Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesiyle ilgili soruşturma dosyasına, Narin’in 2 Eylül’de tutuklanan amcası ve aynı zamanda köyün muhtarı olan Salim Güran ile işçisi R.A. (15) arasında Kürtçe yapılmış bir telefon görüşmesinin çözümü girmişti.
Görüşme kaydının soruşturma dosyasına giren yazılı çözümü şöyleydi:
Salim Güran: “O sondaki köşede bir şeyin düşmüş ha, sana ait bir şey sondaki yamaçta, yamacın köşesi taş”
R.A.: “Eee”
Salim Güran: “Biri yerde”
R.A: “Tamam henüz bende değil, daha ölmemiş”
TRT muhabiri: “Kürtçe konuşmadaki ‘tamam ölmemiş’ ifadesinin yanlış çeviri olduğunu öğrendim”
TRT muhabiri Şeyma Vural, X hesabından paylaştığı mesajında, Kürtçe yapılan görüşmenin soruşturma dosyasına giren halinde bir çeviri hatası yapıldığını iddia etti.
Vural, şu mesajı paylaştı:
“Salim Güran ile işçisi R. A. arasında geçen Kürtçe konuşmadaki ‘tamam ölmemiş’ ifadesinin yanlış çeviri olduğunu öğrendim. R.A.’nın kullandığı Kürtçe kelime ‘kapanmamış, sönmemiş’ gibi bir anlama geliyormuş. Salim Güran da ifadesinde, mısır tarlasını sularken bazen kaçak elektrik çektiğini o konuşmanın içeriğinin de bundan ibaret olduğunu söylemişti.”
Sönmemiş: “Nevemiri”
Kürtçe’de, “sönmemiş” anlamına gelen kelime “nevemiri” ile “ölmemiş” anlamına gelen “nemiri” kelimesi birbirine çok benziyor.
Salim Güran reddetmişti: “Aleti bırakmış olduğum taş dibinden alması için aradım”
Narin’in tutuklu amcası Salim Güran, 13 Eylül’de yeniden alınan savcılık ifadesinde, soruşturma dosyasına giren, işçisi R.A.’yla yaptığı bu görüşmeyle ilgili soruya şöyle cevap vermişti:
“Bahsetmiş olduğunuz görüşme içeriğini hatırladım. Ben bahse konu mısır arazisinin sulamasını yaparken kullandığım trafonun elektriğini bazen kaçak yapmak için bir alet kullanıyordum. Olay günü de o aleti R.A.’ya bırakmış olduğum taş dibinden alması için aradım. Görüşme içeriği tamamen bununla alakalıdır. Narin’in ölümü ile bir alakası yoktur.”
Yıldıray Oğur: “Çeviri yeniden yapılıyor. Yeni çeviri gerçeği ortaya çıkarabilir”
Serbestiyet Genel Yayın Yönetmeni Yıldıray Oğur, 16 Eylül Pazartesi günkü “Tavşantepe Köyü masum olabilir mi?” başlıklı yazısında, Fransa’da yüksek lisans öğrencisi olan Miham Akkul tarafından kendisine gönderilen mektuptan yaptığı alıntılar arasında bu görüşme çözümüyle ilgili şu bölüme yer vermişti:
“Miham Akkul, mektubunda bu ses kaydının çevirisiyle ilgili bir sorun olduğunu iddia ediyor:
‘Bu diyalogda sondaki ölmemiş kelimesinin bağlamdan kopukluğunu şifreli konuşmuşlar ve dosyadaki en büyük kanıt diye medya afişe etti. Peki işin gerçeği neydi? Aslında bu diyalog 18:35 sıralarında Salim ve15 yaşındaki işçisiyle arasında idi, kaçak elektrik meselesi ile alakalıydı. 18:35 olan bu konuşmanın Aslı Kürtçeydi yani ortada bariz bir çeviri hatası vardı, Kürtçe daha ölmedi derken: ‘hin nemiri’ denir. Muhtemelen ‘hin nemiri’ değil, ‘hin neliviri’ burada değil yahut ‘nemirayi’ bende değil denmişti. Zaten Kürtçe’de ‘ne’ ile başlayan olumsuz eki daha pek çok kelimeyle karıştırılmış olabilirdi.
