Haliç Kongre Merkezi’nde toplanan, CHP’nin 38. Olağan İstanbul İl Kongresinde açılış konuşmasını CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yaptı.
Kaftancıoğlu şunları söyledi:
“Divana sordum, hiç kadın delege söz aldı mı diye. Sevgili kadınlar, söz alın ve konuşun. Bütün kadın yol arkadaşlarım, hiç kadın delege söz almadı deyince ben de birkaç cümle bütün kadınlar adına edeyim dedim. Kadınlar adına edeyim çünkü kadınlar huysuz olabilir. Evet, uyumsuz olabilir ama kadınlar daha net. Öyle ima, siyaset falan bilmiyorlar. Öyle, böyle, şöyle demiyorlar. Madem hiç kadın delege söz almadı, kadınlar adına bu ülkeye aydınlığı nasıl getireceğimizi birazcık konuşalım. Bu arada şunu söyleyeyim. Salonda beni protesto eden bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Demokrasi tam da böyle bir şey. Bunu asla unutmayın ancak henüz arkadaşlarım beni protesto etmeden sosyal medyada ‘Canan Kaftancıoğlu yuhalandı’ diyenler var ya, işte onlara karşı kim olursa olsun hep beraber mücadele edeceğiz. Demokrasi zaten budur; eleştiridir, öz eleştiridir.”
“Adaylar arasında kıymetli bir yarış var”
“Her fikri özgürce söyleyen adaylarımız var, adaylar arasında kıymetli bir yarış var. İstanbul örgütünün delegesi hür iradesiyle bugün demokratik yarışını gerçekleştirecek.
“Dönüştürücü siyaseti inşa edebilme adına İstanbul örgütünün yaptıklarımız var, yapamadıklarımız var ama ben İstanbul örgütünün sokakta sesini duyurdum. Parti içi süreçlerde hak ettiği yere gelmesi için yapamadım. Bizden sonraki il başkanlarımızın, hangisi seçilirse seçilsin daha çok sesi duyurmaya çalışacaklarından hiç kuşkum yok.”
“Dönüştürücü siyaset, sahici ve samimi siyaseti toplumda yerleştirmek için her türlü eleştirimi, tahmin ediyorum en sert ve yüzüne karşı yapmama rağmen ‘Siyasette kadınlar da olmalı’ deyip eleştirileri büyük bir olgunlukla karşılayan ve kadınların da siyasette var olmasının bu şekilde önünü açtığına inandığım Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum. Kendisine yaptığım eleştirileri, yarısını birisine yapsam herhalde düşman olurdu.”
İmamoğlu: “Parti içi demokrasiyi, parçalanma riski gibi göstermek doğru değil”
İmamoğlu’nun Kongre’deki konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Parti yönetimine yönelik eleştirileri bir saldırı olarak yorumlamanın asla doğru olmadığını düşünüyorum. Parti içi demokrasiyi, bölünme ve parçalanma riskiymiş gibi göstermenin asla doğru olmadığını düşünüyorum.
“Parti içinde sanki ötekiler ve düşmanlar varmış gibi davranmanın ve propagandanın asla yeri yoktur. Bunlar bize yakışan veya bize fayda sağlayacak şeyler değildir. Bunlar bizim mücadele ettiğimiz yaklaşımlardır.
“Birilerini işaret edip, düşmanlaştırmaya çalışanlar, CHP’nin 100 yıllık mücadelesine kötülük yaparlar. Parti hukukuna uygun olarak, şeffaf bir biçimde bu partiye üye olmuş, görev üstlenmiş ve mücadele etmiş herkese bu partide yer vardır. Farklılıklara saygı göstererek bir arada yaşama ve çalışma kültürünü önce partimizde sergileyerek halkımıza örnek olmalıyız.
“Siyaset aile mesleği değildir kendini adama işidir. 4,5 yılda 5 bin öğrenciye yurt yapan anlayış İstanbul’da 25 yıl iktidar olsa neler yapar neler.”
