda kaldı: “Güç size ait değil.”

Depo zemininde kutu kaldırmaktan morarmış parmaklar…
Kuryelik yapanların gidonlardan nasır tutmuş avuç içleri…
Mutfak yangınlarından yara izleri taşıyan eklemler…
Bu ellerin güce uzanmasına izin verilmedi hiçbir zaman.

Ama siz, son 12 ay boyunca, daha büyük bir şeye uzanmaya cüret ettiniz Ve bu gece, tüm engellere rağmen, onu tuttuk.
Gelecek artık bizim ellerimizde.

Dostlarım, bir siyasi hanedanı yıktık. Andrew Cuomo’ya özel hayatında en iyisini diliyorum. Ama bu gece onun adını son kez söylemiş olayım. Çünkü bu şehir bu akşam, çoğunluğu terk eden ve yalnızca azınlığa cevap veren o siyasetin defterini kapattı.

New York, bu gece bir mesaj verdin: Değişim için yetki verdin. Yeni bir siyaset için yetki verdin. Yaşanabilir bir şehir için yetki verdin. Ve bunu yerine getirecek bir yönetim için yetki verdin.

1 Ocak’ta New York’un belediye başkanı olarak yemin edeceğim. Ve bu yalnızca sizin sayenizde. Bu yüzden önce bunu söylemeliyim: Teşekkür ederim. Daha iyi bir geleceğin hayal olmadığını bilen genç New Yorklulara teşekkür ederim. Siyaset size tepeden konuşmadığında, yeni bir liderlik çağının kapılarının nasıl açılabileceğini gösterdiniz. Biz sizin için savaşacağız, çünkü biz siziz.

Steinway’de söylediğimiz gibi: “Ana minkum wa alaikum.” (Biz sizdeniz ve sizinleyiz.)

Bu şehrin siyaseti tarafından hep unutulan ve bu hareketi kendi hareketi haline getiren herkese teşekkür ederim.
Yemenli bakkal sahipleri…
Meksikalı büyükanneler…
Senegalli taksiciler…
Özbek hemşireler…
Trinidadlı aşçılar…
Etiyopyalı teyzeler…
Evet, teyzeler…

Kensington’daki, Midwood’daki, Hunts Point’teki New Yorklular…
Bu şehir sizin şehrinizdir. Bu demokrasi sizin demokrasinizdir.

Bu kampanya Wesley gibiler içindi, geçen perşembe Elmhurst Hastanesi önünde tanıştığım 1199 üyesi… New York’ta çalışıp, kira yüzünden Pennsylvania’dan günde 4 saat gidip gelen bir işçi…

Yıllar önce Bx33’te karşılaştığım o kadın içindi, “New York’u eskiden çok severdim ama artık sadece yaşadığım yer” diyen kadın…

Ve City Hall önünde 15 gün süren açlık grevinde birlikte olduğum taksici Richard içindi… Kardeşim, artık City Hall’dayız.

Bu zafer onların hepsi için. Ve sizler için, bu kampanyayı durdurulamaz bir güç yapan 100 binden fazla gönüllü için.

Her kapıyı çaldığınızda, her imzayı aldığınızda, her zor konuşmayı yaptığınızda, siyaseti tanımlayan o derin umutsuzluğu aşındırdınız.

Son bir ricam var:
New York, bu anı içine çek.

Farkında olmadan ne kadar uzun süredir nefesimizi tuttuğumuzu bilmiyoruz.

Yenilgi korkusuyla tuttuk.
Defalarca sarsıldığımız için tuttuk.
Nefes almaya cesaret edemediğimiz için tuttuk.

Bugün, çok şey feda eden herkes sayesinde, yeniden doğmuş bir şehrin havasını soluyoruz.

Kampanya ekibime…
Kimse inanmazken inananlara…
Sıradan bir seçim çalışmasını bambaşka bir şeye dönüştürenlere…
Minnetimi ifade etmeye kelimeler yetmez.
Artık uyuyabilirsiniz.

