CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz hafta yayımladığı bir video ile başörtüsüne yasal güvence getirilmesi ve bu meselenin siyasetin gündeminden çıkartılması gerektiğini söylemişti.
CHP, bu konuşmadan bir gün sonra TBMM’ye üç maddelik bir yasa teklifi vermişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise yaptığı açıklamada el yükselterek, “Eğer samimiysen gel bu sorunu Anayasa düzeyinde güvence altına alalım” demişti. Erdoğan ayrıca bu değişiklikle birlikte aileyi koruyacak değişikliklerin de anayasaya girmesini savunmuştu.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, bugün (10 Ekim) bir açıklama yaparak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulundu.
Davutoğlu şöyle konuştu:
“Bu yasak çetin mücadeleler sonrasında benim de içinde bulunduğum AK Parti hükümetleri döneminde kademeli bir şekilde yine fiili olarak kaldırılmıştır. Başta Sayın Erdoğan olmak üzere bu yasağın kalkması konusunda birlikte mücadele ettiğimiz bütün siyasilere, aydınlara ve kanaat önderlerine teşekkürü bir borç biliyorum. Ancak, acı tecrübelerle biliyoruz ki ülkemizde pusuda bekleyen yasakçı zihniyet her an yeniden hortlayabilir ve fiili olarak başlatılan, fiili olarak kalkan yasağı tekrar fiili olarak getirmeye kalkabilir.
“Başörtüsü özgürlüğünü yasal teminat altına alma yönünde Sayın Kılıçdaroğlu’nun teklifi sonrasında ortaya çıkan tartışmalar bu yasakçı ve rövanşist çevrelerin hâlâ var olduğunu ve fırsat kolladığını açıkça ortaya koymuştur. Bugün bu yasağı bir daha gündeme gelmeyecek şekilde ortadan kaldırabilmek için tarihi bir fırsat önümüzdedir. Bu bağlamda başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere AK Partili yöneticilere ve başörtüsü mağduriyetini yaşamış bütün kadınlarımıza çağrıda bulunmak istiyorum.
“Sayın Cumhurbaşkanı, tarih toplumların ve liderlerin önüne zamanlıca değerlendirdiklerinde tarihe geçecekleri fırsatları altın tepsi içinde sunar. Erdemli ve hikmetli liderler bu fırsatları kendi nefsî ihtirasları ve kısa vadeli siyasi çıkarları için değil insanların genel yararı ve uzun dönemli kalıcı etkileri açısından değerlendirirler. Niyet sorgulaması yapmazlar, neticeye odaklanırlar. Değerleri hâkim kılmaya çalışırlar, asla araçsallaştırmazlar. Hikmet ve erdemden yoksun güç odaklı liderler ise her fırsatı güçlerini pekiştirecek ve rakiplerini zayıflatacak araç olarak görürler. Kısa dönemli güç birikimini uzun dönemli ve kalıcı değer birikimine tercih ederler. Bu nedenledir ki, bu fırsatları oportünistçe kullanmak isterken zamanın momentumunu kaybederler. Başörtüsü yasağının her aşamasını yaşamış bir nesil adına ama en önemlisi de bu yasağın gerçek mağdurları onurlu kadınlarımız adına sizden istirham ediyorum. Bu momentumu kaçırmayınız!