Tanrıkulu: “Beni kurtlar sofrasında attılar”
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Kongre’deki konuşmasında geçen ay TSK’nın tartışıldığı bir yayında söylediklerinin arkasından başlayan tartışmaya gönderme yaparak şunları söyledi:
“Değerli arkadaşlar, kısa zaman önce linç edildim, linç edilmeye devam ediyorum. Ama bunun zeminini hazırlayanları da biliyorum.
“Beni kurtlar sofrasına attılar. Ve neredeyse ‘Bizim milletvekilimiz değil’ demeye getirdiler. İsim vermeyeceğim ama içim dolu, bunu bilin.
“Yaptıkları açıklamada, benden söz ederken, ‘Diyarbakır milletvekili’ dediler, ‘milletvekilimiz’ bile diyemediler. ‘CHP milletvekili’ bile diyemediler. Ben buradan söylüyorum, CHP Diyarbakır milletvekiliyim, bunu sizin kafanıza kazıyacağım.
“Devlet çizgisinde, AKP’nin çizdiği sınırlar içerisinde muhalefet yapılmaz. Biz AKP’nin bize çizdiği sınırları yıkmalıyız.”
Salıcı: “Mahcubiyetçi değişime geçit veremeyiz”
CHP PM üyesi Oğuz Kaan Salıcı da konuşmasında şunları söyledi:
“Bizim Canan Kaftancıoğlu’na bir teşekkür borcumuz var. CHP’de değerli hatipler hep bedel ödemekten bahseder çoğu zaman kendisi bedel ödememiştir. O kadın bedel ödedi. O bedeli senin, benim, CHP’nin siyasi mücadelesi devam etsin diye ödedi. Canan Kaftancıoğlu’na sahip çıkacağız. Yarışlı bir ortamdayız, yarışın taraflarında bir tanesi de sayın İmamoğlu, öyle görünüyor. Sayın İmamoğlu da bedel ödüyor, Canan Kaftancıoğlu’na sahip çıkarken sayın İmamoğlu’nu da kenara itmeyeceğiz ona da sahip çıkacağız. 2019 İstanbul yerel seçimleri İstanbul’a iki önemli aktör kazandırdı biri Kaftancıoğlu biri İmamoğlu. İkisi de AKP’nin, hatta doğrudan Recep Tayyip Erdoğan’ın hedefi altında, yargı kararları çerçevesi altında siyasi yasak uygulamaya çalışıyorlar, bize düşen görev ikisine de sahip çıkmak.
“Ağabey tavsiyesi diye kabul etsin sayın Özgür Çelik kardeşim. Anadolu yakasından geliyorum, gelirken bayağı bir bilboard gördüm, hepsinde yakışıklı bir fotoğrafı vardı Özgür’ün. Bizim kongremizde 600 seçilmiş delegemiz, 50 civarında da doğal delegemiz var. 650 kişiyi etkilemek için İstanbul’un 3 bölgesine bilboard astırmak israftır kardeşim. Partinin meselelerini lider yarışına döndürmemiz lazım.
“”Sayın Kumkumoğlu (Ali Kemal Kumkumoğlu) güzel bir konuşma yaptı. Dedi ki, ‘Özgür Çelik, televizyona çıktı ben sayın Kılıçdaroğlu’na destek vereceğim seçilirsem’ dedi. Ben onu dinlemedim, duymadım da eğer öyle dediyse saygı duyarım. Ama Sayın Kumkumoğlu, Sayın Özgür Özel’in bundan haberi yok. Sayın Özgür Özel’in beyanı var ben dinledim. Diyor ki, ‘İstanbul seçim sonuçlarını bekliyoruz. Değişim kazanırsa işimiz kolay. Değişim kaybederse başa baş bir yarış olacak’ diyor. Özgür’ün bundan haberi yok, birisinin değerli dostumuz Özgür Özel’e burada bir değişim tartışması olmadığını, eğer yoksa söylemesi lazım. Eğer varsa açık açık çıkıp ‘biz değişimden yanayız, kazanırsak Kemal Kılıçdaroğlu dahil değiştireceğiz’ demesi lazım. Mahcubiyetçi değişime geçit veremeyiz. Eğer görüşümüz değişimden yanaysa başım üstüne, çıkarız göğsümüzü gere gere kendi görüşümüzü söyleriz. Eğer görüşümüz mevcut genel başkanın devam etmesi, ama partide birçok değişikliğin, yenilenmenin yapılması, uzun vadeli yapısal reformların önünün açılmasıysa bunu da çıkıp benim söylediğim gibi söylersiniz.”