Anneciğim, babacığım…
Bugün olduğum kişi olmamı siz sağladınız.
Sizin oğlunuz olmaktan gurur duyuyorum.

Ve sevgili eşim, Rama… Hayatım…
Bu anda ve her anda yanımda olmanıza minnettarım.

New York’un tüm insanlarına — bana oy verenlere, rakiplerime oy verenlere ya da siyasetten bıkıp hiç oy vermeyenlere — teşekkür ederim.
Güveninizi hak etmek için her sabah tek bir amaçla uyanacağım:
Bu şehri, bir önceki günden daha iyi hale getirmek.

Birçok kişi bu günün hiç gelmeyeceğini düşündü.
Geleceğimizin “daha azla yetinmek” olacağını sandı.
Her seçimin bizi aynı yere geri göndereceğine inananlar oldu.

Bazıları siyasetin artık çok acımasız olduğunu düşünüyor; “umut ateşi”nin çoktan söndüğünü…

New York, bu gece o korkulara cevap verdik.

Bu akşam yüksek sesle konuştuk:
Umut yaşıyor.

Ve bu umut, binlerce gönüllünün gün gün, vardiya vardiya, saldırı reklamlarına rağmen çalışmasıyla ayakta kaldı.

Bir milyon New Yorklu oy verdi.
Evet, oylarımızı yalnız kullandık…
Ama birlikte umuda oy verdik.

Tiranlığa karşı umut.
Büyük paralara ve küçük fikirlere karşı umut.
Umutsuzluğa karşı umut.

İmkânsız görüneni mümkün kılabileceğimize inandığımız için kazandık.

Ve kazandık çünkü siyaset artık bize yapılan bir şey değil.
Bizim yaptığımız bir şey.

Bu gece, Jawaharlal Nehru’nun sözünü ettiği o nadir anı yaşıyoruz:
“Eski dönem kapanır, yeni bir çağ başlar.”

Bu gece eskiyi geride bıraktık, yeniye adım attık.

Bu yeni çağda, liderlerden mazeret değil, cesaret isteyeceğiz.

Bu vizyonun merkezinde, La Guardia döneminden bu yana görülen en iddialı yaşam maliyeti programı olacak: 2 milyon kiracının kirasını donduracağız. Otobüsleri hızlı ve ücretsiz yapacağız. Tüm şehirde evrensel çocuk bakımı sağlayacağız.

Gelecek yıllarda tek pişmanlığımız “Keşke bugün daha önce gelseydi” demek olsun.

Bu yeni çağ bitmeyen bir iyileşme dönemi olacak:
Binlerce yeni öğretmen…
Israfı bitiren bir yönetim…
NYCHA’da yıllardır titreyen ışıkları yeniden yakan bir belediye…

Güvenlik ve adalet el ele yürüyecek.
Polisle birlikte suçları azaltacağız.
Ruh sağlığı ve evsizlik krizine doğrudan müdahale eden bir Topluluk Güvenliği Departmanı kuracağız.

Nefret tüccarlarının bizi birbirimize düşürmesine izin vermeyeceğiz.
Bu siyasi karanlıkta New York ışık olacak.

Göçmensen, trans bireysen, Trump tarafından işten atılan siyah bir kadınsan, market fiyatlarından bunalan bir anneysen…
Senin mücadelen bizim mücadelemizdir.

City Hall’da Yahudi New Yorkluların yanında duracağız.
Antisemitizme karşı mücadelede geri adım yok.

Ve bir milyondan fazla Müslüman için — sadece bu şehrin sokaklarına değil, gücün koridorlarına da ait olduklarını göstereceğiz.

Artık New York, İslamofobiyle seçim kazanılan bir şehir olmayacak.

