Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’nde uyguladığı Covid-19 tedbiri olduğu gerekçesiyle uygulanan sert karantina nedeniyle açlıktan ölümlerin yaşandığı iddia ediliyor.
Nisan’da Şanghay’da, Temmuz’da Vuhan’da yeniden başlayan karantina tedbirleri, Ağustos ayının başından itibaren Uygur Özerk Bölgesi’nde de uygulanmaya başlandı.
Başta Gulca vilayeti olmak üzere Uyguların yoğun yaşadığı yerleşimlerdeki vatandaşlar, gıda ve ilaç başta olmak üzere temel ihtiyaç ürünlerine erişemiyor.
Evlerden çıkmalarına izin verilmeyen vatandaşlar, TikTok ve yine Çin’de yaygın kullanılan sosyal medya uygulamalarından Weibo üzerinden çektikleri videoları paylaşarak yardım istiyor.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, bölgede sokağa çıkma yasağının başlamasından kısa bir süre önce Uygur Özerk Bölgesi’ne gitmişti.
11-15 Temmuz tarihleri arasındaki ziyaret, Şi’nin 8 yıl aradan sonra bölgeye yaptığı ilk ziyaret olmuştu.
Çin’in “sıfır covid” politikası kapsamındaki karantina önlemlerinin Çin’in en az 30 farklı bölgesinde yeniden başlatıldığı tahmin ediliyor.
İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto
Türkiye’de yaşayan yaklaşık 300 Uygur, Çin İstanbul Başkonsolosluğu önünde protesto gösterisi düzenledi.
Grup adına basın açıklaması yapan Uygur insan hakları aktivisti ve hukukçu Cevlan Şirmehmet, Serbestiyet’e şunları söyledi:
“Sözde Covid-19 tedbiri adı altındaki sokağa çıkma yasağı, 2017’de toplama kamplarının açılmasıyla başlayan Uygur Soykırımı’nın yeni bir boyutudur.
Çin sosyal medya mecralarında yayımlanan videoların büyük çoğunluğu benim de memleketim olan Gulca şehrinden. Çin rejimi, sözde uygulaması kapsamında temel gıda tedariğini bilinçli olarak gerçekleştirmiyor.
Çin’in iç eyaletlerindeki uygulamada bir açlık veya ilaçlarına ulaşamayan hastaların ölümü gibi iddialar gündeme gelmemişti. O bölgelerdeki insanların internet ve sosyal medya kullanımının Uygur Bölgesi’ndeki insanlardan çok daha rahat olduğunu da göz önünde bulundurursak.
Evrensel kurumların ve tüm dünya devletlerinin Çin aleyhindeki uluslararası baskısı arttırılmalı. Elbette Ankara da Çin karşısındaki sessizliğine son vermelidir.”