Çelik: “Bu salona 26 ilçe başkanıyla girdim ama bu salondan 39 ilçe başkanıyla çıkacağım”
İl başkan adaylarından Özgür Çelik konuştu:
“Ben bu salona 26 ilçe başkanıyla girdim ama bu salondan 39 ilçe başkanıyla çıkacağım. İlçe başkanlarımız karar alma süreçlerinin öncüsü olacak. Gençlik ve kadın kollarımıza bütçe sağlayacağız. Tüzüğümüzde bulunan kotalardan kadınlar ve gençler meclis üyeliklerinde milletvekilliklerinde 15’inci, 20’inci sıralarda yazılıyor. Bir önceki kongrede Bahçelievler’de yönetim kurulumuzun yarısı kadındı. Bahçelievler en çok kadın meclis üyesi olan belediye.
“Fatih’in bugün yaşadığı mağduriyeti 2017’de yaşamış bir arkadaşınız olarak onları selamlıyorum. Değerli büyüğümüz Cemal Canpolat o günlerde il başkanıydı. Bir ilçenin kongreye sokulmamasından kaynaklı yaşadığı motivasyon eksikliği yaşadığını tahmin ediyorum. Asla moralinizi bozmayın. Fatih’i kazanacağız.
“İlçelerimize eşit yaklaşacağız. Kongre hesaplarıyla değil, parti içi demokrasiyi güçlendirmek için mücadele edeceğiz.
“İstanbul kongresini bu tartışmalardan uzak tutmak zorundayız. Genel başkanımız iki adayı Ankara’ya çağırdı, ikimize de başarılar diledi. Bir gün sonra PM’de yaptığı konuşmada tarafsızlığını belirttiğini söyledi. Ancak bunu görmezden gelen arkadaşlarımız var.”
Canpolat: “İl başkanı değil özel kalem müdürü seçiyorsunuz”
Çelik’ten sonra diğer il başkan adayı Canpolat kürsüye geldi.
Canpolat’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Canan Kaftancıoğlu’nun yuhalanması CHP geleneklerine uygun bir hareket değildir. Bu parti için 9 buçuk yıl hapisle cezalandırılmış, kendi çocuklarının hedef haline geldiği Canan Kaftancıoğlu’nun burada talimatla yuhalatılmasını kınıyorum.
“CHP’lilerin İYİ Parti üzerinden işe girme dönemi pazar gününden itibaren bitecektir.
“Örgüt işlerinde taraf olursanız diğer tarafı karşınızda bulursunuz. Hiçbir belediye başkanı CHP örgütünü baskı altına alarak, kendi ilçe başkanınızı milletvekili adayı, il başkanı yapıyorsunuz. Kendinize il başkanı değil özel kalem müdürü seçiyorsunuz.
“Hayatında hiç devrimci mücadelenin içinde olmayan, solcu olmayanlar bile devrimcilikten bahsediyor, bu güzel bir olay. Listemde iki kişi var. Benim listemde Gezi direnişinde ekmek almaya gittiğinde 14 yaşında öldürülen Berkin Elvan’ın babası var.
“Benim listemde aynı gelenekten geldiğim, Deniz Gezmiş’in kardeşi Bora Gezmiş var. Biz el bebek gül bebek buraya gelmedik, icazetle il başkanı adayı olmadık, dişimizle tırnağımızla bugünlere geldik.”