DEM Parti’nin 31 Mart yerel seçiminde Ankara eş belediye başkan adayları Gültan Kışanak ile Öztürk Türkdoğan, sosyal medya platformu X üzerinden açılan sohbet odasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gültan Kışanak 7 buçuk yıldır tutuklu olduğu için sohbete onun sözcülüğünü önceki dönem HDP grup başkanvekillerinden Çağlar Demirel yaptı. Sohbete HDP Antalya Milletvekili Saruhan Oluç da katıldı.
Çağlar Demirel, Kışanak’ın tutuklu olmasına karşın nasıl seçim kampanyası yürüttüğüne ilişkin soruyu yanıtlarken “Kendisiyle düzenli temas kuruyoruz. Tüm parti örgütümüz, kadın kollarımız ve Türkiye’deki kadın hareketi Kışanak’la beraber. Kışanak’ın sesini tüm Türkiye’ye yayıyoruz” dedi.
Kışanak’ın cezaevinde olmasına karşın neden aday gösterildiğine ilişkin soruyu da Saruhan Oluç yanıtladı. Kışanak’ın tutuklandığında Diyarbakır eş belediye başkanı olduğunu hatırlatan Oluç, “Kışanak ismi sembolik bir isimdir. Kayyumlara, haksızlıklara karşı mücadelemizin sembolüdür. Yerel seçimlerde bu mücadeleyi bir kez daha yeniden gösteriyor ve sergiliyoruz” dedi.
“Ankara’da yarışan iki ırkçı aday”
Oluç, “CHP’li belediye başkanlarından Ekrem İmamoğlu Kürtlerle arasında gönül ittifakı olduğunu söylüyor. Mansur Yavaş PKK’yı ya da Hizbullah’ı savunanlarla yanyana gelmeyeceğini söylüyor. DEM Parti ile Hüda Par’ın aynı görüşte olduğunu iddia ediyor. CHP’deki bu yaklaşımları nasıl görüyorsunuz” sorusunu yanıtlarken, Yavaş’a sert tepki gösterdi:
“Kimse kusura bakmasın. Aslında söyleyeceklerimizi cumhurbaşkanlığı seçiminde söyledik. Sayın Yavaş, belediyecilik yapsın ve belediyecilikle ilgili konuşsun. Genel siyaset konuşmasın çünkü donanımı yeterli değil. Demokratik siyasetle bağdaşmayan açıklamalar hakarettir. Bunu CHP’nin grup başkanvekili Burcu Köksal da yaptı. Kimse bizi demokratik siyasetle alakası olmayan bir başka partiyle aynı zeminde görüp de karşılaştırma yapmaya kalkamaz. Bu yapılan açıklamalar demokratik siyaseti bilmemektir. İktidarın kara propagandası önünde boyun eğmektir bu açıklamalar. Ankara’ya bakın iki ırkçı, Kürt düşmanı insanın birbiriyle yarıştığı bir ortamda biz demokratik haklar için ortaya çıkıyoruz.
Demokratik siyasetten nasibini almamış açıklamaları ister Burcu Köksal yapsın, ister Mansur Yavaş yapsın, başkası yapsın kabul etmiyoruz ve karşısında duruyoruz.”
Öztürk Türkdoğan da, Yavaş’ın açıklamalarının DEM’in Ankara’da aday çıkarmasının ne kadar isabetli olduğunu ortaya koyduğunu savundu.
Demirtaş için Adalet Bakanlığı nezdinde girişim
Saruhan Oluç, eski HDP eş başkanlarından Selahattin Demirtaş’ın Edirne Cezaevi’nde görüşmelerini yaparken ağır üst aramasına maruz kaldığına ilişkin avukatlarının yaptığı açıklama hatırlatıldığında, Adalet Bakanlığı nezdinde girişim başlatıldığını söyledi. Oluç, “Kınıyoruz. Bu haksız, hukuksuz uygulama karşısında her türlü girişimi sürdüreceğiz. Eğer Demirtaş’ın siyasete katılımının engellenmesi gibi bir niyet varsa asla kabul etmiyoruz” dedi.
“Kimliksizlik sorunu yaşamıyoruz”
Saruhan Oluç’a DEM Parti’nin 31 Mart seçimi için aday belirleme sürecinde yaşadığı zikzakların bir çeşit kimlik sorunu yaratıp yaratmadığı, Öcalan ile Demirtaş’ın DEM için ne ifade ettiği de soruldu. Oluç, hem iktidarın hem de muhalefetin DEM’in politik yaklaşımlarından korktuğunu, DEM’in kendi adaylarıyla seçime girmesinden iki tarafından da rahatsız olduğunu söyledi ve bu süreçte DEM’in seçmen nezdinde kimliğini güçlendirdiği mesajını verdi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan eleştirmiyor, saldırıyor. Muhalefet, DEM’e çekingenlik ve tedirginlikle yaklaşıyor. Muhalefet bizim aday göstermemizin meşruiyetini bile tartışmaya açtı. Biz; demokrasi mücadelesini sürdürüyoruz ülkede. Kimliksizlik sorunu yaşamıyoruz. Türkiyelileşme açısından da bir geleneği sürdürüyoruz. Türkiye’nin her yerindeki soruna ilişkin çözüm önerilerimiz var. Öcalan’la, Demirtaş’ı karşılaştırmak da yanlış. İkisi de önemli değerdir.”