Bir başka apaçık tuhaf çelişki de zaten 15:30 civarlarında cesedi çoktan gömmüş olan Nevzat’ın hikayesiyle bu olayın kopukluğuydu. Zalim, kurnaz, paralı, Kürt, dinci bu muhtar Narin’i kah Nevzat’a kah 15 yaşındaki bir işçiye verip öldürüp yok etmelerini istiyordu. Narin aynı anda iki yerde katledilip feodal Salim’in cumhuriyetin değerlerinden nasiplenmemiş marabaları tarafından mütemadiyen katledilip gömülüyordu.’” Oğur, görüşme kaydıyla ilgili “Bu kritik ses kaydının Kürtçe’den Türkçe’ye çevirisi adli makamlar tarafından yeniden yapılıyor. Yeni çeviri gerçeği ortaya çıkarabilir” diye yazmıştı.
Diyarbakır Baro Başkanı: “Kürtçe’de bu şekilde bir cümle yapısıyla cümle oluşturulmaz. Bilirkişi incelenmesi talep ettik”
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren de 17 Eylül Salı günü Tele 1 yayınında ses kaydındaki “daha ölmemiş” ifadesiyle ilgili çeviri hatası yapılmış olabileceğini belirterek şunları söylemişti:
“Bir ses kaydı evet var. Silinen bir değil yüzlerce ses kaydı var. Bu ses kaydı 15 yaşında bir çocuğa ait. Biz sorulan soruyu gördük. Kürtçe’den çevrili bir Türkçe cümle olduğunu gördük. Kürtçe’de bu şekilde bir cümle yapısıyla cümle oluşturulmaz. Bilirkişiler tarafından incelenmesini talep ettik. Kürtçesinin metne dönmüş halini gördük.
Karakol bir çalışma yapmış, çalışma yaparken sesleri duyuyor, kelimeye dönüştürüyor. Ama gördüğüm kelimelerin Kürtçe’de bir karşılığı yok. Yanlış aktarılmış olma ihtimalini söylüyorum.
Cinayetten sonraki bir görüşme. Daha önce bulunan bir kısım kan ve DNA örneklerinin olduğu bölgeye yakın olduğu kanaatindeyiz. Amcanın telefonunda görüşmeleri otomatik kayıt altına alınan bir program var ve bu programda silinen kayıtlar var. Burada bir ses kaydı var, arka planda gürültüler de var. İncelenmesini talep ettik. Bugün dinlemek için talepte bulundu. Yazıya dökülen Kürtçe kelimeler itibarıyla öyle bir cümle yok. Ama Kürtçe yazılan içerisinde de Kürtçe’de karşılığı olmayan sesler yazılmış.”
Halk TV muhabiri, “’R. kız yaşıyor mu öldü mü’ kaydı çıktı” demişti
Halk TV muhabiri Ferit Demir ise görüşme kaydının dosyaya girdiğinin ortaya çıktığı 13 Eylül’den önceki gece Diyarbakır’dan bağlandığı Halk TV yayınında, R.A.’nın telefonundan, Salim Güran’ın kendisine “R. kız yaşıyor mu öldü mü” diye sorduğu bir ses kaydı elde edildiğini iddia etmişti.
Ferit Demir, katıldığı yayında 18 yaşından küçük olan R.A.’nın adını gizlemeden şunları söylemişti:
“Salim Güran, R… A…’la, Narin’in kaybolduğu 15.15’ten kısa bir süre sonra bir telefon görüşmesi yapıyor. Telefon görüşmesinde şunu soruyor, R… A…’un telefonundan elde edilen ses kaydında; ‘R…, kız yaşıyor mu öldü mü?’ Tekrar ediyorum, ‘R…, kız yaşıyor mu öldü mü?’ Bu kadar, kısacık bir ses kaydı, R… A…’un telefonunda kaydediliyor. Bu tutanaklara da geçti ve bunu birkaç farklı kaynaktan da doğrulattık. En az 4 ayrı kaynaktan doğrulattık.”
Ertesi gün ortaya çıkan tapelerde Salim Güran’ın böyle bir ses kaydı ya da cümlesi çıkmadı.