TBMM’de bir basın toplantısı yapan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, öncelikle geçmişteki küslüklerin unutulması gerektiğini vurgulayarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP lideri Bahçeli ve Suriye geçici hükümetin başbakanına “bölgedeki gelişmelere ilişkin” bir mektup gönderdiğini açıkladı.
Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mektubuna cevaben yazılı bir yanıt gönderdiğini açıkladı. Davutoğlu, Erdoğan’ın cevabının kendisi için önemli olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
O mektuplar geçen hafta cumartesi günü yani Suriye’de olaylar henüz başlama aşamasındayken Irak-Suriye hattında gördüğüm muhtemel riskler ve alınması gereken tedbirler bağlamındaydı. Mektubun ulaşmasından birkaç saat sonra Sayın Bahçeli arayarak son derece nazik, nezaket içinde bu mektubumuz dolayısıyla teşekkür ifade etti ve karşılıklı olarak kanaatlerimizi paylaştık. Kendisine teşekkür ediyorum. Bundan sonra da istişareleri devam ettirelim görüşündeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımız da pazartesi günü bir cevabi bir mektupla hem benim kendi mektubumda ifade ettiğim hususlarla ilgili yapmakta oldukları Irak’la birlikte atılan adımları son derece kapsamlı ve bir bilgi içeriğiyle birlikte bir mektup gönderdi. Böyle dönemlerde devlette küslük olmaz, hiçbir dönem de olmaz da hele bu şartlarda.”
“Son derece zarif”
Davutoğlu, “Sayın Erdoğan’dan gelen mektubun içeriği hakkında bilgi verir misiniz?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
“Son derece zarif benim aktardığım konularla ilgili, hükümetimizin atmakta olduğu adımları aktaran ve bütün toplumdan destek beklediğini ifade etti. Irak’la ilişkiler, Kuzey Irak bağlamında ve Türkiye’nin bölgesel politikaları bağlamında.
Suriye’deki meseleleri yanlış yorumladığını düşündüğüm, mültecilerin bir an önce Türkiye’den bir an önce gönderilmesini söyleyen siyasetçiler de dahil her siyasetçiye kapım açıktır. Onların görüşme talebiyle de görüşürüm. Geçmişte bizim hakkımızda ne dedikleri önemli değil. Şu an Suriye’deki gerçekliğe hepimizin doğru yaklaşması lazım.
Dün TÜSİAD’ın toplantısındaydım. Doğru davranırsak yeni Suriye bu: TÜSİAD’ın önemli üyeleriyle sohbet ederken şunu söyledim: ‘Savaşlar büyük dezavantajlar, yıkımlar getirir ama bazı fırsatlar da ortaya çıkarır. Türkiye, bölgede en büyük üretim kapasitesine ve en büyük altyapı kapasitesine sahip ülke. Yarın Suriye’de barış kurulursa, Ukrayna’da bir ateşkes sağlanırsa, Gazze’de ateşkes sağlanırsa sadece Suriye’nin altyapı için 500 milyar dolarlık büyük bir projeksiyonu var. Hepiniz hazır olmalısınız buna.’
Şimdiye kadar mültecilerle ilgili önemli külfetler üstlendik ama Suriye’de barış sağlandığında Türkiye’nin önünde o insan unsuruyla birlikte yepyeni bir beşeri kabiliyet ortaya çıkacak. Bizim şimdi o kabiliyeti kullanacak şekilde hazırlık yapmamız lazım. Merak etmeyin, herkes vatanına bir an önce dönmek ister. Yeter ki insanı bir tavır sergileyelim. Eminim, Suriyeliler geri döndüğünde Türkiye’nin yaptıklarını hiç unutmayacaklar. Onun için onlar giderken güzel hatırlarla gitsinler. Onlar gelecekte Türkiye’nin Suriye’deki en yakın dostları ve Türkiye-Suriye halklarının kardeşliğinin köprüleri olacak.”
“Haklı olduğumuz ortaya çıktı”
Kendisine yönelik eleştirilerin haklı olmadığını savunan Davutoğlu, “Daha düne kadar Esad ile görüşün diyenlerin, bana dönük ve Cumhurbaşkanına dönük eleştirilerin ne kadar boş çıktığı anlaşıldı” diyerek şöyle devam etti:
“PYD yönetiminde Deyrizor’a uzanan haritalar görüyorum. Suriye’nin toprak bütünlüğü içinde bütün etnik unsurların bir arada yaşayabileceği bir yönetim çok önemlidir. Lazkiye çok kritik bir şehirdir. Nuseyriler’e yönelik saldırı olmaması gerekir. Suriye’de herhangi bir etnik ya da mezhebi gruba saldırı yapılmaması için uyarılarda bulunuyoruz.