Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, dün (31 Mayıs) Habertürk’te Fatih Altaylı’nın sorularını yanıtladı. Davutoğlu, Süleyman Soylu’nun son günlerde çok sayıda siyasetçi ve bürokratı hedef alarak yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.
“En kritik eşikte olan adamları nasıl harcarsınız?”
Sedat Peker’e koruma polisi verilmesi tartışmasında Mustafa Çalışkan’ı işaret eden Soylu’ya, “Sen Cumhurbaşkanı’na en kritik eşikte destek olmuş isimleri nasıl harcarsın?” dedi ve şunları söyledi:
“17-25 Aralık’ta Selami Altınok’un siciline baksınlar. İstanbul’da düzeni sağlayan isimdir. Vasip Şahin, Mustafa Çalışkan aynı kategoridedir. Yanımda çalıştılar. Vasip Bey’i tanırım, Mustafa Bey de öyle. Bunlar 15 Temmuz’un kahramanlarıdır. Siyasi kahraman Selim Temurci’dir. 15 Temmuz’da İstanbul’u ayağa kaldırmıştır. Emniyet açısından, asayiş açısından Mustafa Çalışkan’dır ve dirayetiyle o gece İstanbul’u yöneten Vasip Şahin’dir. Sen Cumhurbaşkanı’na en kritik eşikte destek olmuş isimleri nasıl harcarsın? Soylu mesajlarını doğrudan AK Parti’ye ve sayın Cumhurbaşkanına vermiştir. ‘Bana sahip çıkmazsanız AK Parti’yi yakarım’ dedi.
Sedat Peker’in iddiaları: Silahlar kime gitti?
Sedat Peker’in, Bayırbucak Türklerine yaptığı yardımların arasında SADAT eliyle El Nusra’ya silah gönderildiğini iddia etmesinin ardından yeniden gündeme gelen “MİT tırları” hadisesi için Davutoğlu şöyle konuştu:
‘Peker’in iddialarıyla MİT tırlarının bir alakası yok’
“Ben birine tez vereceğim zaman iki şeyi ölçerim. Bir kavramsal zekâsı var mı, iki kronoloji sıralaması doğru mu? Tarihi kronolojiyi doğru okuyor mu? Bunun ikisini yapamayanın muhakeme yürütmesi imkânsızdır. Öyle bir Davutoğlu dönemi çiziliyor ki, son 18 yılı ben yönetmiş gibiyim. İstenildiği zaman ben hiç yokmuşum gibi. Bu olaylar olduğunda ben Başbakan değilim, MİT tırları olduğunda. Dışişleri Bakanıyım o zaman.
“Sedat Peker’in iddialarıyla MİT tırlarının alakası yoktur. Bu operasyon 19 Ocak 2014’te oldu. Sedat Peker o zaman cezaevindeydi. O silahları nasıl gönderdi oraya? 10 Mart 2014’te çıktı cezaevinden. Benim Dışişleri Bakanlığım dönemimde, MİT ve Genelkurmay bana bağlı değil. Devlet görevi yürütürken, devlet kurumları dışında hiçbir militer, paramiliter, çıkarcı, organize suç örgütü, mafya lideri ile görüşmem ve irtibatım yoktur.
“MİT tırları Türkiye’yi suçlu gösterme operasyonuydu”
“19 Ocak’taki MİT tırlarının hikâyesi nedir? Zalim Esed kimyasal silah kullanmış kendi halkına. Humus’u, Halep’i yerle bir etmiş. Türkiye’nin en tabii hakkıdır kendi sınırlarını korumak. Mültecileri kapınıza geldiğinde almak zorundasınız. Esed rejimi sınırlarda kontrolü kaybettiğinde Türkiye haklı olarak kendisine müzahir yapılara önem verdi. Bunlar Bayırbucak Türkmenleriydi. Bunların korunması, oradaki mevcudiyetleri Türkiye için elzemdi. Akraba topluluklar, Kürt ve Araplar da öyle. O bölgeler bombalandığında, Türkmenler zor durumda kaldığında yardımlar yapıldı. 17-25 Aralık’tan hemen sonradır bu. Türkiye’yi istikrarsızlığa sevk eden unsurların asker içine sızmış kanatları, 19 Ocak’ta, tam da o zaman Adana’dayım. Mülteci kampında bölge dışişleri bakanları toplantısı yaptık. Biz oradayken bu operasyon yapıldı. Türkiye’yi suçlu göstermek isteyen çetenin işiydi MİT tırlarına yapılan operasyon. Türkiye sınırındaki her olaya yeterince tepki vermek zorundadır.
Sedat Peker: Davutoğlu’nun söylediği çok doğru
Ahmet Davutoğlu’nun Habertürk’teki söyleşisi sırasında Twitter hesabından açıklama yapan Peker, “Sayın Davutoğlu’nun söylediği çok doğru. Videoda da söylediğim gibi, benim üzerimden giden silahlar SADAT tarafından organize edildi. Genelkurmayın ve MİT’in bu organizasyonda bir dahilliği yoktur” dedi.
Şentop’un Soylu rahatsızlığı
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un kendisine, “Soylu örgütleniyor, AK Parti’yi başka yönlere kaydırıyor” dediğini aktaran Davutoğlu bu konu hakkında şunları söyledi:
“Bir iddiada ortaya attı sonra soru gelince devam edemedi. Benim dönemimde hiç kimse dinletilmemiştir. Hele hele kendi genel merkezimde. Burada kim suçlanıyor? Soylu devlet teamüllerini altüst etti. Türkiye’de sistemik deprem yaşanıyor, sistem çözülüyor.
“MYK üyeleri bana ayrı ayrı rapor sunar. TBMM Başkanı şu anda, Mustafa Şentop, bana gelerek, ‘AK Parti içinde Süleyman Soylu örgütleniyor, AK Parti’yi başka yönlere kaydırıyor’ dedi. Daha sonraki dönemde kumpaslar çıktı. Kalsaydım hepsini alırdım. Ben sayın Cumhurbaşkanından devraldığım kadroya ‘onun izini siliyor’ diye bir şey yapmadım. Dağlıca’da askerlerimiz şehit oldu. Ben Yüksekova’ya gittim. Van’da şehitlerimizi uğradım. Iğdır’a gittim. Toplamda 35 şehidi kendi ellerimle toprağa verirken bunlar Ankara’da kendi başbakanları aleyhinde imza topluyorlardı. 12 Eylül’de kongreye o acılarla geri döndüm.”