15 Temmuz 2016’da yaşanan darbe girişiminin altıncı yılında Türk siyaseti hâlâ Ekim 2016’da TBMM’de kurulan ve üç ay çalışan 15 Temmuz Darbesi’ni Araştırma Komisyonu’nun raporunun neden yayınlanmadığı sorusunun yanıtını arıyor.
Bu soru kendisine yöneltildiğinde raporu dönemin AKP’li meclis başkanı İsmail Kahraman’a teslim ettiklerini ancak raporun meclis genel kurulunda görüşülmediğini söyleyen komisyonun AKP’li Başkanı Reşat Petek’e dün (18 Temmuz) TBMM Başkanı Mustafa Şentop’tan “Rapor TBMM Başkanlığı’na sunulmadı” yanıtı gelince komisyon üyelerinden Şentop’a “Yalan söylemeyi, iftira atmayı bırakın. Raporu açıklayın” çağrıları yükseldi.
Reşat Petek’in açıklamalarına yazılı bir açıklamayla karşılık veren Şentop, meclis içtüzüğü hükümlerine uygun olarak tüm süreçleri tamamlanmış bir komisyon raporunun meclis başkanlığına sunulmadığını söyledi. Şentop, bu açıklamasını komisyonun CHP’li üyelerinin taslak rapor üzerinde değişiklik yapmak istemesine dayandırdı.
Komisyonun CHP’li üyelerinden Aytun Çıray (şimdi İyi Parti’li) Serbestiyet’e konuşurken Şentop’un açıklamalarının her durumda raporun neden yayınlanmadığı sorusuna açıklık getirmediğini savunuyor. Çıray, meclis başkanlığı ile CHP arasında o dönem rapor üzerinden yaşanan ‘düzeltme tartışmasını’ şöyle anlatıyor:
“Reşat Petek başkanlığında bir rapor yazdılar. O raporu bize verdiler. Biz de o rapora bir şerh yazdık. Sonra bu rapor meclis başkanlığına teslim edildi. Fakat öğrendik ki; meclis başkanlığına teslim etmeden önce rapora düzeltmeyi aşan, CHP’yi suçlayan ekler yapmışlar. Bunun üzerine tekrar başvurduk, bizden habersiz yapılmış ekin ya kaldırılmasını ya da yeni bir ek yazmamıza izin verilmesini istedik. Bizim yeni bir şerh yazmamıza izin verdiler. Biz de yazıp gönderdik. Bunların hepsini birleştirip, basabilirlerdi. Basmadılar.”
“Şentop raporu saptırıyor. Meclis başkanlığı görevini yapmadı”
Aytun Çıray, TBMM Başkanı Şentop’un bugün neden “İçtüzüğe uygun süreçleri tamamlanmış bir komisyon raporu meclis başkanlığına sunulmadı” açıklaması yaptığına ilişkin de şöyle diyor:
“Tutun ki ilk verilen rapordan sonrasını kabul etmediler diyelim. Ama resmen verilmiş, meclis başkanının teslim aldığı bir rapor var. Doğrusuyla, yanlışıyla onu yayınlamaları lazım. Dolayısıyla, raporun tartışılmasını istemediler. Eğer biz ilk rapora bizden habersiz yaptıkları eki fark etmemiş olsaydık, muhtemelen o haliyle meclise getirip orda yayınlayacaklar ve CHP’yi suçlayacaklardı. Fakat bizim daha sonra yazdığımız şerhin, raporun geri kalan kısmının Türkiye kamuoyu, dünya kamuoyu önünde tartışılmasını istemediler. Şentop, konuyu saptırıyor. Meclis başkanlığı görevini yapmamıştır, o kadar.”
Çıray, AKP-FETÖ ilişkisi açıklanmadan FETÖ’yle mücadelenin başarılı olamayacağını savunuyor.
Aytun Çıray; CHP’nin rapora yaptığı ekte kendisinin bir siyasi analiz kaleme aldığını ve orada özetle şu mesajı verdiğine dikkat çekiyor:
“Her şey aynı yere çıkıyordu. Tamamen AKP’nin FETÖ’yle işbirliği sonucunda Türkiye buraya geldi. Sızma yok yerleştirme var TSK’ya. 17-25 Aralık’tan sonra çıkarttıkları bazı kanunlarla FETÖ’nün TSK’ya yerleşmesini kolaylaştırdılar.”
“AKP-FETÖ kardeşliğini belgeledik”
Komisyonun CHP’li üyelerinden Zeynel Emre; raporda CHP’ye bir suçlama yöneltildiğini söylüyor: “Kemal Kılıçdaroğlu’nun darbe girişimini kınadığını ancak kimi hareketleriyle Gülen yapılanmasının tam da karşısında olmadığını yazmışlardı rapora. Rapora yazmamışlardı ama biz anladık ki; Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşü de o hareketlerden biri olarak sayılmıştı.”
Emre, “AKP-FETÖ kardeşliğini tüm bilgi, belge ve fotoğraflarıyla rapora koymuştuk. Şimdi hiçbir sorumluluk almamak için raporun sunulmadığı gibi bir yalan ortaya atıyorlar. Raporu açıklamamak için birbirleriyle yakan top oynuyorlar” diyor.
Hem yalan hem iftira
Komisyonun Başkanvekili AKP’li Selçuk Özdağ’dı. Özdağ daha sonra AKP’den istifa ederek Gelecek Partisi’nin kurucu isimleri arasında yer aldı.
Komisyonun raporunu dönemin meclis başkanı İsmail Kahraman’a teslim ettiğini anlatan Özdağ, TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç’in de daha önce “rapor yok” dediğini, kendisinin itirazının ardından Şentop’tan “Elimizde bir rapor var ama kadük kaldı. Tamamlanmamış bir rapor” açıklaması geldiğini hatırlatıyor:
“Biz raporu muhalefet şerhleriyle birlikte cilt halinde meclis başkanlığına teslim ettik. Rapor, İsmail Kahraman’a teslim edilirken çekilen fotoğraflar var elimizde. İsmail Kahraman çıksın, konuşsun. Şentop’a da soruyorum: Kahraman mı teslim etmedi raporu ona acaba? Şimdi ikinci kez rapor sunulmamıştır demek yalan bilgidir. Komisyon üyelerinin tamamına iftiradır. Açıklansın rapor.”
Fethullah Gülen yapılanmasını “kripto” bir yapı olarak tanımlayan Özdağ, İyi Parti’li Aytun Çıray’ın “Sızma yok, yerleştirme var” değerlendirmesini ise yanlış buluyor:
“Bir Türkiye, bir Amerika ve bir Gülen projesi olarak gözüken bir kripto yapıdan söz ediyoruz. Sızma var elbette. 1991’den itibaren kendini ihtilal yapmaya kodlamış bir yapı. Askeriyeye girip, askeriyede demokrasi isteyen bir yapı kod isimleriyle çalışır mı? Emniyet’te ya da yargıda. Bütün yapıları kullanmışlar bunlar. Her siyasi partinin içinde olmuşlar. FETÖ’nün siyasetçi ayağı vardır. 15 Temmuz gecesi Gülenizme engel olduk ama daha sonra durumdan vazife çıkartarak birileri Erdoğanizmi inşa etmeye kalkıştı. Sebep Gülen’in demokrasi dışı uygulamalarıdır, darbe girişimidir. Sonuç da Recep Tayyip Erdoğan’ın otoriterleşmesidir. Siyasetçi ayağı araştırılmalıdır.”