Yeni dönemde yetkinlik ve merhamet birbirine zıt olmayacak.
Hükümet, büyük sorunları çözebilecek; küçük endişelere de kulak verecek.

Yıllardır City Hall yalnızca kendisine faydası dokunanlara hizmet etti.
1 Ocak’ta bunu değiştiriyoruz.
Herkese hizmet eden bir yönetim geliyor.

Mesajımızı duyanların bir kısmı yanlış bilgi bulutunun içinden duydu; biliyorum.
Milyonlarca dolar gerçeği çarpıtmak için harcandı.
Zenginler, saatte 30 dolar kazananla 20 dolar kazananı birbirine düşürmeye çalıştı.

Bu oyuna artık gelmeyeceğiz.
Kurallar herkes için aynı olacak.

Birlikte, bir değişim kuşağı başlatacağız.
Eğer bu cesur yolu izlersek, sadece Trump’ı değil, ondan sonrakileri de durdurabiliriz.

Sonuçta, Donald Trump’ı nasıl durduracağını bu ülkeye gösterebilecek bir yer varsa, o yer onu yetiştiren şehir olan New York’tur.

Ve bir despota korku salmanın en iyi yolu, gücünü aldığı koşulları ortadan kaldırmaktır.

Bu sadece Trump’ı durdurmak değil;
bir daha Trump’ların gelmesini engellemektir.

Bu yüzden, biliyorum ki izliyorsun Donald Trump.
Sana söyleyeceğim dört kelime var:
“Sesi aç.”

Kötü ev sahiplerini hesap verir hale getireceğiz.
Vergi kaçakçılarını, Trump gibi milyarderlerin sömürü düzenini bitireceğiz.
Sendikaları güçlendireceğiz; çünkü işçiler güçlü olduğunda patronların zorbalığı küçülür.

New York bir göçmen şehridir:
Göçmenler tarafından kurulmuş, göçmenler tarafından ayakta tutulmuş
ve bu gece itibarıyla bir göçmen tarafından yönetilen bir şehir.

Ve şunu iyi duy Başkan Trump:
Bize ulaşmak istiyorsan, hepimize ulaşman gerekecek.

58 gün sonra City Hall’a girdiğimizde beklenti yüksek olacak.
Biz de karşılayacağız.

“Şiirle kampanya yürütülür, düzyazıyla yönetilir” derler.
Madem öyle, bizim düzyazımız da kafiye tutsun.
Herkes için ışıldayan bir şehir inşa edelim.

Geleneksel bilgelik beni ideal aday saymazdı:
Gençmişim…
Müslümanmışım…
Demokratik sosyalistmişim…
Ve en kötüsü —
Bunların hiçbirinden özür dilemezmişim.

Ama bu gece gördük ki, gereğinden fazla uzun süre “temkinli olalım” diye geri durduk.
Ve bunun bedelini ödedik.

Ortalama olmak geçmişte kaldı.
Artık Demokratların büyük olabileceği kanıtını tarih kitaplarında değil, kendi dönemimizde göstereceğiz.

Ve bu büyüklük soyut olmayacak:
Her ay kirasını ödeyebilen kiracının hayatında olacak.
Torunuyla aynı şehirde yaşayabilen büyükannelerin hayatında olacak.
Otobüsü hızlı gelen annenin hayatında olacak.
Sabah gazetelerini açtığında skandal değil, başarı gören New Yorkluların hayatında olacak.

Ve en önemlisi:
Bu şehir sonunda insanlarını sevdiğinde hissedilecek.

Birlikte, New York…
Kira? — DONDURACAĞIZ!
Otobüsler? — HIZLI VE ÜCRETSİZ OLACAK!
Çocuk bakımı? — EVRENSEL OLACAK!

Birlikte söylediğimiz tüm sözler, birlikte kurduğumuz hayaller, birlikte uygulayacağımız program olacak.

New York…
Güç senindir.
Bu şehir senindir.
Teşekkür ederim.

- Advertisment -