Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Grup Toplantısı’ndaki sözlerinin ardından başlayan tartışmada adı geçen Deutsche Bank, Kanal İstanbul’un finansmanıyla ilgili Türkiye’den kendilerine herhangi bir talep gelmediğini açıkladı.
Dünyanın en büyük bankalarından olan Almanya merkezli Deutsche Bank, küresel çapta özel projelere en fazla kredi desteği sağlayan bankalardan biri olarak biliniyor.
Erdoğan: “Deutsche Bank’a tehdit sallıyorlar”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çarşamba günkü AK Parti Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada “Eğer kredi verecek olursanız, bunları ödemeyiz. Deutsche Bank’a tehdit sallıyorlar. ‘Ödemeyi kesinlikle yapmayız.’ Daha şimdiden… Devlet nedir, devlet yönetmek nedir, bunlardan haberleri bile yok” dedi.
Kılıçdaroğlu Twitter’dan yaptığı açıklamada bankayı etiketledi
Aynı gün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da sosyal medya hesabından Deutsche Bank’ı etiketleyerek şunları söylemişti: “Ulusumun çıkarlarına ve dünya iklim politikasına ters düşen Kanal İstanbul projesine fon sağlayacak kuruluşlara Hazine’den ödeme yapılmayacaktır. Ayrıca projenn doğamıza vereceği zararlar için tazminat isteyeceğiz.”
Euronews Türkçe’nin, söz konusu projede adı geçmesi sebebiyle sorduğu soruyu yanıtlayan Deutsche Bank yetkilisi, proje finansmanlarıyla ilgili konuları konuşmadıklarını, ancak Deutsche Bank olarak kendilerine ya da kendilerine bağlı finans kuruluşlarına Türkiye’den projenin finansmanı konusunda bir talep gelmediğini aktardı.
Hasankeyf projesine Almanya destek vermemişti
Almanya hükümeti 2008 yılında tarihi miras Hasankeyf’in tarihi dokusuna hasar vereceğini söyleyerek Ilısu Barajı’na kredi desteği vermekten vazgeçtiğini açıklamıştı.
Almanya Kalkınma Bakanlığı Müsteşarı Erich Stather, Ankara’nın kredi için talep edilen 150 şartı yerine getirmediğini, bu nedenle de Ilısu Barajı için Berlin’in taahhüt ettiği kredinin rafa kaldırıldığını ifade etmişti. Almanya, İsviçre ve Avusturya hükümetleri ve kredi kuruluşları Hasankeyf’teki kalıntıları kurtarmadan baraj gövdesi çalışmasını başlattığı için 8 Ekim’de Türkiye’ye geri adım atması için 60 günlük süre vermiş ve bu süre 8 Aralık’ta dolmuştu.
Kredi, 450 milyon Euro idi. Türkiye’den istenen 150 maddelik taahhütname baraj yapımı esnasında, ekolojik, sosyal ve kültürel dokuya zarar verilmesini önleyen şartları kapsıyordu.
Alman Müsteşar Stather de “Türkiye, anlaşmamızın dışında, bize baraj yolu üzerinde istimlak yapıldığını bildirdi. Türkiye’nin bizimle oyun oynadığını düşünüyoruz. Bu nedenle kredi güvencesini dondurmak yerinde bir tepkidir” diyerek, Almanya’nın desteği ile barajın inşa edilme şansını artık görmediğini söylemişti.
Avusturya Dışişleri Bakanı Michael Spindelegger de, Avusturya ihracat kredisi garanti kurumunun Ilısu Baraj projesinden çekileceğini duyurmuştu.