“Bir onur mücadelesinin sembolü olan başörtüsünü siyasi bir gol fırsatı olarak görmeyiniz”
“Kendisi için nice bedeller ödenen bir onur mücadelesinin sembolü olan başörtüsünü siyasi bir gol fırsatı olarak görmeyiniz. Siz bugün başörtüsünü siyasi bir gol fırsatı olarak görüp araçsallaştırırsanız bu tarihi fırsatı kaçırırsınız. Allah sunduğu imkânı değerlendirmek yerine nefsî hesap yapan fırsatçılara fırsat vermez. Bugün bu imkânı değerlendirmemeniz sebebiyle bu fırsat kaçarsa ve pusuda bekleyen yasakçı zihniyet ilerde bir imkân bulup bu yasağı tekrar hortlatırsa bundan zarar görecek nesillerin ağır vebali omuzlarınızda olur. Kazanımlarımızı kaybederiz korkusunu yayarak ve bu argüman üzerinden yaşanan yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları örtmeye çalışarak seçim kampanyası yürütmeyi planlarsanız bilin ki samimiyetini kaybetmiş bir siyasi mücadele kamu vicdanında bir karşılık bulamaz. Ne mi yapmalıyız?
“Başörtüsü özgürlüğünü anayasal teminat altına alacak teklifi tek başına ve kendi içinde tutarlı bir şekilde gündeme getiriniz”
“Birincisi, başörtüsü özgürlüğünü anayasal teminat altına alacak teklifi tek başına ve kendi içinde tutarlı bir şekilde gündeme getiriniz ve en kısa sürede bütün partilerin tam bir mutabakatı ile anayasa değişikliğini TBMM’den geçirmeyi hedefleyiniz. Hepimizin en büyük değeri olan aileyi koruma ile ilgili düzenlemeyi de, yine bir insan hakları meselesi olan Alevi vatandaşlarımız ile ilgili düzenlemeyi de ayrı ayrı TBMM’ye getirin. Onlara da hep beraber en güçlü desteği verelim.
“Bu sorunun acısını yaşamış onurlu kızlarımız ve kadınlarımız adına sizden bu konuyu ele almak üzere kamuoyuna açık bir şekilde randevu talebinde bulunuyorum”
“İşte, son yıllarda gördüğüm bütün baskıları, hakaretleri ve provokasyonları bir kenara bırakarak ve nefsimi bir kez daha ayaklar altına alarak on yıllarca bu sorunun acısını yaşamış onurlu kızlarımız ve kadınlarımız adına sizden bu konuyu ele almak üzere kamuoyuna açık bir şekilde randevu talebinde bulunuyorum. Hiçbir nefsî duygu ve siyasi çıkar hayatımızı vakfettiğimiz değerlerden daha önemli değildir. Tarihin bu kritik eşiğinde milletimizi bir bütün olarak rahatlatacak adımlar atınız. Bir seçimi nasıl kazanacağınıza değil, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına nasıl yaralarını kapatmış bir toplum olarak gireceğimize odaklanınız.
“Bilin ki bu fırsatçı çevreler güç ve çıkar için yarın aynı golü sizlere ve bizlere atmaktan hiç çekinmeyecektir”
“Değerli AK Partili yöneticiler, Sayın Cumhurbaşkanına yaptığım bu çağrı sizler için de geçerlidir. Bu konuşmamı kaleme alırken her biriniz gözümün önünden geçtiniz. Hanımlarımızın ve kızlarımızın başörtüleri için omuz omuza mücadele verdiğimiz günleri hatırladım. Gözüm doldu, yüreğim yandı. Son yıllarda yaşadığım derin hayal kırıklıklarını ve ihtilaflarımızı da bir kenara bırakarak geçmişte bu mağduriyeti yaşamış kadınlarımız ve ilerde yaşaması muhtemel gelecek nesillerimiz adına sizlerden de istirhamda bulunuyorum: Lütfen Sayın Cumhurbaşkanına gidiniz ve bu tarihi fırsatı kaçırmamak gerektiğini anlatınız. Alanı, gençlik yıllarımızdan bugüne yüreğimizi yakan bu sorunun çözümünü başka konularla ilişkilendirerek Sayın Cumhurbaşkanına bir siyasi gole çevirme telkininde bulunan Makyavelist çevrelere bırakmayınız. Bilin ki bu fırsatçı çevreler güç ve çıkar için yarın aynı golü sizlere ve bizlere atmaktan hiç çekinmeyecektir.”