Af kararına gerekçe olarak hükümlülerin, Adli Tıp Kurumu’nca verilmiş raporlara göre “sürekli hastalık” ve “kocama hali durumunda olmaları” gösterildi.
85 yaşındaki emekli orgeneral Çevik Bir, “ileri derecede demans hastası” olması nedeniyle 2022’de cezaevinden tahliye edilmişti.
Emekli Orgeneral Çevik Bir, 28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu toplantısı döneminde Genelkurmay 2. Başkanı, emekli Orgeneral Çetin Doğan da Genelkurmay Harekat Başkanı’ydı.
Emekli generaller 28 Şubat’ın beyni olan Batı Çalışma Grubu’ndaki rolleri nedeniyle suçlanmış ve ceza almıştı.
2 Eylül 2013’te başlayan 28 Şubat davasında 103 sanık, 28 Şubat sürecinde “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak”la suçlandı.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Nisan 2018’de 103 sanıktan 21’i hakkında müebbet hapis cezası verdi. 68 sanık beraat etti. 10 sanık için zaman aşımının dolması, 4 sanık için de hayatlarını kaybetmiş olmaları nedeniyle dava düşürüldü.
1 numaralı sanık olan dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, 26 Mayıs 2020’de temyiz süreci devam ederken hayatını kaybetti.
Yargıtay 9 Temmuz 2021’de 14 sanık (Ahmet Çörekçi, Aydan Erol, Cevat Temel Özkaynak, Çetin Doğan, Çetin Saner, Çevik Bir, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Hakkı Kılınç, İdris Koralp, İlhan Kılıç, Kenan Deniz, Vural Avar ve Yıldırım Türker) hakkında verilen müebbet hapis cezalarını onadı.
Davada hüküm giyen emekli generallerin rütbeleri Genelkurmay Başkanlığı’nın kararıyla söküldü.
Vural Avar, 22 Aralık 2022’de tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nde demans hastalığı nedeniyle hayatını kaybetti.
Çevik Bir, Çetin Saner ve Aydan Erol’dan sonra bu ay Hakkı Kılınç da sağlık sorunları nedeniyle tahliye edildi.
Orgeneral İlhan Kılıç ile eski Tümgeneral Kenan Deniz’ın cezaları da Ocak 2023’te yine sağlık nedenleriyle Cumhurbaşkanı Kararı ile kaldırıldı.
Kararın ardından tahliyeler başladı. Hapishaneden çıkan Çetin Doğan, af kelimesine itiraz etti:
“Şunu da ifade edeyim ki televizyonlarda bir aftan bahsediliyor. Af söz konusu değil. Doğrudan doğruya anayasal bir görevin Cumhurbaşkanı tarafından geç olarak yerine getirilmesidir.
Anayasa’nın 87’nci maddesinde doğrudan doğruya ‘Özel ve genel af Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verilmiştir’ şeklinde yazmaktadır. Ve Anayasa’nın 6’ncı maddesinin 3’üncü fırkasında da ‘Hiçbir şahıs ve kurum, kaynağını Anayasa’dan almayan devlet yetkisini kullanamaz’ diyor.
Anayasa’nın 104’üncü maddesinde cumhurbaşkanının görev ve yetkileri yazılmıştır.
Bunlar içerisinde genelkurmay başkanlığını, bakanları atamak gibi bu görevlerden bir tanesi de adli tıp tarafından verilmiş rapora göre sürekli hastalık ve kocamışlık halinde olanlar bırakılır.
Kaldı ki emsal durumda olanlar daha evvel bırakıldı. Bizim onlardan bir yıl daha uzun süre sonra serbest kalmamızın sebebi bir türlü anlaşılamadı.
Herhalde Cumhurbaşkanına bu konuyu şimdi sunma imkanı buldular. Bu konuda basına minnettarlığımı ifade ediyorum. Bu konuda adaletin yerine getirilmesi için katkıda bulunanlara teşekkür ediyorum.”